AB GÜNDEMİ
New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde 22 Nisan 2016 tarihinde gerçekleşen açılış töreninde yeni iklim rejimi olan Paris Anlaşması için imza süreci başlatıldı. 12 Aralık 2015 tarihinde 195 ülke tarafından Paris’te onaylanan metnin 21’nci Maddesi uyarınca, Anlaşma’nın yürürlüğe girmesi için, küresel sera gazı emisyonlarının tahminen en az yüzde 55’ine tekabül eden ve en az 55 ülkenin Anlaşma’ya taraf olması koşulu bulunuyor. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne taraf olan ülkelerin imzasına açılan Paris Anlaşması, 22 Nisan’da aralarında Türkiye’nin de olduğu 175 ülke tarafından imzalandı. Ancak Paris Anlaşması’nın kesin olarak yürürlüğe girmesi için imzasını atan ülkelerin kendi ulusal onay süreçlerini tamamlamaları gerekiyor. ABD ve Çin onay süreçlerini bu yıl içinde tamamlayacaklarını duyururken, Türkiye’nin de konuyu TBMM’ye iletmesi bekleniyor.
Açılış töreninde Türkiye adına Paris Anlaşması'nı imzalayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı konuşmasında, iklim değişikliği ile mücadelede Türkiye’nin elini taşın altına koyduğunu belirtti. Bakan Sarı, iklim değişikliğinin çağın en büyük sorunlarından birisi olduğunu, bu sorunun küresel eylemleri gerekli kıldığını ve Paris Anlaşması’nın ise bir dönüm noktası yarattığını açıkladı. Bakan Sarı konuşmasında, Anlaşma’nın başarısının, ülkelere sağlanacak yeterli finansman ve teknoloji transferi ile ilgili taahhütlerin gerçekleştirilmesine bağlı olacağını kaydetti. AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Haber ise imza süreci öncesinde konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye’nin iklim eylemi için atması gereken önemli adımların olduğunu belirtmişti.
AB genelinde gerçerli olacak AB Yolcu İsim Yönergesi (EU Passanger Name Record-PNR) Konsey tarafından 21 Nisan 2016 tarihinde kabul edildi. Yönerge, 14 Nisan 2016 tarihinde AP’de düzenlenen oylamada 179’a karşı 416 oyla kabul edilmişti. Avrupa Komisyonu tarafından ilk olarak 2011 yılında önerilen yolcuların isim ve uçuş bilgilerinin paylaşılması teklifi, Paris ve Brüksel’de gerçekleşen terör saldırılarının ardından tekrar gündeme getirildi. PNR, AB’deki güvenlik ve istihbarat birimlerine, AB üye ülkelerine giren ve çıkan yolcuların bilgilerine daha kolay erişim imkânı sunacak. Yönergenin, üye ülkelerin Avrupa Komisyonuna bildirdiği durumlarda, AB içi uçuşlara da uygulanması öngörülüyor. AB daha önce ABD, Kanada ve Avustralya ile bu tür bilgilerin paylaşımına ilişkin bir anlaşma imzalamıştı.
18 Nisan 2016 tarihinde Avrupa Yatırım Planı kapsamında Yunanistan’da ilk projenin uygulanması için start verildi. Avrupa Komisyonunun İstihdam, Büyüme, Yatırım ve Rekabet Gücünden Sorumlu Başkan Yardımcısı Jyrki Katainen yaptığı açıklamada Avrupa Yatırım Planı kapsamında Avrupa Yatırım Bankasının Yunanistan’da ilk projeyi onaylamasından memnuiyet duyduğunu açıkladı. Söz konusu proje Ar-Ge ve yenilikçilik alanında uygulanacak. Yunanistan’ın Avrupa Stratejik Yatırım Fonu’ndan önemli oranda yaralanma imkânı olduğunu belirten Katainen, başta KOBİ’ler olmak üzere turizm ve gıda gibi stratejik sektörlerin bankalar ve aracı kurumlar vasıtasıyla Avrupa Yatırım Planı’ndan yararlanabileceğine işaret etti. Şimdiye kadar AB’de Avrupa Stratejik Yatırım Fonu kapsamında Avrupa Yatırım Bankası tarafından 7,8 milyar avro tutarında 57 proje onaylandı. Avrupa Yatırım Fonu ise 165 KOBİ ile 3,4 milyar avro tutarında finansman anlaşması imzaladı.
Kamu alımlarına ilişkin yeni düzenlemeler 18 Nisan 2016 itibarıyla tüm AB üye ülkelerinde yürürlüğe girdi. Yeni kurallar, kamu idareleri ve şirketleri için prosedürleri basitleştirirken yolsuzluğun önlenmesini, sosyal ve çevreye duyarlı bir ekonominin desteklenmesini ve şeffaflığın artırılmasını hedefliyor. Yaklaşık 250 bin kamu ihalesi kuruluşunu ilgilendiren bu yeni kurallar ile AB kamu ihalesi piyasasının daha rekabetçi hale gelmesi sağlanırken, “ulusal satın al” politikalarının önlenmesi, malların ve hizmetlerin serbest dolaşımının desteklenmesi amaçlanıyor.
Yeni kuralların en önemli özelliği, yetkililerin büyük ihaleleri küçük parçalara ayırmasına böylece daha küçük şirketlerin de büyük ihalelerde yer almasına imkân sağlaması olarak öne çıkıyor. Böylece yeni kurallar ile küçük şirketleri yıllık cirolarının yetersizliği nedeniyle büyük ihalelerin dışında bırakan kuralların esnetilmesi sağlanacak. Ayrıca Avrupa Tek İhale Belgesi (European Single Procurement Document-ESPD), şirketler için ihalelere başvuru sürecini oldukça basitleştirirken, sadece kazanan teklif sahibinin tüm belgeleri sunmasını zorunlu kılıyor.
Yeni kurallar kamu ihalelerine farklı bir bakış açısı getirerek, sadece masrafların asgari hale getirilmesinin ötesine geçiyor. Aynı zamanda sosyal içermenin ve yenilikçiliğin desteklenmesini içeriyor. Örneğin, bazı ihale süreçleri çalışanlarının en az yüzde 30’u dezavantajlı kişilerden oluşan şirketlerle sınırlandırılabilecek.
Avrupa Komisyonu 19 Nisan 2016 tarihinde AB’nin yeni Acil Yardım Mekanizması kapsamında Yunanistan’daki mültecilerin barınma koşullarının iyileştirmesi amacıyla 86 milyon avro miktarında mali yardımı onayladı. Avrupa Komisyonunun İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu Üyesi Christos Stylianides Atina’da mali yardım anlaşmasının imza töreninde konuya ilişkin yaptığı açıklamada, AB sınırları içinde bulunan mültecilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi için Birliğin bir an önce harekete geçmesi gerektiğini belirtirken yeni insani yardımın Yunanistan hükümeti ve yerel STK’lar tarafından kullanılacağını ifade etti.
Avrupa Komisyonunun İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu Üyesi Christos Stylianides, Yunanistan ziyareti kapsamında Yunanistan’ın Göç Politikasından Sorumlu Bakanı Ioannis Mouzalas ve Atina Belediye Başkanı Giorgos Kaminis ile birlikte Eleonas bölgesinde yaşayan mültecileri ziyaret etti. Avrupa Komisyonu 86 milyon avroluk yeni insani yardımın Yunanistan’da yaşayan mültecilerin temel sağlık hizmetlerine erişimi, beslenme ve daha iyi hijyen koşullarında yaşamaları için harcanmasını öngörüyor. Bilindiği üzere, 2014-2020 ulusal programı kapsamında sağlanan 509 milyon avroluk yardıma ek olarak Avrupa Komisyonu tarafından 2015 yılından bu yana Yunanistan’a 181 milyon avro tutarında destek sağlandı.
19 Nisan 2016 tarihinde Lüksemburg’da bir araya gelen AB Savunma Bakanları, hibrit (çok boyutlu) tehditlere karşı savunmanın güçlendirilmesi konusunu ele aldı. Konuya ilişkin kabul edilen kararlarda, AB’ye komşu bölgelerde devlet ve devlet dışı aktörlerin hibrit stratejilere başvurmalarının AB, Üye Devletleri ve ortaklarından, hibrit tehditlerin önlenmesi için acil yanıt gerektirdiğinin altı çizildi. Bu kapsamda, güvenlik ve savunmanın temelde Üye Devletlerin sorumluluğu olduğu belirtilirken, AB mekanizmalarının harekete geçirilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Hibrit tehditlerle mücadele alanında Avrupa Komisyonu ile Dışişleri vew Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Mogherini tarafından 6 Nisan 2016 tarihinde kabul edilen tebliğ memnuniyetle karşılandı. Söz konusu tebliğ, hibrit tehditlerle mücadelede AB-NATO işbirliğini artırırken, AB’nin, Üye Devletlerinin ve ortaklarının hibrit tehditlere karşı dayanıklılığını güçlendirmeyi amaçlıyor. Konsey ve Avrupa Savunma Ajansı, tebliğde öngörülen eylemlerin, ilgili prosedürler ve konuya ilişkin yetkilendirmeler göz önünde bulundurularak tutarlı şekilde hayata geçirilmesi için gerekli incelemeleri yapmakla görevlendirilirken, Üye Devletler de bu alanda bir mükemmeliyet merkezi kurulması konusunda teşvik edildi. Yüksek Temsilci Mogherini’nin AB Hibrit Füzyon Birimi kurma fikri memnuniyetle karşılanırken, Ortak Savunma ve Güvenlik Politikası kapsamında bu alanda yapılabilecek katkılara dikkat çekildi ve NATO ile diyalog, işbirliği ve koordinasyonun artırılması üzerinde duruldu. AB Savunma Bakanları ayrıca Komisyonu ve Yüksek Temsilci’yi bu alandaki ilerlemeyi değerlendiren bir rapor hazırlayarak Temmuz 2017’ye kadar Konseye sunmakla görevlendirdi.