İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

AB GÜNDEMİ: Yunanistan’da Finansal Krizin Şekillendirdiği Bir Diğer Seçimin Galibi: “Yeni Demokrasi”

AP seçimlerindeki değişim dinamiğinin ulusal bağlamda da görüldüğü Yunanistan’daki 7 Temmuz ‘da gerçekleşen erken seçimde yönetim, radikal soldan merkez sağa geçti.
AB GÜNDEMİ: Yunanistan’da Finansal Krizin Şekillendirdiği Bir Diğer Seçimin Galibi: “Yeni Demokrasi”

Yunanistan’da Finansal Krizin Şekillendirdiği Bir Diğer Seçimin Galibi: “Yeni Demokrasi”

26 Mayıs günü AP’de Yunanistan’ı temsil edecek 21 milletvekilini seçmek için sandığa giden Yunan seçmeni, 5 yıl öncekine benzer motivasyonlara sahipti: Finansal krizin etkilerinden kurtulamayan bir ülke vatandaşı olarak değişime duyulan ihtiyaç. Ancak bu sefer beklentisini karşılaması için oyunu farklı bir siyasi partiden yana kullanmak istedi. Nitekim AP seçim sonuçlarına göre 2014 yılında Parlamento’ya 5 milletvekili gönderebilen merkez sağ parti Yeni Demokrasi, bu seneki seçimlerde 8 sandalye elde etmeyi başardı. Her ne kadar 2014 seçimlerinde kazandığı 6 sandalyeyi koruyabilse de hükümet partisi Syriza’nın, kendisinden 10 puan fazla oy almayı başaran Yeni Demokrasi’ye karşı bir yenilgi aldığı muhakkak.

Yunanistan’da Finansal Kriz Düğümünü Kesecek İskender Bulunamıyor

Genç işsizliğin %40 oranında olduğu ülkeden son 8 yılda ayrılan yeni mezun sayısının 400 binlere vardığını ortaya koyan araştırmalar, gençlerin muhafazakâr sağa yönelme sebeplerinin ekonomik temelli olduğunu gösteriyor. 10 yıldır finansal krizin kronikleşen etkileriyle mücadele etmeye çalışan ülkede 2015 yılında sol ideolojiye verilen şans, beklenen olumlu etkiyi yaratamamış gibi görünüyor. Yolsuzluğun ve liyakate dayalı olmayan bürokrasinin ciddi bir sorun olduğu Yunanistan’daki genç nüfus, içinden çıkılamayan sosyo-ekonomik bunalımın çaresini ana akım ve köklü bir partiye oy vermekte gördüğünü ifade ediliyor. Transparency International’ın 2018 yolsuzluk indeksine göre Yunanistan, AB üye ülkeleri arasında yolsuzluğun en fazla görüldüğü Bulgaristan’dan sonraki ikinci ülke.

Böylesi bir konjonktürde AP seçimlerindeki yenilginin ardından Başbakan Alexis Tsipras’ın erken seçim çağrısıyla 7 Temmuz günü yeniden sandığa giden Yunan seçmen, AP seçimlerinde aslında ulusal motivasyonlarla oy verdiğini kanıtladı. AP seçimlerinde oyların %33,2’sini kazanan Yeni Demokrasi, 7 Temmuz günü %39,9 oranında oy elde ederek; 25 Ocak 2015 erken genel seçimlerinde Syriza’ya kaybettiği seçimin rövanşını almış oldu.

Ne var ki 2015 yılında %66,87 olan katılım oranının %57’ye düşmüş olması, merkez sağ partiyi Yunan seçmenin neredeyse yarısının oy vermediği bir seçimin galibi yapıyor. Oranlandığında Yunanlıların sadece %22,8’ini temsil eden Yeni Demokrasi’nin erken seçimlerde, 2015 yılında büyük umutlarla radikal sol Syriza’ya verilen oyların sadece bir kısmını kendisine çekebildiği görülüyor. Buna rağmen Yunanistan Parlamentosunda 300 sandalyeden 158’ini elde etmeyi başaran parti, karar alma çoğunluğuna sahip olmayı başardı. Son 4 yıldır ülkeyi yöneten Syriza ise Meclis’te sadece 86 sandalye kazanabildi.300 sandalyenin 250’si alınan oy oranlarına doğru orantılı bir şekilde paylaşılırken, 50 sandalye en fazla oyu alan siyasi partiye ekleniyor. 

İki kurtarma paketi uygulanmış Yunanistan’da IMF ve AB’ye karşı mücadele vereceği vaadiyle seçilen Alexis Tsipras, 86 milyar avroluk üçüncü bir kurtarma paketi alınmasını engelleyemedi. 2010 yılından kemer sıkma politikasının sona erdiği Ağustos 2018’e kadar 289 milyar avro değerinde kredi alan Yunanistan 2019 yılında kendi bütçesine kavuşmayı başarabildi; ancak GSYH’sinin %176’sına tekabül eden kamu borcuyla.

Şekil: AB ve Yunanistan’da İşsizliğe Dair Veriler 

Kaynak: BBC 

 

Makedonya ile Yunanistan arasındaki 27 yıllık isim sorununu imzalanan Prespa Anlaşması ile çözerek Balkan tarihinde önemli bir yer edinen Yunan Başbakan Alexis Tsipras, ulusal bağlamdaki memnuniyetsizlikleri engelleyemedi. Muhafazakâr Yeni Demokrasi’nin karşı çıktığı “Kuzey Makedonya” çözümü, Yunan halkının ulusal kimliğine bir müdahale algısıyla oyların Alexis Tsipras’ın elinden kayma sürecini fazlasıyla hızlandırdı. Yeni Demokrasi lideri Kyriakos Mitsotakis’in siyasi başarısının yanı sıra partiye ve ailesine geri kazandırdığı sembolik bir itibar da söz konusuydu; zira dönemin Başbakanı babası Konstantinos Mitsotakis koltuğunu 1993’te başlayan isim sorunu nedeniyle kaybetmişti.

Benzer şekilde 2016 yılında Türkiye ile imzalanan Geri Kabul Anlaşması sonucu ülkeye gelen mültecileri sınırlama konusunda önemli bir adım atan Yunanistan’da göçmen krizinin etkileri birçok ülkede olduğu gibi politikaya yansımış durumda. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) verilerine göre 2019 yılının başından bu yana 18 bin 294 mültecinin vardığı Yunanistan’da mültecilerin yaşadığı koşullar, farklı mecralarda eleştiri konusu olmaya devam ediyor.

2015 seçimlerinde 18 sandalye kazanmayı başaran aşırı sağcı Altın Şafak Partisi’nin %3’lük barajı geçememesi, Yunanistan’daki göç karşıtı tepkilerin kurucu üye Fransa ve İtalya’dakinden farklı bir kapsamda şekillendiğini ortaya koydu. Nitekim merkez sağ Yeni Demokrasi’nin göçü engelleme retoriği, özel sektörü ve yatırımı artırma vaatleriyle birleştiğinde Yunan seçmenin ilgisini çekmeyi başardı. Ekonomi odaklı kaygılar nedeniyle faşizme yönelen aşırı sağ retoriği benimsemeyen Yunan halkı, muhafazakâr milliyetçi söylemleri çok daha fazla içselleştiriyor.

Syriza’nın LGBTİ hakları konusundaki çalışmalarının yanı sıra din ile devlet işlerini ayırma çabasından farklı olarak Yeni Demokrasi Partisi’nin politikaları “kilise, aile ve millet” odağında şekilleniyor. Seçimlerin ardından ideolojik olarak da bir değişim yaşayacak olan Yunanistan’da geleneksel olana geri dönülmesi güvenli liman olarak görülüyor. 4 yılın sonunda Yunan seçmenin yaşadığı hayal kırıklığı, Yunanistan’ın içinde bulunduğu ekonomik krizde muhafazakâr partinin payının unutulmasına neden oldu. Diğer Avrupa ülkelerinden farklı olarak politikacı aile kavramının başarı getirdiği Yunanistan’da babasının mirasını devraldığını ilan eden Yeni Demokrasi lideri Mitsotakis, geleneksel olana meşruiyetini geri kazandırmış gibi görünüyor. Nitekim Tsipras’ın ekonomik vaatlerini gerçekleştirme konusunda başarısız olduğu 4 yılın ardından Yunan halkı, ideolojik kaygılardan ziyade ekonomik çıkmazdan kendilerini kurtaracak biri için oy vermeyi tercih etti.

Anketlerde “kötünün iyisi” için seçim yaptıklarını belirten seçmenler, önceliklerinin istihdam yaratılması olduğunu vurguluyor. Politik skalada yaşanan değişimin ekonomiyi ne şekilde etkileyebileceği henüz bilinmese de 4 yıl öncekine göre biraz daha karamsar Yunan halkı, bu sefer umutlarını fazla yüksek tutmuyor.

Selvi Eren, İKV Uzman Yardımcısı

Diğer Yazılar