Türkiye-AB ilişkilerinde yaşanan gelişmeler şu şekilde:
AB’den Türkiye’ye Yoğun Ziyaret Trafiği
Eylül ayının son haftasında, AB üye ülkelerinden Türkiye’ye bakan düzeyinde ziyaretler gerçekleşti. Danimarka Dışişleri Bakanı Kristian Jensen ile Letonya Dışişleri Bakanı Edgars Rinkevics, 29 Eylül 2016 tarihinde Türkiye’yi ziyaret ettiler. Jensen ve Edgars’ın ziyareti 15 Temmuz 2016 tarihinde akim bırakılan darbe girişimi sonrasında Danimarka ve Letonya Hükümetlerinin Türkiye’ye yönelik sergilediği dayanışmanın somut bir göstergesi olarak değerlendirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile gerçekleştirdikleri görüşmelerin yanı sıra üst düzey temaslarda bulunan Jensen ve Rinkevics ayrıca darbe girişimi sırasında ağır hasar gören TBMM binasını da ziyaret ettiler. Yapılan görüşmelerde, ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel konularda görüş alışverişinde bulunuldu.
Bu isimlerin yanında Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Boris Johnson da 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Britanya’nın dayanışmasını göstermek üzere 25-27 Eylül 2016 tarihlerinde Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Türkiye'de üst düzey temaslarda bulunan Johnson, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ile bir araya geldi. Ziyaret sırasında yapılan görüşmelerde, ikili ilişkiler ve işbirliği ile güncel bölgesel ve uluslararası konular ele alındı.
Johnson, 27 Eylül 2016 tarihinde, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Britanya ile Türkiye arasında devasa bir serbest ticaret anlaşması yapılacağını umduğunu dile getirdi. "AB'den ayrılıyoruz ama Avrupa'dan çıkmıyoruz" ifadelerini kullanan Johnson, Britanya ile Türkiye'nin Suriye konusunda benzer pozisyonları olduğunu belirterek, iki ülke arasında "yeni bir ortaklığın" geliştirilmesi çağrısında bulundu.
AB’den Mültecilere Eğitim ve Sağlık Desteği için 600 Milyon Avro Fon
Avrupa Komisyonu, Türkiye'deki Suriyeli mültecileri ve ev sahibi toplumları eğitim ve sağlık alanında desteklemek üzere 28 Eylül 2016 tarihinde, 600 milyon avroluk iki doğrudan hibe sözleşmesi imzaladı.
300 milyon avrosu eğitim, 300 milyonu da sağlık alanında tahsis edilen toplam 600 milyon avroluk hibe ile Suriyeli mültecilere ve çocuklarına yönelik sağlık hizmetleri, zorunlu eğitime erişim ve işlevsel maliyetlerin karşılanması sürecinde Türk makamlarına destek sağlanması amaçlanıyor. Hibelerin, Suriyeli öğrencileri Türk eğitim sistemi ile bütünleştirme çalışmalarında ortaya çıkan giderlerin Eğitim ve Sağlık Bakanlıklarına geri ödenmesi ve Suriyeli mültecilerin Türkiye'de sağlık hizmetlerine erişimlerinin sağlanması için kullanılması öngörülüyor. Eğitim alanında sağlanan doğrudan hibe ile yaklaşık 500.000 Suriyeli öğrenci Türkçe eğitim alması planlanıyor. Sağlık alanındaki doğrudan hibenin ise Türkiye'deki mültecilere kapsamlı sağlık hizmetleri sağlanmasına yönelik olduğu belirtildi.