AB Ekonomisi Risklerin Ortasında Yoluna Devam Ediyor
Avrupa Komisyonunun 3 Mayıs 2016 tarihinde açıkladığı Ekonomik Tahmin Raporu’na göre, AB ekonomisinde büyümenin geçen dönemde olduğu gibi yine mütevazı bir düzeyde seyretmesi bekleniyor. AB’nin önde gelen ticaret ortaklarının performansı azalırken önümüzdeki dönemde GSYİH’nin, Avro Alanı’nda 2016’da yüzde 1,6 ve 2017’de yüzde 1,8 oranında; AB’de ise sırasıyla aynı yıllarda yüzde 1,8 ve yüzde 1,9 olacağı tahmin ediliyor.
Geçtiğimiz dönemde oldukça elverişli parasal koşullar, finansmana erişimi daha ucuz ve kolay kılarak yatırımlar için daha uygun bir ortam yarattı. Avro Alanı’nda mali politikanın bu yıl da destekleyici olması bekleniyor. Petrol fiyatlarındaki azalış 2016’nın ilk yarısında reel kullanılabilir gelirin artmasına katkı sağlamıştı. Ancak petrol fiyatlarının yeniden artışının, sağlanan bu olumlu etkinin azalmasına sebep olacağı tahmin ediliyor. Avro Alanı ihracatı avronun geçmişteki değer kaybından halen faydalanmakla birlikte, avro kurundaki son yükselişin, Avro Alanı’nın AB dışı ekonomilerdeki yavaşlamadan daha fazla etkilenir hale gelmesine sebep olması bekleniyor.
AB Ekonomilerinde 2017’de Büyüme Beklentisi Hâkim
AB üye ülkelerinin büyük bir bölümünde 2016 ve 2017’de ekonomik büyümede artışı bekleniyor. 2016’da bütün üye ülkelerde GSYİH’de artış öngörülürken büyüme oranının ülkeden ülkeye oldukça farklılık göstereceği de tahmin ediliyor. Avro Alanı ihracatının 2016’da büyümenin sürükleyicisi olması beklenirken, büyümenin iç talebe bağlı olması ve yatırımların önümüzdeki yıl Avro Alanı ve AB’de yüzde 3,8’e yükselmesi bekleniyor. Enflasyonda beklenen artışın reel kullanılabilir gelir büyümesini azaltması da öngörüler arasında.
İşgücü Piyasaları Gelişiyor
İşgücü piyasalarındaki toparlanmanın ılımlı bir şekilde devam etmesi bekleniyor. Bazı üye ülkelerde son yıllarda işgücü piyasasına yönelik gerçekleştirilen reformlar ve mali politikaya ilişkin önlemler istihdam artışını desteklemiş durumda.
İşsizlik oranının Avro Alanı’nda 2015’te yüzde 10,9’dan 2016’da yüzde 10,3’e ve 2017’de yüzde 9,9’a düşmesi; AB’de ise 2015’te yüzde 9,4’ten 2016’da yüzde 8,5’e ve 2017’de yüzde 8,5’e inmesi bekleniyor.
Mali Görünümde İyileşme Kaydediliyor
Avro Alanı ve AB’de ekonomik büyüme ve düşük faiz oranlarının desteğiyle kamu açığının, bu yıl ve gelecek yıl azalmaya devam etmesi öngörülüyor. Kamu açığının, Avro Alanı’nda azalarak 2015’te GSYİH’nin yüzde 2,1’inden 2016’da yüzde 1,9’una ve 2017’de yüzde 1,6’sına ineceği tahmin ediliyor. AB’de ise söz konusu oranların 2015’te yüzde 2,4’ten 2016’da yüzde 2,1’e ve 2017’de yüzde 1,8’e düşmesi bekleniyor. Kamu borcunun GSYİH’ye oranının kademeli olarak azalma kaydederek 2015’teki yüzde 92,9 seviyesinden 2016’da yüzde 92,2’ye ve 2017’de 91,1’e ineceği tahmin ediliyor.
Enflasyon Enerji Fiyatlarının Gölgesinde
2016’nın başında tekrar düşen petrol fiyatları enflasyonu da sıfırın altına çekti. Enerji fiyatlarının geçen yıldan daha aşağıda seyretmesi nedeniyle enflasyonun da kısa vadede sıfıra yakın düzeyde kalması öngörülüyor. Bu yılın ikinci yarısından itibaren enerji fiyatlarının artmaya başlaması ve iç talebin güçlenmesiyle birlikte enflasyonun daha belirgin bir şekilde artış göstermesi bekleniyor. Tüketici fiyatlarının Avro Alanı’nda bu yıl yüzde 0,2’den 2017’de yüzde 1,4’e yükselmesi, benzer bir şekilde, AB’de de yüzde 0,3’ten 2017'de yüzde 1,5’e yükselmesi öngörülüyor.
AB Ekonomisini Çevreleyen İç ve Dış Riskler Bulunuyor
Yükselen piyasalardaki yavaşlama, AB dışındaki ülkelerin büyümesini etkileyerek büyümenin 2009’dan beri en düşük seviyesine inmesine yol açtı. Küresel büyüme, dünyanın önde gelen gelişmiş ekonomilerinin de yavaşlaması nedeniyle zayıf bir görünüm sergiliyor. Büyümede ılımlı artış beklentilerinin önünde ise önemli bir belirsizlik var. Bu tablo çerçevesinde dünya ekonomisinin 2016’da yüzde 3,1 ve 2017’de yüzde 3,4 oranında büyümesi öngörülüyor.
Dünya genelinde AB’nin ekonomik görünümünü olumsuz etkileyebilecek birçok risk faktörü bulunuyor. Başta Çin olmak üzere yükselen ekonomilerde büyümenin yavaşlamasının diğer ülkelere de yayılma etkisi söz konusu. Coğrafi gerilimlere bağlı olan riskler yüksek düzeyde ve AB ekonomilerini beklenenden daha fazla olumsuz yönde etkileyecek gibi görünüyor. Petrol fiyatlarındaki ani hareketler ya da finansal piyasadaki dalgalanmalar AB büyümesini olumsuz etkileyebilecek diğer faktörler. Dış dünyanın yanı sıra AB’den kaynaklanan birtakım riskler ve belirsizlikler de AB ekonomilerini olumsuz yönde etkileyebilir. AB ülkelerinde ekonomik reformların gerçekleşme hızı ve İngiltere’nin AB referandumuna ilişkin belirsizlik bu risklerin başında geliyor.