İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
1-15 HAZİRAN 2017

AB GÜNDEMİ: AB Ekonomik ve Parasal Birliğin Derinleştirilmesinin Yollarını Arıyor

AB Ekonomik ve Parasal Birliğin Derinleştirilmesinin Yollarını Arıyor

Avrupa Komisyonu, 1 Mart 2017 tarihli Avrupa’nın Geleceğine İlişkin Beyaz Kitap’ın ardından 31 Mayıs 2017 tarihinde Ekonomik ve Parasal Birliğin (EPB) derinleştirilmesine ilişkin bir düşünce belgesi yayımlandı. Hatırlanacağı üzere, AB’nin Geleceğine İlişkin Beyaz Kitap, 27 üyeli AB’nin geleceğini şekillendirmek ve kararlaştırmak üzere planlanan süreci başlatmıştı. AB’nin 60’ıncı yıldönümünde de AB liderleri, yayımladıkları ortak bildiride, üye ülkeler arasında ekonomik yakınsama sağlanarak EPB’nin tamamlanmasını bir hedef olarak belirlenmiş ve bunun için siyasi cesaret, ortak vizyon ve ortak çıkarlar doğrultusunda hareket edilmesinin kararlılık gerektirdiğine dikkat çekilmişti.

Komisyon tarafından yayımlanan düşünce belgesi, EPB’nin şekillendirilmesi için çeşitli fikirler ortaya koyarak bir tartışma zemini hazırlıyor ve Birliğin geleceğine yön vermek üzere ortak bir vizyon oluşturma amacını taşıyor. Bu belge, Haziran 2015’te yayımlanan EPB’nin tamamlanmasına ilişkin “Beş Başkan Raporu”nu temel alırken önümüzdeki dönemde atılabilecek somut adımların yanı sıra EPB’nin ne şekilde tamamlanabileceğine ilişkin seçenekleri ortaya koyuyor. Beş Başkan Raporu, Haziran 2017’ye kadar EPB’nin eylemle derinleştirilmesini içeren ilk aşamasını da başlatmıştı. 2025’e kadar tamamlanması öngörülen ikinci aşamanın ise üye ülkeler arasında tartışılması ve üzerinde anlaşmaya varılması gerekiyor.

AB’nin Sembolü ve En Önemli Başarılarından Biri: Avro

Günümüzde EPB’nin en somut unsurlarından biri olan ve AB’nin en önemli başarılarından birisini oluşturan avro, AB için birliğin sembolü ve istikrarın garantisi. AB’de 340 milyon kişi, dünyada ise 175 milyon kişi tarafından kullanılan avro dünyada en fazla kullanılan ikinci para birimi. AB, avro para birimi ile zaman ve para tasarrufu sağlıyor. Avronun dünyanın ikinci rezerv para birimi olması sayesinde AB’de şirketler ihracatlarının dörtte üçünü ve ithalatlarının yarısını avro cinsinde faturalandırıyor. Üye ülkeler arası ticaret ve işlemlerin avro ile yapılması sayesinde kur riski ve işlem maliyetleri ortadan kalkmış durumda. Avro, finansman maliyetlerini de olumlu etkiliyor. Genel olarak, şirketlerin avro ile bankalar ve finans kurumlarından borçlanmaları daha az maliyetli ve kolay.  Avro, ortak para birimi olmanın ötesinde AB’de refahı temsil ediyor ve vadediyor. Ancak, içinde bulunduğumuz dönemde bunun paylaşılan refah haline getirilmesine ihtiyaç duyuluyor.

Günümüzde EPB güçlü olmasına karşın henüz tamamlanmış değil. EPB’nin parasal ayağı oldukça gelişmiş olmakla birlikte ekonomik bileşeninin geliştirilmesine ihtiyaç bulunuyor. AB düzeyinde ekonomik bütünleşmenin tam olmaması, parasal politikasının ve ulusal ekonomilerin desteklenmesini engelliyor. 2008 yılında patlak veren küresel mali ve ekonomik kriz, AB’yi de etkiledi. AB’de ekonomik durumun bozulması ve üye ülkeler arası ekonomik farklılıklar, kriz öncesi AB’deki ekonomik dengesizliklerden ve EPB’nin krize karşı müdahalesindeki eksikliklerden kaynaklanıyordu. AB’de yaşanan borç krizinde sermaye akışlarının yavaşlaması ve durması, yıllar içinde gelişen borçların sürdürülebilirliğini ve rekabet gücüne ilişkin mevcut sorunları da ortaya çıkarmıştı.

Krizin etkilerinin ortadan kaldırılması amacıyla EPB’nin güçlendirilmesine yönelik çeşitli önlemler alındı ancak halen birtakım eksiklikler ve kırılganlıklar varlığını sürdürüyor. Öte yandan AB’de ekonomik ve sosyal farklılıklar, tehlikeli popülizm akımlarının ortaya çıkmasına da sebep oluyor. Popülizmle ancak Avro Alanı’nda bu farklılıkların ortadan kaldırılmasıyla ve üye ülke ekonomileri arasında yakınsama sağlanmasıyla baş edilebileceği düşünülüyor. Bunun için de Maastricht Antlaşması ile başlayan EPB’yi inşa sürecinin tamamlanması, bunun da güçlü kurumlar ve demokratik hesap verebilirlikle desteklenmesi önem taşıyor.

EPB’nin Derinleştirilmesine İlişkin Öneriler

EPB’nin derinleştirilmesine ilişkin düşünce belgesindeki öneriler, AB’nin karşı karşıya olduğu zorluklarla nasıl mücadele edeceğine ilişkin ortak bir uzlaşının sağlanması ve bunun için gerekli tartışmalar için itici güç oluşturma amacını taşıyor. Belgede günümüzden 2025’e kadar aşağıdaki üç alanda adımlar atılması öneriliyor:

1. Finansal Birliğin tamamlanması

Belgede, bütünleşmiş ve iyi işleyen bir mali sistemin etkili ve istikrarlı EPB’ye temel teşkil edeceği vurgulanıyor. Son yıllarda bu alanda gerçekleştirilenlerin üzerine yeni bir ivme kazandırılarak gelecekte izlenecek yol için ortak bir görüş oluşturulması gerektiği belirtiliyor. Komisyona göre, bunun için hâlihazırda gündemde olan unsurların daha ileri götürülmesi ve 2025’e kadar atılması gereken ilave adımlar üzerinde anlaşmaya varılması gerekiyor. Bu kapsamda, 2019’a kadar Bankacılık Birliği’nin tamamlanması ve Avrupa’da bankaların daha dayanıklı hale getirilmesine yönelik önlemlerin alınarak bankacılık sektöründe risklerin azaltılması ve paylaşılması, reel ekonomi için daha çeşitli ve yaratıcı finansman imkânlarının sağlanması için de Sermaye Piyasaları Birliği’nin sağlanması son derece önemli.

2. Daha fazla bütünleşen Ekonomik ve Mali Birliğin sağlanması

Komisyona göre, Beş Başkan Raporu’nda başarılı bir EPB için uzun vadede üye ülkelerde daha dayanıklı ekonomik ve sosyal yapıların oluşturulması gerektiği ortaya koyulmuştu. Üye ülkelerin, ekonomi politikalarının koordinasyonuna ilişkin Avrupa Sömestri’nin yanı sıra AB bütçesinden yapısal reformlara mali destek sağlanması gibi mevcut yapıların sağlamlaştırılmaları gerekiyor. Düşünce belgesinde, üye ülkelerin aynı zamanda Avro Alanı’nın makroekonomik istikrarının artırılmasına yönelik önlemleri kararlaştırmaları için çeşitli seçenekler öneriliyor.  

3. Demokratik hesap verebilirliğin esas olarak alınması ve Avro Alanı kurumlarının güçlendirilmesi

Belgede, EPB’nin tamamlanmasına yönelik çalışmaların paralelinde bunun sağlanmasını destekleyecek siyasi bütünleşmeye de hız verilmesi gerektiği vurgulanıyor.  EPB’nin güçlü olabilmesi için üye ülkelerin ortak bir hukuki çerçeve kapsamında Avro Alanı’na ilişkin konularda daha fazla sorumluluk üstlenmeyi ve karar almayı kabul etmeleri önem taşıyor. Bunun, AB antlaşmaları ve kurumları aracılığıyla hükümetler arası bir yaklaşımla veya günümüzde olduğu gibi ikisini de içeren bir model ile sağlanabileceği belirtiliyor. EPB’nin tamamlanması, daha fazla demokratik katılım, demokratik hesap verebilirlik ve şeffaflığı da gerektiriyor. Bu bağlamda yönetişimin her aşamasında kimin ne konuda ve ne zaman karar verdiğine ilişkin şeffaflığın sağlanması da önem taşıyor. Daha fazla siyasi bütünleşme için Avrupa Komisyonu ve Avro Grubu arasındaki dengelerin yeniden gözden geçirilmesi öneriliyor. AP’nin rolünün güçlendirilmesi de demokratik katılım açısından önem taşıyor. Belgede, bütün bunların düzenlenerek bir anlaşma haline getirilmesi ve AB antlaşmalarına entegre edilmesi de öneriliyor. Bir Avro Alanı bütçesi ve hazinesi, Avrupa Para Fonu’nun kurulması da ileri aşamada gündeme getirilebilecek fikirler arasında yer alıyor.

Avrupa Komisyonunun ortaya koyduğu düşünce belgesinde, 2017-2019 dönemi ve 2020-2025 dönemlerinde EPB’nin derinleştirilmesine ilişkin atılması önerilen adımlara ilişkin sunduğu Yol Haritası şu başlıkları içeriyor: 

Avrupa Komisyonunun Ekonomik ve Mali İşler, Vergilendirme ve Gümrüklerden Sorumlu Üyesi Pierre Moscovici’nin düşünce belgesinin tanıtımında yaptığı açıklamada da altını çizdiği gibi, bütün Avro Alanı ülkeleri arasında ekonomik yakınsamanın sağlanması, AB’de ekonomik bütünleşme ve EPB’nin tamamlanması açısından önem taşıyor. Belgede, iki vitesli bir Avro Alanı’nın üye ülkeler arasında ekonomik farklılıkları artıracağı ve EPB’nin bütünleşmesi ve derinleştirilmesi hedefinden uzaklaşılmasına yol açacağına dikkat çekiliyor. Bütün AB ülkelerinin Maastricht kriterlerini karşıladıklarında Avro Alanı’na üye olmaları bir zorunluluk olarak vurgulanıyor.

EPB’nin Geleceği Neden Önemli?

Avronun AB’de ortak para birimi olarak kullanılmaya başlanmasından bu yana 15 yıl, küresel mali krizin AB’yi vurmasından bu yana ise 10 yıl geçti. Son 15 yılda, EPB’de önemli başarılar sağlanırken önemli dersler de çıkarıldı. Ekonomik ve mali kriz sonrasında AB ekonomik toparlanma sürecine girdi ancak mevcut durum henüz tatminkâr bir düzeye ulaşmadı. AB genelinde EPB’nin tamamlanmasına ilişkin daha ileri adımların atılması gerektiği yönünde ortak bir görüş hâkim. Bunun için de gelecek 10 yılda EPB’nin nerede olması gerektiğine ilişkin yeni ve ortak bir yol oluşturulmasına çalışılıyor. Avrupa Komisyonunun EPB’nin derinleştirilmesine ilişkin ortaya koyduğu bu düşünce belgesinde önerilen hedefler ve adımlarla şekillenecek yol haritasının en kısa zamanda somutlaştırılması ve bundan sonra da belirlenen adımların atılması son derece önemli. Bu, EPB’nin ve dolayısıyla AB’nin geleceği açısından önem taşıyor. Öte yandan EPB’nin mevcut sorunlarının ve eksikliklerinin ele alınamaması halinde gelecekte AB vatandaşlarının avro ve EPB’ye olan desteği ve bakış açısı bundan olumsuz etkilenecektir. Sonuç itibarıyla EPB’nin geleceğinin şekillendirilmesi, AB’nin yaşayacağı önemli sınamalar arasında öncelikli yerini koruyor.

Sema Gençay Çapanoğlu, İKV Kıdemli Uzmanı