9 Mayıs Avrupa Günü Kutlandı
9 Mayıs 1950 tarihinde Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman tarafından hazırlanan ve barışçıl bir ortamın temini için AB fikrinin ilk kez açıklandığı Schuman Bildirgesi yayımlandı. 1985 yılında Milano’da düzenlenen Avrupa Konseyi Toplantısı’nda 9 Mayıs’ın Avrupa Günü olarak kutlanmasına karar verildi.
Bu yıl 9 Mayıs’ta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından yapılan resmi yazılı açıklamada, adaylık statüsünün kazanıldığı 1999 yılından beri Türkiye’de de Avrupa Günü’nün kutlandığı belirtti. Demokrasi, barış ve ortak değerlerin yaratılması temelinde AB projesinin, günümüzde de ilhan kaynağı olmaya devam ettiğini ifade eden Bakan Çavuşoğlu, Türkiye tarafından desteklenen bu projenin, Türkiye için stratejik öneme sahip olduğunu vurguladı. Bakan Çavuşoğlu, pek çok alanda hazırlanan reformların, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecine devam etme konusundaki kararlılığının önemli bir kanıtı olduğunu belirtti.
Türkiye’nin, aktif dış politikası ile AB’nin pek çok politika alanında sergilemeye çalıştığı küresel aktör olma yönündeki çalışmalarına katkı sağlandığını vurgulayan Çavuşoğlu, uluslararası ve bölgesel sorunların çözümünde birlikte hareket edilmesi gerektiğini ve yabancı düşmanlığı, ırkçılık, İslamofobi, Hristiyanlık karşıtlığı, terörizm ve Avrupa değerlerinin önündeki her türlü tehdite karşı ortak duruşun sergilenmesi gerektiğini belirtti.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Büyükelçi Volkan Bozkır Avrupa Günü’ne ilişkin açıklamasında, bu özel günü, sadece çağın değil insanlık tarihinin en önemli barış projelerinden biri olarak değerlendirdi. AB’nin kurulduğu günden itibaren Avrupa kıtası ve uluslararası toplum için umut ve ilham kaynağı olduğunu belirten Bakan Bozkır, Türkiye’yi, Avrupa kıtasının önemli bir parçası, Asya ile Avrupa kıtaları arasında bir köprü ve vazgeçilmez olan insan haklarının ve evrensel değerlerin daha geniş coğrafyaya yayılmasının önemli bir nedeni olarak tanımladı. Türkiye’nin üyeliğinin, tarihsel ve coğrafi nedenlerden ötürü doğal bir süreç olduğunu belirten Bakan Bozkır, üyeliğin siyasi, ekonomik ve sosyal bakımdan reform sürecine işaret ettiğini ifade etti.
AB’den yapılan resmi açıklamalarda ise AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, günümüzde AB’nin dış faktörlü pek çok sorunla yüzleştiğini kaydetti. Özellikle terörizm, radikalleşme ve göç konularının önemli boyutlara ulaştığını belirten Mogherini, bu tür sorunların önlenmesi için AB olarak yeni çözüm yöntemlerinin geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğunu açıkladı. İnsanların dili, ırkı ve dini konusunda ayrımın yapılması halinde, Birliğin risk altında olacağını belirten Mogherini, Birlik kimliğinin “çeşitlilikten” geçtiğini kaydetti. Mogherini, uluslararası toplumun güçlü bir AB’ye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu ve Birlik olarak AB vatandaşları kadar diğer ülke vatandaşları üzerinde sorumluluklarının olduğunu belirtti. Dünyanın her tarafıyla birinci sıradaki ticari ortak olduklarını, ilk insani ve kalkınma yardımı sağlayanın AB olduğunu ve ilk diplomatik güç olarak faaliyet gösterdiklerini vurgulayan Mogherini, bu özellikler nedeniyle AB’ye ve Avrupa Günü’ne önemli ölçüde ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Popülizmden ziyade küresel liderliğin sürdürülebilir kılınmasını benimsediklerini kaydeden Mogherini, Birliğin daha güçlü olması için reformlara devam edileceğini açıkladı.