İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
E-Bülten Kayıt

AB GÜNDEMİ

AB Gündeminde Öne Çıkanlar
AB GÜNDEMİ

  • AB Adalet ve İçişleri Konseyi Toplantısı 9-10 Haziran 2016 tarihlerinde Lüksemburg’da, Hollanda Adalet ve Güvenlik Bakanı Ard Van Der Steur ve Hollanda Göç Bakanı Klaas Dijkhoff başkanlığında gerçekleşti.

    Toplantıda, AB'de terörle mücadele alanında işbirliğini geliştirme yönündeki kararlılıklarını teyit eden bakanlar, ortak bir yaklaşım sergilemeye karar verdiler. Bu çerçevede, ateşli silahlar tüzüğünde değişiklik yapılması ve ateşli silahlara ilişkin daha katı kurallar getirilmesi hususunda uzlaşı sağlandı. Ateşli silahlar düzenlemesiyle suçluların silah edinmekte yasal bir boşluk bulmalarının engellenebileceğinin altı çizildi.

    Toplantıda ayrıca, terörle daha etkin mücadele edebilmek amacıyla istihbarat verilerinin paylaşılması ve bunların ortak bir veri tabanında toplanması konusunda anlaşmaya varıldı. Ortak veri tabanıyla, özellikle yabancı terörist savaşçılara ilişkin tüm verilerin birleştirileceği bir sistem kurulması hedefleniyor. Bunun yanında söz konusu veri tabanına katılan ülkelerin emniyet ve istihbarat birimlerine yönelik bir yol haritası belirlendi.

    AB İçişleri Bakanları, vize muafiyeti bekleyen Türkiye, Gürcistan, Ukrayna ve Kosova’nın durumunda bir gelişme sağlayamadı.

    Toplantının diğer bir ana gündem maddesini ise güncel göç durumu oluşturdu. Bu doğrultuda, 18 Mart tarihli Türkiye-AB Mülteci Uzlaşısı’nın uygulanması konuları ile Orta Akdeniz’deki göç akışları ele alındı.

  • Avrupa Komisyonu 7 Haziran 2016 tarihinde Yakınsama Raporunu yayımladı. Yakınsama Raporları AB Konseyinin, bir üye ülkenin Avro Alanı’na dâhil olması için gerekli koşulları yerine getirip getirmediğine karar vermesinde temel teşkil ediyor.   Raporlarda henüz avroyu para birimi olarak kabul etmemiş AB üye ülkelerinin ekonomik yakınsama dereceleri değerlendiriliyor. Yakınsama kriterleri ise üye ülkelerin Maastricht kriterleri olarak da adlandırılan fiyat istikrarı, kamu finansmanının sürdürülebilirliği, döviz kuru istikrarı ve uzun vadeli faiz oranlarına ilişkin eşik değerleri karşılama derecesi ile belirleniyor.

    Buna göre,

    - En düşük enflasyona sahip (en iyi performans gösteren) üç üye ülkenin yıllık enflasyon oranları ortalaması ile ilgili üye ülke enflasyon oranı arasındaki fark 1,5 puanı geçmemelidir;,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

    - Üye ülke devlet borçlarının GSYİH’sine oranı yüzde 60’ı aşmamalıdır;

    - Üye ülke bütçe açığının GSYİH’sine oranı yüzde 3’ü geçmemelidir;

    - Herhangi bir üye ülkede uygulanan uzun vadeli faiz oranları 12 aylık dönem itibarıyla, fiyat istikrarı alanında en iyi performans gösteren 3 ülkenin faiz oranını 2 puandan fazla aşmamalıdır;

    - Son 2 yıl itibariyle üye ülke parası diğer bir üye ülke parası karşısında devalüe edilmiş olmamalıdır.

    Raporda ayrıca, söz konusu üye ülkelerin ulusal mevzuatlarının AB’nin İşleyişine Dair Antlaşma’da belirlenmiş olan, ulusal merkez bankalarının bağımsızlığı, kamunun merkez bankaları tarafından finansmanının yasaklanması, Avrupa Merkez Bankaları Sistemi ve Avrupa Merkez Bankası (AMB) ile uyumuna ilişkin Ekonomik ve Parasal Birlik kuralları ile uyum düzeyi değerlendiriliyor.

    Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan rapora paralel olarak AMB de bir rapor yayımlıyor. Yakınsama raporları 2 yılda bir ya da Avro Alanı’na dâhil olmayı talep eden ve buna hazır olup olmadığının değerlendirilmesini isteyen bir üye ülkenin özel isteği üzerine hazırlanıyor. Litvanya için bu şekilde 2013 yılında bir değerlendirme raporu hazırlanmıştı.

    Avrupa Komisyonu bu yıl değerlendirmeye tabi tutulan ülkelerin hiçbirinin (Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Hırvatistan, Macaristan, Polonya, Romanya, İsveç) Avro Alanı’na dâhil olmak için gerekli koşulları tam olarak yerine getirmediği sonucuna vardı.

    Avrupa Komisyonu’nun 2016 Yılı Yakınsama Raporu’na buradan ulaşılabilir. 

  • Belçika, Danimarka, Fransa, Almanya, İrlanda, Lüksemburg, Hollanda, Norveç ve İsveç 6 Haziran 2016 tarihinde Kuzey Denizi’nde enerji işbirliğini artırma konusunda ortak bir bildiri ve eylem planına imza attı. Kuzey Denizi ülkeleri için sürdürülebilir, güvenli ve erişilebilir enerji arzının sağlanabilmesi için açık deniz rüzgâr enerjisinin geliştirilmesine uygun koşulların oluşturulmasını amaçlayan bildiri ve eylem planıyla ilgili açıklama yapan Avrupa Komisyonunun Enerji Birliği’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Maroš Šefcovic, bildirinin geçen yıl Paris’te varılan iklim uzlaşısı kapsamında AB’nin yükümlülüklerini yerine getirebilmesi açısından önemine dikkat çekti.

    Kuzey Denizi ülkelerinin üzerinde uzlaştığı bildiri 4 alana odaklanıyor:

    - Uzamsal planlama ile denizdeki sınırlı alanın en verimli şekilde kullanılması amaçlanıyor. Bu veri paylaşımını, çevresel etki değerlendirmelerine ortak bir yaklaşım bulunmasını ve izin süreçlerinin koordinasyonunu içeriyor.

    - Büyük bir açık deniz rüzgâr enerjisini tedarik edebilecek bir elektrik şebekesinin geliştirilmesi gerekiyor. Piyasaların elektriğin rahatça akışını sağlayacak şekilde birbirine bağlı olması öncelikli. Bu kapsamda bölgede şebekelerin koordinasyonunun planlanması ve geliştirilmesinin yanı sıra açık deniz petrol ve doğalgaz sektörleriyle potansiyel sinerjinin araştırılması hedefleniyor.

    - Gelecekte bu bildiriye katılacak olan ülkelerin kendi açık deniz rüzgâr tarlaları için altyapı ihtiyaçlarını paylaşmaları bekleniyor. Böylece ortak projelere yatırımların mobilize edilmesi sağlanacak.

    - İyi uygulamaların belirlenmesi, teknik kuralların ve standartların uyumlaştırılması, böylece maliyetlerin de düşürülmesi amaçlanıyor.

    Komisyon tarafından yapılan bir çalışma açık deniz şebeke gelişimine koordineli bir yaklaşım geliştirilmesinin yaklaşık 5,1 milyar avro tasarruf sağlayacağını gösteriyor. Kuzey Denizi ülkeleri tarafından imzalanan bildiriye buradan ulaşmak mümkün. 

  • Avrupa Komisyonu, 7 Haziran 2016 tarihinde, Komşuluk Bölgesi Yatırım Aracı (NIF) kapsamında 200 milyon avroluk mali destek sağlayacağını açıkladı. Söz konusu mali destek ile komşu ülkelerde büyük öneme sahip ulaşım, enerji ve çevre altyapılarına yatırım ile sosyal ve özel sektörlerin kalkınması için 2 milyar avro tutarında kaynağın harekete geçirilmesi öngörülüyor. Avrupa Komisyonunun Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn konuya ilişkin yaptığı açıklamada, ekonomik ve sosyal kalkınmanın AB’nin komşu ülkelerde istikrarın sağlanmasına yönelik desteğinin merkezinde yer aldığını kaydetti ve açıklanan mali desteğin bu ülkelerde hayati öneme sahip yatırımların yapılmasına imkân tanıyacağının altını çizdi. Mali desteğin bölgede AB’nin yatırımlar ve kapsayıcı kalkınmayı hızlandırmaya olan bağlılığının bir göstergesi olduğunu kaydeden Hahn, bunun da ülkelerin dayanıklılığını artıracağını ve göçün temel nedenlerini ele almalarını sağlayacağını belirtti. 2008-2014 döneminde NIF aracılığıyla 95 projeye toplam 1 milyar avro tutarında destek verildi. Böylelikle toplam fon hacmi 25 milyar avronun üzerine çıkarıldı.

  • 23 Haziran 2016 tarihinde Büyük Britanya’nın AB üyeliği için yapılacak referandum öncesinde yapılan anket sonuçlarında, Brexit'e (ülkenin AB’den ayrılması girişimi) destekleyenlerin çoğunlukta olduğu açıklandı. Pew Research Center tarafından yapılan anket sonuçlarına göre, halkın yüzde 51’sinin AB üyeliğinden yana olmadığı belirtildi. Halkın yüzde 47’si üyelikten yana olurken, Büyük Britanya’nın üyelikten ayrılmasının AB için iyi olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 16, iyi olmayacağını düşünenlerin oranı ise yüzde 70 olarak açıklandı. AB’nin geleceğini ve yetki alanını ilgilendiren sorularda ise ankete katılanların yüzde 19’u ulusal hükümet yetkilerinin AB’ye devredilmesini, yüzde 27’si yetki alanlarının mevcut halde kalmasını ve yüzde 42’si bazı yetkilerin ulusal hükümetlere geçmesini istiyor.  

Diğer Yazılar