İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
3-9 EKİM 2016

AB GÜNDEMİ

  • Britanya Başbakanı Theresa May, Muhafazakâr Parti’nin 2 Ekim 2016 tarihinde düzenlenen kongresinde yaptığı konuşmada, Britanya’nın AB’den ayrılmasına (Brexit) yönelik görüşmelerin Mart 2017’de başlayacağı taahhüdünde bulundu ve Britanya’nın görüşmelerde Tek Pazar’a erişimden ziyade göç konusuna öncelik vereceğini belirtti. Halkın, Britanya’nın AB’den ayrı, tamamen bağımsız ve egemen bir ülke olması yönünde oy kullandığına işaret eden May, Britanya’nın AB’den çıkışına ilişkin resmi prosedürü başlatacak olan Lizbon Antlaşması’nın 50’nci Maddesi’ni en geç Mart 2017 sonunda devreye sokacaklarını da ekledi. Bundan böyle bağımsız ve egemen bir ülke olarak göç konusunun kontrolüne kendilerinin karar vereceğini ve kendi yasalarını çıkarmada özgür olacaklarını belirten May, artık uluslarüstü kurumlarla ulusal parlamentolar ve mahkemelerin önüne geçen siyasi bir birliğin bir parçası olmayacaklarını savundu.

    May, AB ile müzakere yöntemleri konusunda bilgi vermezken, AB ile ticareti devam ettirme arzusunda olan Britanya iş dünyası için olabilecek en iyi anlaşmaya varmanın yollarını arayacaklarını belirtti. May ayrıca AB hukukunu Britanya mahkemelerinin üzerinde sayan 1972 tarihli Avrupa Toplulukları Yasası’nı feshederek Büyük Fesih Anlaşması (Great Repeal Act) olarak adlandırılan anlaşmayı, gelecek yıl ortaya koyacaklarını açıkladı. May, AB’de kalma yönünde oy kullanmış olan İskoçya ve Kuzey İrlanda için ise herhangi bir istisnanın söz konusu olmayacağını belirtti.

    AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ile İtalya ve Almanya liderleri; Matteo Renzi ve Angela Merkel, May’in açıklamalarını Brexit sürecine açıklık getirmesi dolayısıyla olumlu karşıladıklarını ifade ettiler. Britanya’nın Brexit Bakanı David Davies ise AB ile mümkün olan en serbest biçimde ticaret yapmak istediklerini belirtirken, Britanya’nın istediğini elde edemediği takdirde AB’nin sağladığı avantajları terk etmeye hazır olması gerektiğinin altını çizdi. Britanya Ticaret Bakanı Lima Fox ise ülkenin kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini belirterek, dünyada ticaretin büyük bir bölümünün AB dışında gerçekleştiğine işaret etti. AB taraftarı Liberal Parti lideri Tim Farron ise zor bir Brexit yaşayacaklarını belirtti ve bunun, Britanya iş dünyası, işgücü ve ekonomisi için bir felaket olacağı uyarısında bulundu. Britanya iş dünyası temsilcileri ise 2017 tarihinin AB ile ilişkilerin geleceği açısından yeterinde açık olmadığını ifade ederek, May’in Brexit görüşmelerinin zamanlamasına yönelik belirsizliği ortadan kaldırmış olmasının olumlu olduğunu; ancak diğer konuların da açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirttiler. 

  • Avrupa Sınır ve Sahil Güvenliği Birimi (European Border and Coast Guard), 6 Ekim 2016 tarihinde, Bulgaristan ile Türkiye sınırındaki Kapitan Andreevo sınır kapısında düzenlenen törenle faaliyete geçti. Söz konusu birimin kurulması, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’in 9 Eylül 2015 tarihinde gerçekleştirdiği Birliğin Durumu konuşmasında gündeme gelmiş ve Komisyon bu doğrultuda teklifini 15 Aralık 2015 tarihinde sunmuştu. Avrupa Sınır ve Sahil Güvenliği Birimi, AB’nin; AB dış sınırlarının yönetimi ve güvenliğinin artırılması hedefi doğrultusunda Avrupa Göç Gündemi kapsamında aldığı önlemlerin bir parçasını oluşturuyor.

    Avrupa Sınır ve Sahil Güvenliği Biriminin, AB’nin dış sınırlarını izleyeceği ve Schengen Alanına gelebilecek potansiyel güvenlik risklerinin belirlenmesi ve ele alınmasında Üye Devletlerle birlikte çalışacağı duyuruldu. Göç akınlarının izlenmesi ve risk analizi yapılması; AB’nin dış sınırlarının yönetiminin takip edilmesi; Üye Devletlere operasyonel ve teknik desteğin sağlanması; arama ve kurtarma çalışmalarına destek verilmesi; diğer AB ajanslarıyla birlikte ulusal sahil güvenlik birimlerine destek verilmesi ve geri göndermelerde etkin rol alınması, Avrupa Sınır ve Sahil Güvenliği Biriminin görevleri arasında bulunuyor. Birimin, ortak operasyonlar ve acil müdahalelerle Üye Devletlerin dış sınırlardaki kapasitesini güçlendirmesi öngörülüyor. Avrupa Sınır ve Sahil Güvenliği Biriminin, acil durumlarda bir Üye Devletin talebi veya söz konusu Üye Devletin karar alamaması durumunda, AB Konseyinin kararı doğrultusunda duruma müdahale etmesi mümkün olacak. Söz konusu birimle, Frontex’in dış sınır yönetimi ve geri göndermelerde güçlendirilmiş oldu.

    Birimin daimi personelinin iki katına çıkarılması ve ilk kez ihtiyaç duyduğu teçhizatı kendisi edinerek bunlar sınır operasyonlarına konuşlandırması öngörüldü. 1.500 sınır muhafızından oluşan personel havuzu ve teknik teçhizat havuzunun birimin kullanımına açılması planlandı. 7 Aralık 2016 itibarıyla birimin, hızlı müdahale havuzunun işlevsel hale gelmesi öngörüldü.

  • Avrupa Komisyonu, 20’nci tur görüşmeleri 9-25 Eylül 2016 tarihlerinde gerçekleştirilen Uluslararası Hizmet Ticareti Anlaşması (Trade in Services Agreement - TiSA) müzakerelerinde iki yeni önerisini sundu. Kurumsal düzenlemeler ve devletler arasındaki anlaşmazlıkların halli konularındaki bu iki yeni öneri, Komisyonun tüm ticari müzakerelerde şeffaflığı artırma yükümlülüğünden dolayı Avrupa Komisyonu resmi web sitesinde kamuoyuyla paylaşıldı. Komisyon önerilerinden ilki hâlihazırda TiSA müzakerelerine taraf olan 23 ülke dışındakilerin de anlaşmaya daha sonraki aşamalarda katılabilmesini öngörüyor. Komisyon tarafından devletlerarası anlaşmazlıkların halli için getirilen öneri ise TiSA’nın yorumlanması ve uygulanmasında meydana gelebilecek olası anlaşmazlıkların çözümü için etkili ve yetkin kuralların oluşturulmasını hedefliyor. Komisyon önerisi, büyük ölçüde mevcut Dünya Ticaret Örgütü modeline dayanıyor. Müzakerelerinin bu yılın sonunda bitmesi beklenen TiSA’nın 20’nci tur görüşmelerine ilişkin Komisyon raporu da yayımlanan belgeler arasında yer alıyor.

    TiSA müzakerelerinde, Komisyon tarafından sunulan yeni önerilere ve müzakereleri devam eden diğer ticaret anlaşmalarına ilişkin belgelere buradan ulaşmak mümkün. 

  • Afganistan konulu Brüksel Konferansı, Afganistan Hükümeti ve AB’nin ev sahipliğinde, 4-5 Ekim 2016 tarihlerinde gerçekleşti. 75 ülkeden ve 26 uluslararası kuruluştan yetkilinin katılımıyla AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ile Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani Ahmedzai’nin himayesinde düzenlenen Brüksel Konferansı’nda, Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu temsil etti.

    Konferansın hedefi; Afganistan’da gerçekçi bir reform gündeminin kabul edilmesinin yanında siyasi ve ekonomik istikrar, devlet kurumlarının inşası ve kalkınma için siyasi ve maddi anlamda uluslararası desteğin sağlanması olarak açıklandı.

    Toplantıda, Afganistan Hükümeti’nin ortaya koyduğu iddialı reform gündemi kabul edilirken, 2017-2020 için Afganistan’a yönelik uluslararası siyasi ve ekonomik destek teyit edildi. Bu kapsamda, 5,6 milyar doları AB ve üye ülkeleri tarafından sağlanmak üzere, uluslararası camia tarafından Afganistan’a 2020 yılına kadar toplamda 15,2 milyar dolar yardımda bulunulması taahhüt edildi. Türkiye, 2002-2015 döneminde 3 milyar lira resmi kalkınma desteği verdiği Afganistan’a konferansta, 2018-2020 dönemi için 150 milyon dolar yardım taahhüdünde bulundu.

    Konferansın hemen öncesinde, 3 Ekim 2016 tarihinde, AB ile Afganistan arasında düzensiz göçle ilgili zorlukların ele alınması konusunda anlaşma sağlandı. 4 Ekim 2016 tarihinde ise AB ile Afganistan Hükümeti arasında ülkede devlet kurumlarının inşası için iki yıl süreyle 200 milyon avro bütçe desteği verilmesini öngören bir sözleşme imzalandı.

    Konferansta kabul edilen ortak bildiriye buradan ulaşılabilir.