İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
E-Bülten Kayıt

AB GÜNDEMİ

AB Gündeminde Öne Çıkanlar
AB GÜNDEMİ

  • 1950 yılından bu yana Avrupa bütünleşmesine ve barışa katkıda bulunan kişi ve kurumlara verilen Charlemagne Ödülü’ne bu yıl Papa Francis layık görüldü. Barış, hoşgörü, tolerans, merhamet ve dayanışma gibi Avrupa değerlerini yayma yönündeki çabaları için ödülün bu yıl Papa Francis’e verilmesine yönelik karar verildiği açıklandı.

    Avrupa Komisyonu Başkan Jean-Claude Juncker, AP Başkanı Martin Schulz, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’un katılımıyla 6 Mayıs 2016 tarihinde Vatikan’da düzenlenen törenle ödül Papa Francis’e taktim edildi. Törende yaptığı konuşmasında mülteci krizine değinen Papa Francis, “sığınmacı olmanın suç olmadığı, herkesin insan onuruna uygun bir şekilde ağırlanacağı Avrupa’yı hayal ettiği” mesajını verdi.

    Bu ödüle daha önce layık görülen kişiler arasında, Jean Monnet, Konrad Adenauer,  Winston Churcill, Robert Schuman, Jacques Delors, Tony Blair, Bill Clinton, Angela Merkel, Donald Tusk, Herman Van Rompuy ve Martin Schulz yer alıyor. Bu ödül ayrıca kişilerin yanı sıra kurum nezdinde Avrupa Komisyonuna da verildi. 

  • Avrupa Komisyonu 4 Mayıs 2016 tarihinde, Kosova’nın, Schengen Alanı’na kısa süreli seyahatlerde vizesiz giriş yapan ülkeler listesine eklenmesi yönündeki tavsiye kararını kamuoyu ile paylaştı. Kosova’nın vize serbestliği yol haritasındaki kriterleri karşıladığını öne süren Komisyon, tavsiye kararını Konsey ve AP’ye sunacak.

    Kosova’nın, tavsiye kararının AP ve Konsey’de onaylanana kadar Karadağ ile sınır anlaşması imzalaması, organize suçlar ve yolsuzlukla mücadele performansını iyileştirmesi bekleniyor. Vize serbestliğinin gerçekleşmesinin ardından Kosova’nın bu alandaki uygulamalarının AB’nin hâlihazırda kurulu birimler ile ve ad hoc yapıda olan gözetim mekanizmalarıyla denetleneceği belirtiliyor. Avrupa Komisyonunun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Üyesi Dimitris Avramopoulos konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Komisyonun tavsiye kararının, Kosova’nın yetkili makamlarının adalet ve içişleri alanında gösterdiği yoğun emeğe ve başarısına dayandığı yorumunu paylaştı. 

  • Avro Grubu, Yunanistan’ın makroekonomik uyum programını gözden geçirmek üzere 9 Mayıs 2016 tarihinde bir araya geldi. Avro Grubu yetkilileri, Yunanistan’ın makroekonomik uyum programı performansına ilişkin olarak reformların artırılması ve beklenmedik durum planlarına yönelik yeni bir mekanizma kurulması gerektiğine dikkat çektiler. Makroekonomik uyum programına ilişkin gerçekleştirilen ilk gözden geçirme sonucunda, önkoşulları yerine getirmesinin ardından Yunanistan’a daha fazla mali yardımın verilmesine karar verildi. Avro Grubu toplantısında ayrıca emeklilik sistemi, gelir vergisi ve KDV, kamu sektöründe çalışanların maaşları, özelleştirme stratejisi ve batık kredileri kapsayan yeni bir reform paketi kabul edildi.

    Toplantının ardından konuya ilişkin açıklama yapan Avro Grubu Başkanı Jeroen Dijsselbloem, Yunanistan’ın uyum programına ilişkin ilk gözden geçirmenin ardından gelecekte atılacak adımlara yönelik bilgi verdi. Bu kapsamda, Yunanistan’ın yeniden finansman ihtiyacına yönelik olarak ek önlemler uygulanabileceğini hatırlatan Dijsselbloem, yol gösterici ilkeler ve devamındaki adımları belirlemek için Avro Grubu Çalışma Grubu’nun görevlendirildiğini belirtti. Avro Grubu’nun Yunanistan’ın durumuna ilişkin bir sonraki görüşmesini 24 Mayıs 2016 tarihindeki toplantıda gerçekleştirmesi öngörülüyor. 

  • AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, görevde bulunduğu 18 ay boyunca AB Konseyinin performansını değerlendiren raporunu 9 Mayıs 2016 tarihinde kamuoyuyla paylaştı. Aralık 2014-Nisan 2016 dönemini kapsayan raporunda, AB’nin kritik siyasi sınamalarla karşı karşıya kaldığını kaydeden Tusk, bunları benzeri görülmemiş nitelikteki mülteci ve düzensiz göçmen akını, Yunanistan’ın Avro Alanı’ndan çıkış senaryosunun önlenmesi ve AB üyeliğinin geleceği konusunda referanduma gitmeye hazırlanan İngiltere ile yeni bir uzlaşıya gidilmesi olarak özetliyor. Raporda, Birliğe komşu bölgelerdeki silahlı çatışmaların ve terör tehdidinin de bu dönemde AB liderlerinin en önemli gündem maddeleri arasında yer aldığı belirtiliyor. Raporun kapsadığı süre boyunca AB liderlerinin 15 kez bir araya geldiği ifade ediliyor.

    Raporun giriş kısmında, AB’nin karşı karşıya kaldığı sınamaları ele almada göreve geldiği 1 Aralık 2014 tarihinde ortaya koyduğu yaklaşımın değişmediğini kaydeden Tusk, dört konuya dikkat çekiyor. Bunlar; dayanışma, özgürlük ve iç ve dış tehditlere kaşı birlik gibi temel değerlerin korunması; ekonomik krizden çıkış için güçlü kararlılık gösterilmesi ve gerçek anlamda Ekonomik ve Parasal Birliğin tamamlanması; AB’nin uluslararası arenada güçlü bir aktör olması ve AB ile ABD arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi olarak özetleniyor.

    Tusk, siyaset ve tarihin AB’ye geri döndüğü bir dönemden geçildiği değerlendirmesinde bulunarak, AB’nin zorlu kararlar ve krizler sonucu olgunlaştığını vurguluyor. İstikrarsızlığın hüküm bir sürdüğü dönemde olumsuz sonuçlar yerine AB’nin en önemli kazanımları arasında yer alan Schengen Alanı, Avro Alanı ve Tek Pazar’a odaklandığını kaydeden Tusk, tüm zorluklara rağmen AB liderleri arasında uzlaşı yaratmak ve birliği sağlamaya devam etme taahhüdünde bulunuyor.

    AB Konseyi Başkanı Tusk’un raporuna buradan ulaşılabilir. 

Diğer Yazılar