AB GÜNDEMİ: AB Ekonomisinin Doğrusaldan Döngüsele Yolculuğu: O Eski Ekonomiden Eser Yok mu Şimdi?
AB Ekonomisinin Doğrusaldan Döngüsele Yolculuğu: O Eski Ekonomiden Eser Yok mu Şimdi?
Avrupa Komisyonu ile Ekonomik ve Sosyal Komite’nin ev sahipliğinde 20-21 Şubat 2018 tarihlerinde, Brüksel’de Üçüncü Döngüsel Ekonomi Paydaş Konferansı düzenlendi. Juncker Komisyonu’nun öncelikli girişimlerinden kabul edilen konferans kapsamında, Üye Devletlerden gelen iş dünyası temsilcileri, kamu kurumlarından yetkililer ve vatandaşlar, döngüsel ekonomiye geçiş amacıyla Aralık 2015’te kabul edilen Döngüsel Ekonomi Paketi’ni (Circular Economy Package) değerlendirdi. AB’nin döngüsel ekonomi karnesindeki pekiyiler ve zayıflar doğrultusunda hayata geçirilebilecek yeni girişimler de ele alındı.
Komisyonun döngüsel ekonomi ile ilgili girişimleri henüz Aralık 2015’te başlamış olsa da geçen iki yıldan fazla sürede önemli adımlar atıldı. Mesela ne mi yapıldı? Döngüsel Ekonomi Paketi’nin Eylem Planı’nda yer alan inisiyatiflerin yarısından fazlası hayata geçirildi, Döngüsel Ekonomideki Plastikler için AB Stratejisi (EU Strategy for Plastics in the Circular Economy) kabul edildi. Öte yandan paydaşlar arasındaki diyaloğu güçlendirerek döngüsel ekonomi ile ilgili bilgi birikimini ve iyi örnekleri paylaşma yoluyla Avrupa’nın döngüsel ekonomiye geçişini hızlandıracak Avrupa Döngüsel Ekonomi Paydaş Platformu (European Circular Economy Stakeholder Platform) kuruldu ve sonuncusu geçtiğimiz günlerde olmak üzere üç tane paydaş konferansı düzenlendi. Bu noktada AB’nin döngüsel ekonomi vizyonuna ve bu kapsamda hayata geçirdiklerine dair taşların yerine daha iyi oturması için öncelikle döngüsel ekonominin ne olduğunu anlamakta fayda var.
Nedir Bu Döngüsel Ekonomi Dedikleri?
Uzun yıllar bireylerin ekonomik faaliyetlerine yön veren doğrusal ekonomide kaynaklar, “üret-tüket-at” yaklaşımı ile kullanılıyordu. Üretim için kullanılan kaynaklar yaşam döngüsü sonunda ekonomiden uzaklaştırılıyor, bu sebeple de her seferinde doğadan birincil ham madde alınıyordu. Öte yandan sürekli yenilerinin kullanılmasıyla azalmakta olan kaynakların artan ihtiyaçlara daha fazla cevap veremeyeceğinin idrak edilmesiyle, sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm sesleri yükselmeye başladı. Bu durum ekonomiyi, yeni üretim modelleri aramaya itti. Dolayısıyla öncelikle atık ve çöp arasındaki ayrım gün yüzüne çıkmaya başladı. Çünkü her ne kadar bireylerin ekonomik faaliyetleri sonucunda işe yaramaz hale gelen maddelere atık dense de; atığın içinden kâğıt, karton, cam, metal, plastik gibi maddeler ayrıştırıldıktan sonra geriye kalan ve geri dönüşümü ya da yeniden kullanımı mümkün olmayan şeyler çöp olarak adlandırılıyor. Bu da demek oluyor ki çöpler ekonomiye tekrar fayda sağlayamazken, atıklar sağlayabilir.
Doğrusal ekonomi atıkların geri dönüşümü ya da yeniden kullanılması gibi tekrar kaynak olmalarının önünü açacak herhangi bir yaklaşıma dayanmazken, git gide ekonominin yeni yıldızı olmaya başlayan döngüsel perspektif tam da bu prensip etrafında şekilleniyor. Kaynakların mümkün olan en uzun süre değerlendirildiği ve atık üretiminin en aza, hatta sıfıra indirildiği ekonomi olarak tanımlanan döngüsel ekonomide atıklar; ham madde olarak yeniden ekonomik değer kazanıyor. Bunun atık önleme, yeniden kullanma, geri dönüşüm ve geri kazanım ile mümkün kılındığı döngüsel ekonomide, sürdürülebilir üretim ve tüketimin yeni ham maddesi olarak atıklar dikkat çekiyor. Böylelikle bir yandan kaynak verimliliği artarken diğer yandan çevreye verilen zarar azalıyor hem de ekonominin bir döngü halinde sürekliliği sağlanıyor. Kıssadan hisse döngüsel ekonomi, bir yandan dünyamızı tehdit eden “azalan kaynak” gerçekliğine karşı farkındalığımızı artırmaya çalışırken, diğer yandan mevcut üretim ve tüketim anlayışını “hiçbir şeyi israf etmeme” prensibine dayandırmaya kararlı görünüyor.
AB’nin Döngüsel Ekonomi Vizyonu
Küresel ekonomide doğrusaldan döngüsele esen değişim rüzgârı, AB’nin de şapkasını önüne koyup düşünmesini ve bazı çarpıcı gerçekleri fark etmesini sağladı. Öyle ki AB, 2015 itibarıyla yıllık 600 milyon ton atığı ekonomisine geri kazandıramamışken, Birlik genelinde yüzde 40 olan evsel atıkların geri dönüştürülme oranı bazı bölgelerde yüzde 80’lerde bazı bölgelerde ise yüzde 5 civarında seyrediyordu. Büyük şirketlerin atıklarının yüzde 45’i yeniden kullanılırken, KOBİ’lerde bu oran yüzde 25’lere düşüyordu. Juncker Komisyonu Birliğin döngüsel ekonomiye geçişini teşvik etmek, küresel çaptaki rekabet gücünü artırmak, sürdürülebilir ekonomik büyümesine hız kazandırmak ve yeni iş imkânları yaratmak amacıyla Aralık 2015’te Döngüsel Ekonomi Paketi’ni kabul etti. Söz konusu paket, üretim ve tüketimden atık yönetimi ve ikincil ham maddelere kadar uzanan tüm ekonomik döngüyü kapsayan somut eylemleri ve AB Döngüsel Ekonomi için Eylem Planı’nı (EU Action Plan for the Circular Economy) içeriyor. Paket kapsamında önerilenler ham maddelerden, ürünlerden ve atıklardan maksimum fayda sağlamayı, enerji tasarrufunu artırmayı ve sera gazı salınımını azaltmayı amaçlıyor. Döngüsel ekonomiye geçiş kapsamında ayrıca, Ufuk 2020 Programı’ndan 650 milyon avro ve yapısal fonlardan ise 5,5 milyar avronun atık yönetimi için ayrılması kararlaştırıldı.
Döngüsel Ekonomi Paketi Komisyon Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, Komisyonun İş, Büyüme, Yatırım ve Rekabetten Sorumlu Başkan Yardımcısı Jyrki Katainen, Çevre, Balıkçılık ve Denizcilikten Sorumlu Üyesi Karmenu Vella ve İç Pazar, Sanayi, Girişimcilik ve KOBİ’lerden Sorumlu Üyesi Elzbieta Bienkowska tarafından hazırlandı. Bu paket ile Komisyon; çevre dostu yatırımlar için AB’nin küresel sistemdeki en uygun yer haline gelmesini, kaynak verimliliğinin yükselmesini, kısıtlı ham maddelere bağımlılığın azalmasını ve böylelikle rekabet gücünün AB çapında artmasını amaçlıyor. Öte yandan Komisyon, atıklar için uzun ömürlü bir sistem inşa etmek amacıyla da birtakım hedefler koymuş durumda.
Bu hedeflerden bazıları şöyle: 2030 itibarıyla Birliğin kentsel atıklarının yüzde 65’inin ve ambalaj atıklarının yüzde 75’inin geri dönüştürülmesi; yiyecek atıklarının 2030 yılında ilgili sürdürülebilir kalkınma hedefine paralel olarak yarıya indirilmesi; ikincil ham maddeler için kalite standartlarının getirilmesi; Tek Pazar’da organik ve atık bazlı gübrelerin tanınırlığının sağlanması; denizlerdeki çöplerin azaltılması ve suyun tekrar kullanılması. Döngüsel Ekonomi Paketi’nin hayata geçirilmesi ile öngörülen atık yönetiminin, çevreye duyarlı tasarımlar (eko-tasarım), geri dönüşüm, yeniden kullanma ve benzeri uygulamalar ile AB, 600 milyar avro, yani Birliğin yıllık cirosunun yaklaşık yüzde 8’i kadar net kazanç elde etmenin peşinde. Bunun yanı sıra AB, sera gazı emisyonunda yıllık yüzde 2 ile 4 arasında düşüş sağlamayı öngörüyor. Ayrıca üretim maliyetlerinin yıllık yüzde 20 azalması, 2020 yılında elektrik faturasında hane başına yıllık 465 avro tasarruf sağlanması ve 2035 yılında atık yönetimi alanında 170 bin, toplamda ise 580 bin yeni iş imkânı yaratılması planlanıyor.
AB’nin, ekonomisini daha sürdürülebilir ve döngüsel hale getirmek için attığı adımlar Döngüsel Ekonomi Paketi ile sınırlı değil. Hayata geçirilen diğer girişimlerden örnek vermek gerekirse; öncelikle kamu kurumları, STK’lar, sendikalar ve özel sektör temsilcileri gibi döngüsel ekonomideki paydaşların diyaloğunu güçlendirmek, iyi örnekleri paylaşmak, yeni fikirleri ele almak ve böylece AB’nin döngüsel ekonomiye geçişini hızlandırmak amacıyla Mart 2017’de Döngüsel Ekonomi Paydaş Platformu kuruldu. Ayrıca Ocak 2018’te Komisyon, döngüsel ekonomi ile ilgili bir dizi yeni düzenlemeyi yürürlüğe koydu. Bu düzenlemelerden biri olan Döngüsel Ekonomideki Plastikler için AB Stratejisi kapsamında 2030 yılı itibarıyla tüm plastik ambalajların geri dönüştürülebilir hale getirilerek, denizlere ve okyanuslara verdikleri zararın en aza indirilmesi amaçlanıyor.
AB, Döngüsel Ekonomi Vizyonu Kapsamında Neleri Hayata Geçirdi?
2014-2019 Komisyonunun döngüsel ekonomiye verdiği önem ve bu perspektifle şekillendirdiği vizyonu ortada. Peki, tüm bu kabul edilen paket ve stratejiler, kurulan platformlar ve belirlenen hedeflerle birlikte AB artık, “o eski ekonomiden eser yok şimdi” diyebilecek duruma geldi mi?
AB’nin döngüsel ekonomide hayata geçirdiklerini incelemek için öncelikle Komisyonun 26 Ocak 2017 tarihinde yayımladığı Döngüsel Ekonomi Eylem Planı’nın Uygulanmasına İlişkin Rapor’u (Report on the implementation of the Circular Economy Action Plan) ele almakta yarar var. Söz konusu rapor Aralık 2015’te döngüsel ekonomiye ilişkin kabul edilen paketin ardından Birliğin üretimden tüketime, atık yönetiminden ikincil ham maddelere kadar değer zincirinin tüm alanlarında hayata geçirdiği inisiyatifleri mercek altına alıyor. Rapora göre, Döngüsel Ekonomi Paketi yürürlüğe girdikten sonra Komisyonun attığı ilk adım, internet üzerinden satışı yapılan ürünlerle ilgili kanun teklifini kabul etmek oldu. Tüketicilerin kusurlu ürünler karşısında daha fazla korunması yoluyla ürünlerin dayanıklılığının artırılması ve böylelikle AB’nin döngüsel ekonomiye geçişinin hızlandırması amaçlanıyor. Hazırlanan teklif kapsamında, internet üzerinden yapılan satışlarda satıcının malın satıldığı zaman herhangi bir kusurunun olmadığını ispat etmesi gereken süre altı aydan iki yıla çıkarıldı. Böylece tüketicilerin haklarını daha fazla aramasının önü açılmakla kalmadı, aynı zamanda üreticilerin daha kaliteli ve dayanıklı ürün üretmesi için bir yaptırım düzenlenmiş oldu. Devamında, Mart 2016’da, Avrupa Komisyonu gübreler ile ilgili bir yasa teklifini kabul etti. Söz konusu teklif kapsamında, geri kazanılmış besin maddeleri gibi ikincil ham maddelerden elde edilen gübreler için tek bir pazar yaratılarak, atık yönetiminin ekonomik fırsata çevrilmesi amaçlandı.
Komisyonun, Döngüsel Ekonomi Paketi yürürlüğe girdikten sonraki bir diğer girişimi, bu alandaki yenilik anlaşmaları için 26 Mayıs ile 15 Eylül 2016 tarihleri arasında geçerli bir çağrıya çıkmak oldu. Bu kapsamda, Birlik müktesebatında ya da Üye Devletlerin uygulamalarında döngüsel ekonomideki yeniliklere engel teşkil eden düzenlemeleri tespit etmek amacıyla bir araya gelen yerel otoritelerin, girişimcilerin ve Komisyon yetkililerinin değerlendirmeleri neticesinde, 14 AB ülkesinden su, atık ve enerji sektörlerine ilişkin 32 niyet beyanı geldi. İlaveten, bir ürünün ya da herhangi bir parçasının tamir edilmesinin, geri dönüştürülmesinin ya da tekrar kullanılmasının ürünün ilk tasarımıyla yakından ilişkili olduğunun bilincinde olan Komisyon, 2016 yılı kasım ayında 2016-2019 yıllarını kapsayan ve döngüsel ekonomiye geçiş için sağlanması gereken ürün standartlarını belirleyen Eko-tasarım Çalışma Planı’nı hazırladı. Son olarak, Ocak 2017’de döngüsel ekonomi için finansman sağlanması ve bu alandaki farkındalığın artırılarak yatırımlara hız kazandırılması amacıyla Komisyon, Avrupa Yatırım Bankası, finansal sistemdeki aktörler ve işletmelerden oluşan bir platform kuruldu.
Döngüsel ekonominin AB’deki can suyu olan paketin 2015 yılında Birliğin toprağına dökülmesinin ardından geçen sürede Komisyon ayrıca, AB’nin ekonomi politikaları geliştirme sürecine dâhil olmak isteyen paydaşların katılımıyla Haziran 2015, Mart 2017 ve Şubat 2018’de olmak üzere üç tane döngüsel ekonomi paydaş konferansı düzenledi. Burada, daha önce adı geçen ve ikinci konferansta Komisyon ile Ekonomik ve Sosyal Komite’nin ortak girişimiyle kurulmasına karar verilen Döngüsel Ekonomi Paydaş Platformu’na kısaca değinmekte fayda var. Döngüsel ekonomiyle ilgilenen tüm paydaşlar bu platform kapsamında düzenlenen yıllık paydaş konferanslarına katılabiliyor, platformun internet sitesinden iyi örnekleri takip edebiliyor ve kendi iyi örneklerini paylaşabiliyor. Son olarak Brüksel’de geçtiğimiz günlerde düzenlenen üçüncü konferansta döngüsel ekonomideki paydaşlar; Plastikler için AB Stratejisi’ni, döngüsel ekonomiye geçişte gönüllü uygulamaları, küresel girişimleri, döngüsel biyoekonomiyi, uzun ömürlü ürün tasarımını, düşük karbonlu ekonomiye geçişi, döngüsel ekonominin sosyal boyutunu ve Avrupa’daki KOBİ’lerin döngüsel ekonomiye uyumunu ele aldı.
Tüm bunların ışığında AB’nin henüz iki yaşını yeni doldurmuş bebeği diyebileceğimiz döngüsel ekonomi, Komisyonun bu alandaki vizyonuyla hayata geçirdiği paket ve stratejiler, platformlar ve konferanslar gibi birçok farklı girişim sayesinde her geçen gün hızla büyümeye devam ediyor. Döngüsel ekonomi alanındaki birçok önerisini hayata geçirmesine rağmen Komisyon, hâlâ doğrusal ekonomiden döngüsel ekonomiye geçiş için vatandaşlardan, ilgili paydaşlardan ve AP’den destek bekliyor. Bu durumda bugün için “o eski doğrusal ekonomiden eser yok şimdi” demek biraz erken belki ama yarının ekonomisinin hangi yönde gelişeceğini tahmin etmek artık çok zor değil.
Merve Özcan, İKV Uzman Yardımcısı