AB ve Üye Ülkelerin Covid-19 ile Mücadele Yöntemleri
Covid-19 salgını, Avrupa ve tüm dünya için eşi görülmemiş bir zorluk oluşturuyor. Salgın merkez üssü Çin’den Avrupa’ya kaydı ve başta İtalya ve İspanya olmak üzere, Avrupa kıtası koronavirüsün merkezi haline geldi. İtalya, İspanya, Fransa, Avusturya, Almanya gibi ülkelerde enfekte insan sayısı ve buna bağlı can kayıpları kritik seviyelere yükseldi. Bu durum karşısında üye ülkelerin tek tek önlemler almasının yansıra, AB yönetimi de koronavirüsünün Avrupa'da ilerleyişini durdurmak için harekete geçti. Peki hangi Avrupa ülkesi hangi önlemi aldı? Koronavirüsünün Avrupa'daki yansımalarını İKV Uzman Kadrosu sizler için yorumladı.
AB Tarafından Covid-19’un Ekonomik Etkileri ile Mücadeleye Yönelik Alınan Önlemler
Avrupa Komisyonu, 20 Mart’ta Avro Alanı tarihinde ilk defa, Covid-19 salgınına karşı alınacak acil bütçe önlemlerini artırmak amacıyla İstikrar ve Büyüme Paktı çerçevesinde mevcut olan “genel istisna maddesini” harekete geçirmek yönünde bir öneri sundu. Bu öneri doğrultusunda, Avro Alanı ya da AB’de önemli bir ekonomik küçülme halinde, önerilen bütçe düzenlemelerinin, ülkelerin mali durumlarına bakılmaksızın askıya alınmasına ve mali kurallar gevşetilerek ulusal hükümetlerin ekonomilerine ihtiyaçları kadar para enjekte etmelerine olanak sağlanacak. Böylelikle ülkeler pandemi sırasında tıbbi tedavi ve nüfusun sınırlar içinde tutulması için ihtiyaç duyulan bütçe harcamaları için ek ödenek ayırabilecekler. Bilindiği üzere bu bütçe maddesi AB Konseyi’nin resmi onayı ile uygulanabiliyor. AB Maliye Bakanları’nın 23 Mart 2020 tarihli toplantısında İstikrar ve Büyüme Paktı’nın genel istisna maddesini harekete geçirmek için gerekli şartların oluştuğu yönünde karar alındı. Bu istisna maddesinin kullanılmaya başlamasıyla birlikte sağlık ve sivil koruma alanlarında rahatlama sağlanması ve ekonomik koşulların kötüleşmesinin önüne geçilmesi bekleniyor.
Avrupa Komisyonu, Covid-19 karşısında AB ülkelerine yardım etmek amacıyla solunum cihazları ve koruyucu maske gibi tıbbi teçhizatlardan oluşan bir depolama sistemi oluşturma kararı aldı. Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, ‘bugüne kadar oluşturulan ilk ortak acil tıbbi teçhizat stoku oluşturmak suretiyle AB dayanışmasını harekete geçirdiklerini’ söyledi. Söz konusu stokun içindeki tıbbi teçhizat kapsamında solunum cihazları gibi yoğun bakım aletleri, yeniden kullanılabilen maskeler, aşılar ve laboratuvar malzemeleri bulunacak. Bir veya birden fazla Üye Devlet stoka ev sahipliği yapacak ve %90’ı Komisyon tarafından finanse edilecek olan bu malzemelerin sağlanmasından sorumlu olacak. Acil Müdahale Koordinasyon Merkezi (Emergency Response Coordination Center) ise bu stokun ihtiyaç duyulan ülkelere dağıtılmasından sorumlu olacak. Bu stok için ayrılacak olan AB bütçesi 40 milyonu bütçe yetkililerinin onayına tabi olmak suretiyle toplam 50 milyon avro. Buna ek olarak Ortak Tedarik Anlaşması (Joint Procurement Agreement) çerçevesinde Üye Devletler testler, solunum cihazları ve kişisel korunma malzemeleri satın alma sürecindeler. Koordineli bir şekilde gerçekleştirilmesi nedeniyle fiyat ve sayı gibi konularda avantaja sahip olabilmektedirler.
Halihazırda 410 milyar avroluk bir güce sahip olan Avrupa İstikrar Mekanizması’nın (ESM) -Avro Alanı için kalıcı kurtarma fonu- harekete geçirilmesi de alınması düşünülen önlemlerden biri. Bu konuda öngörülen reformun gerçekleşmesi halinde ESM’nin kriz önleme ve yönetimi konusundaki rolü güçlendirilecek ve olağandışı zorluklarla karşı karşıya olan Avro Alanı ülkelerinin kredi erişimi kolaylaşacak. ESM’nin ‘Corona tahvilleri’ basması da öneriler arasında yer alıyor.
Önümüzdeki günlerde Avrupa Komisyonu’nun Covid-19’in olumsuz sosyo-ekonomik sonuçlarını hafifletmek amacıyla 10 yıl kadar önce kurulmuş olan Avrupa Mali İstikrar Mekanizması’ndan esinlenerek yeni bir geçici enstrüman oluşturması bekleniyor. Hatırlamak gerekirse, bu mekanizma Komisyona AB adına son derece ciddi sorunlarla karşı karşıya olan Üye Devletlere verilecek borçları finanse etmek amacıyla 60 milyar avroluk bir fon oluşturmasına imkân sağlamıştı. Finansmanının nereden sağlanacağı konusunu belirlemek amacıyla yapılacak toplantı sonrasında en kısa zamanda yürürlüğe koyulması bekleniyor.
Komisyon Baskanı Ursula von der Leyen, geçici olarak şimdiye kadarki esnek devlet yardımları kurallarının uygulanmasına izin verdiklerini açıkladı. Von der Leyen ayrıca Avrupa Merkez Bankası (AMB) tarafından atılan kararlı adım ve Komisyonun ortaya koyduğu 37 milyar avroluk pakete atıfta bulunarak Avrupa liderlerinin sözlerinde durarak pandemi nedeniyle sekteye uğrayan ekonomileri desteklediklerine değindi.
Avrupa Komisyonu, 19 Mart’ta balıkçılık ve su ürünleri sektöründe kriz nedeniyle zorda olanlara geçici bir yardım sağlamak amacıyla devlet yardımlarının kurallarını değiştirerek destek miktarını girişim başına 30 000 avrodan 120 000 avroya çıkardı. Yeni kurallar ayrıca Üye Devletlerin para yardımı, vergi avantajları gibi acil destek sağlamalarına ve bu yardımların 31 Aralık 2020 tarihine kadar sürdürülmesine izin veriyor.
AB Konsey Başkanlığı, AP ile havaalanı iniş-kalkış hakkı ile ilgili öneriyi müzakere etmek için Daimi Temsilciler Komitesi’nin (COREPER) onayını aldı. Söz konusu öneri bir sonraki yılda haklarını koruyabilmek için havayollarının iniş-kalkış haklarının en az %80’ini kullanmalarını öngören ’80/20 kuralını geçici olarak askıya alınması uygulamasının 24 Ekim 2020 tarihine kadar devam etmesini öngörüyor.
Avrupa Komisyonu 21 ve 22 Mart‘ta Covid-19 kapsamında ekonomiyi desteklemek amacıyla devlet yardımlarına ‘Geçici Çerçeve’ düzenlemesi altında kararlaştırılan bir seri yardım düzenlemesini beş ülke için onayladı. Bu çerçevede Fransa, Almanya, İtalya, Portekiz, Danimarka iş dünyası ve ekonominin yararlanacağı önlemleri alabilecekler. Fransa 5000’e kadar çalışanı olan şirketlere verilecek ticari borç ve kredilere devlet garantisi sağlamak üzere kamu yatırım bankası Bpifrance’a yardım sağlayacak. Bunun yansıra tüm şirketlere verilecek yeni borçlarla ilgili olarak bankalara verilen devlet garantileri de onaylanan düzenlemelerden. Fransa’nın planı, ekonomideki olumsuzluklardan etkilenen şirketlere likidite sağlamak amacıyla 300 milyar avro ayırmayı öngörüyor. Almanya’nın yardım planının bir bölümü, kalkınma bankası Kreditastalt für Wiederaufbau aracılığıyla tüm şirketlere verilecek borçların %90 riskini karşılamayı amaçlıyor. İtalyan yardım planı, solunum cihazları ve maske, gözlük, koruyucu tulum gibi kişisel korunmaya yönelik tıbbi teçhizatın üretimine destek sağlamak amacıyla 50 milyon avroyu kapsıyor. Portekiz, 3 milyar avroluk bir bütçe ile turizm, restoran, madencilik ve üretim sektörleri ile seyahat acentelerinin faaliyetlerini desteklemeyi ve KOBİ’lere yardımları öngörüyor. Danimarka’nın yardım planı KOBİ’lere destek sağlamak amacıyla 130 milyon avronun ayrılmasını öngörüyor.
Avrupa Komisyonu, özel sigorta piyasasındaki olası bir küçülme karşısında 2012 kısa dönemli ihracat kredisi bildirgesinde pazarlanabilir risk (marketable risk) kapsamındaki ülkelere yapılan ihracat için kısa dönemli ihracat kredisi özel sigorta kapasitesi oluşturma konusunda halka açık bir konsültasyon çağrısında bulundu.
Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi (ESMA) Başkanı Steven Maijoor, Covid-19 nedeniyle çöken piyasaların bu süreçte kesinlikle açık kalması gerektiğini vurguladı.
İç Pazarı Korumaya Yönelik Önlemler
20 Mart 2020 tarihinde ilgili bakanlar pandemi çerçevesinde İç Pazar konusunda ortaya çıkan sorunları ele aldılar. Bazı tıbbi malzemelerin ihracına getirilen kısıtlamalara ilişkin olarak özellikle tıbbi malzeme, yiyecek ve temel ihtiyaç maddelerinin Üye Devletler arasında dolaşımının kolaylaştırılması yönündeki ihtiyaç dile getirildi. Aynı zamanda Üye Devletler aralarında koruyucu maske üretilebilmesi için tekstil sanayinin yeniden organize olması için iş birliği yapıldı ve üye olmayan ülkeler tarafından olası kötü amaçlı hareketlere karşı sanayi bazının Avrupa’da kalması yönündeki ihtiyaca dikkat çekildi.
20 Mart 2020 tarihinde Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Bürosu (OLAF), Covid-19’e karşı koruma sağladığı iddia edilen bazı sahte ürünlerin ithalatına soruşturma açtığını açıkladı. OLAF, maskeler, dezenfektanlar ve test kitleri gibi bu tür ürünlerin ‘etkisiz ve hatta sağlığa zararlı’ olduğu konusunda uyardı. İnternet üzerinden satışı yapılarak ve postayla Avrupa’ya gönderilen bu sahte ürünlerin etkisiz olmalarının yansıra Avrupa standartlarına uymadığı, sahte sertifikalarla ve normal fiyatlarının üzerinde satıldığı da bildirildi. Bu soruşturma çerçevesinde OLAF’ın Üye Devletlerin ve üçüncü ülkelerin ilgili yetkilileriyle işbirliği içinde olduğu da bildirildi.
ESMA pandemi nedeniyle çok sayıda şirketin uzaktan çalışmak durumunda kalması nedeniyle, MiFID II direktifinin gerektirdiği telefon görüşmelerinin kaydedilmesi şartına uyulması konusuna bir açıklık getirdi. Yapılan açıklamaya göre, Covid-19’in yaratığı olağandışı şartlar nedeniyle, şirketler tarafından alınan tedbirlere rağmen, MiFID II’nin gerektirdiği telefon konuşmalarının kaydedilmesi şartına uymanın olası olmadığı durumlarda şirketlerin, kayıt alınamamasından ortaya çıkacak riskleri azaltmak amacıyla, öncelikle müşterinin durumdan haberdar edilerek, yazılı not almak vb. şeklinde alternatif yöntemler geliştirmesinin beklendiği ancak bu önlemlerin ‘geçici’ nitelikte olması gerektiği ve ‘en kısa zamanda’ telefon konuşma kayıtlarının alınmaya başlanmasının gerekliliği vurgulandı.
Pandemi sırasında piyasalarda işlerin devamlılığını sağlamak amacıyla ESMA, 26 Mart’ta yürürlüğe girmesi beklenen sistematik içselleştiriciler için yeni tick-size regime uygulamasının 26 Haziran 2020 tarihine ertelediğini açıkladı.
Avrupa Nakliyat, Ulaşım, Lojistik ve Gümrük Hizmetleri Birliği (European Association for Forwarding, Transport, Logistics and Customs Services - CLECAT), Covid-19 pandemisi sırasında temel malların dolaşımını sağlamak amacıyla gümrük formalitelerinin kolaylaştırılması için Avrupa Komisyonuna çağrıda bulundu. Avrupa Komisyonun Ekonomiden Sorumlu Üyesi Paolo Gentiloni’ye gönderdikleri mektupta, AB gümrük kodunun bazı şartlar altında izin verdiği gibi gümrük borçlarının ve diğer vergilerin ödemelerinin ertelenmesi gibi birtakım önlemler alınması isteğinde bulundu. Avrupa’da ülkelerin gelir vergileri, şirket vergileri, KDV gibi konularda ödemelerin ertelenmesine izin verdiği ancak gümrük vergileri, faiz ve cezalarla ilgili önlemler alınmadığı, bu konuların Üye Devletlerin yetki alanında olmasına rağmen AB genelinde bir karar alınmasının gerekliliği vurgulandı. Çalışanların sağlığının korunması, iş yükünün ve bekleme sürelerinin azaltılması için gümrük formaliteleriyle ilgili belgelerin dijital ortamda gönderiminin yapılması gibi pragmatik önerilerde bulunuldu.
Üye Devletlerin çalışma ve sosyal haklar bakanları, Komisyonun Çalışma ve Sosyal Haklardan Sorumlu Üyesi Nicolas Schmit ve Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis ile videokonferans aracılığıyla 19 Mart’ta biraraya gelerek Covid-19’un istihdam üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırma amacıyla alınan ulusal önlemleri tartıştılar. Yapısal fonları ve yatırım fonlarını yöneten yetkililer için bir çalışma grubu kurulacağı açıklanırken aynı zamanda Avrupa Reasürans Aracı’nın (European Reinsurance Facility) yazdan önce kurulması için hazırlık çalışmalarının hızlandırılacağı teyit edildi. Toplantıda Almanya’da olduğu gibi işsizlerin ve asgari ücretlilerin desteklenmesi, KOBİ’lerin iflasını önlemek amacıyla vergilerin geciktirilmesi vb. önlemlerin alınması, çalışan anne-babalara günümüz sağlık koşullarına uygun çocuk bakımı desteği sağlanması gibi konularda karar alınmasına sıcak bakıldı.
Covid-19 nedeniyle evden çalışan insan sayısının çok fazla artması nedeniyle internet kullanımının aralıksız sürdürülebilmesi için Komisyonun İç Pazar’dan Sorumlu Üyesi Thierry Breton, Google, Youtube ve Netflix gibi internet şirketlerinin yetkilileriyle yüksek çözünürlük yerine standart seçeneğinin kullanılması konusunu görüştü.
AP’deki Yeşiller/EFA grubu, 19 Mart’ta AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen ve Komisyonun Eşitlikten Sorumlu Üyesi Helena Dalli’ye yolladıkları mektupta ‘her ev güvenli bir mekan değildir’ diyerek izolasyon önlemlerinin ev içi şiddete maruz kalan insanların, özellikle de kadın ve çocukların, ulaşabilecekleri temel hizmetlerden mahrum kalmamaları için gerekli önlemlerin alınması gerekliliğini dile getirerek telefon yardım hatlarının çoğaltılması ve internet üzerinden yasal yardım alınabilmesini de içeren önerilerini sıraladı.
Covid-19’un yayılmasını önlemek amacıyla AB’nin iç sınırlarında yeniden getirilen kontrollerin malların dolaşımını yavaşlattığı gerçeğinden yola çıkarak Komisyon, trafik akışını artırmak, kıtlığı ortadan kaldırmak ve sektör çalışanlarının ‘zaten stresli olan işlerini’ kolaylaştırmak amacıyla 23 Mart’ta yeni bir yönerge sundu. Yönerge kapsamında dört husus öne çıkıyor. Bunlardan birincisi oluşturulacak olan ’yeşil koridor’ aracılığıyla sınır geçişlerinin hızlandırılması amaçlanıyor. Avrupa Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’e göre bu süre 15 dakikayı aşmamalı. Önceleri gıda ve ilaç gibi ‘temel’ malların ulaşımı için ayrılması öngörülen bu yeşil hatların ‘tüm’ malların serbest dolaşımını sağlamak için kullanılması gerektiği konusunda Üye Devletlere çağrıda bulunan von der Leyen, Avrupa’daki tedarik zincirlerinin çok sıkı biçimde birbirleriyle bağlı olduğuna vurgu yaptı. Halihazırdaki olağanüstü koşullar dikkate alınarak ulusal hükümetlere hafta sonu ve gece yasakları gibi bazı kısıtlamaları kaldırmaları yönünde çağrıda bulundu. Komisyon ayrıca idari formalitelerin ve sağlık kontrollerinin azaltılması için öneride bulundu. Yeni yönergeye göre, sınırlarda uygulanan işlemlerin en temele indirgenmesi, şoförlerin araçlarından çıkmaksızın ve kimlik kartı veya ehliyetten ve çok gerekliyse işvereninden getirdiği bir mektuptan başka bir belge sunmasına gerek olmaksızın sınır kontrollerinin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Komisyon hijyen kurallarının artırılması ancak sektör çalışanlarının sağlık durumlarını gösteren bir belgeyi taşıma zorunluluğunun olmaması gerektiğine inandığını dile getiriyor. Üye Devletler tarafından atanacak olan aracıların ‘sınır geçiş noktalarındaki yeşil hatların’ düzgün olarak işlemesini sağlamakla yükümlü olacağı da belirtiliyor. Yine Komisyon’un belirttiğine göre hiçbir şoförün ayrımcılığa tabi tutulmaması ve ‘AB içinde malların serbest dolaşımını sağlamak durumundaki’ üçüncü ülke vatandaşlarının da aynı kurallara tabi olması gerektiğini belirtiyor. Şu ana kadar yalnızca Çek Cumhuriyeti’nin yeşil hatları oluşturduğu da bilgiler arasında.
Salgının Yayılmasını Önlemeye Yönelik Önlemler
Avrupa Komisyonu, Covid-19 nedeniyle her gün değişen koşullardan dolayı, 21 Mart itibarıyla AB’deki şirketlerin EFTA ülkeleri, Andora, Faroe Adaları, San Marino ve Vatikan’a yapılacak gözlük, maske, ağız ve burun koruması, eldiven ve benzeri tıbbi koruyucu maddeleri ihracatını onaya gerek olmaksızın sürdürebilecekleri açıkladı.
Avrupa Komisyonu Sözcüsü Eric Mamer, Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile Singapur Dışişleri Bakanı Vivian Blakrishnan arasında yapılan video konferans sonucunda AB ve ASEAN’ın Covid-19’e karşı verilen mücadelede iş birliği yapmak konusunda görüş birliğine vardığını açıkladı. Borrell, bu görüşmelerin ilerletilerek pandemi nedeniyle bölgeler üzerindeki sosyal ve ekonomik etkilerin azaltılması, tedarik zincirinin açık kalması ve ilgili alanda bilimsel araştırmaların ilerletilmesi için birlikte çalışılacağına değindi.
AB Sivil Koruma Mekanizması’nın desteği ve üçüncü ülkelerdeki AB delegasyonları tarafından konsolosluk yardımlarının koordinasyonu ile Covid-19 nedeniyle koyulan seyahat kısıtlamaları sonucu başka ülkelerde mahsur kalan AB vatandaşlarının ülkelerine iade edilmesi çalışmaları devam etmektedir. Belçika, Tunus’tan gelecek Belçikalı ve diğer AB vatandaşlarının ülkelerine iade edilebilmeleri için yapılacak uçuşun ortak finansmanı için mekanizmayı aktive etmiş ve 223 Avrupa vatandaşını ülkelerine getirmiştir. Letonya Gürcistan’dan, Litvanya Endonezya’dan, Çek Cumhuriyeti ise Mısır, Vietnam ve Filipinler’den yapılacak uçuşlarla çalışmalara katılmıştır. Polonya Çad, Sudan, Nepal ve Maldivlerden, İngiltere ise Peru’dan yapacakları uçuşlarla katkılarını sağlamaktadırlar. Buna ek olarak Sivil Koruma Mekanizması Wuhan (Çin), Japonya, Yeni Zelanda, Cezayir ve Tunus’tan AB vatandaşlarını ülkelerine geri getiren uçuşların %75”ini ortak finanse etmiştir.
Avrupa Sivil Koruma Mekanizması’na dahil olan 34 ülke Komisyon tarafından oluşturulması yönünde karar alınan tıbbi teçhizat stokuna (RescEU) ev sahipliği yapmak için başvurabilecek ve bu stoktan ihtiyaçları doğrultusunda tıbbi teçhizat siparişi verebileceklerdir.
Uzman doktorlar, hemşireler ve iki mobil laboratuvardan oluşan Avrupa Medikal Topluluğu (European Medical Corps), Covid-19 nedeniyle gerçekleşen ölümlerin Çin’den daha fazla olduğu İtalya’ya bile henüz yollanmamıştır. AB’deki durumun zorluğuna ve bu doktor ve hemşirelerin Komisyon personeli değil de Üye Devletlerin personeli olduğuna dikkat çekilerek, ihtiyacı olan devletlere sağlık personelinin yollanmasının halihazırda pek olası görünmediğini ifade edilmiştir.
AB tarım ve balıkçılık bakanları 25 Mart’ta video konferans aracılığıyla bir araya gelerek pandemiyle mücadele nedeniyle koyulan kısıtlamalardan kaynaklanabilecek olası gıda arzındaki sıkıntıların nasıl önlenebileceğini ele almışlardır.
Bölgeler Komitesi Başkanı Apostolos Tzitzikostas, 20 Mart’ta yaptığı açıklamada şehir ve bölgelere yardım amacıyla 10 milyar avroluk bir Avrupa sağlık mekanizması kurulması için çağrıda bulunmuştur.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, koronavirüs krizi nedeniyle çok büyük zorluklar yaşayan ve Amerikan yaptırımları nedeniyle ihtiyaç duyduğu gerekli teçhizatı satın alamayan İran’a insani yardımda bulunulması konusunda çağrıda bulundu. Tarım ticareti ürünleri, ilaç ve tıbbi teçhizatın Amerikan yaptırımlarına tabi olmadığını belirten Borrell’e göre önümüzdeki haftalarda 20 milyon avroluk bir insani yardımın İran’a gönderilmesi bekleniyor.
Covid-19’e karşı geliştirilecek tedavi yöntemlerinin araştırılması amacıyla DSÖ’nün koordine ettiği ‘Solidarity’ (Dayanışma) adlı projenin yanı sıra tamamen AB kökenli ‘Discovery’ (Keşif) adlı proje 22 Mart tarihinde lanse edildi. Bu çerçevede DSÖ tarafından öncelikli olarak tespit edilen seri deneysel tedavi yöntemleri Fransa, Belçika, Hollanda, Lüksemburg, İngiltere, Almanya ve İspanya’daki 3200 hastaya uygulanacak.
AB Üyesi Ülkelerin Covid-19 Tablosu: Mevcut Durum ve Alınan Önlemler
Almanya
Robert Koch Enstitüsü tarafından yapılan araştırmalara göre ilk Covid-19 vakası şubat ayında tespit edilen Almanya’da şu ana kadar 58.247 kişinin enfekte olduğu açıklandı. 8481 kişi iyileşmeyi başarırken, 455 kişi ise virüse yenik düştü. Almanya, tespit edilen vaka sayısı ile Avrupa’da İtalya ve İspanya’nın ardından 3. sırada bulunuyor. Almanya’da vaka sayısı nüfusla orantılı olarak eyaletlere göre farklılıklar gösteriyor. Yaklaşık 18 milyon nüfusu ile Almanya’nın en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren-Vestfalya, 8981 vaka ile ülkenin virüsten en çok etkilenen bölgesi oldu. Ülkede virüsten en az etkilenen eyalet ise 186 vakanın tespit edildiği, ülkenin en küçük eyaleti Bremen. Robert Koch Enstitüsü, 2 Mart tarihinde Almanya için ”orta seviye” olarak ilan ettiği virüs tehdidini, 17 Mart tarihinden itibaren ‘’yüksek seviye’’ olarak değiştirdi. Bununla bağlantılı olarak mart ayının başında günde 12 bin test yapılırken bu rakam ayın ortasından itibaren günde 22 bine çıkarıldı ki bu da haftada 160 bin test yapıldığı anlamına geliyor. Robert Koch Enstitüsü tarafından paylaşılan verilere göre virüs testi pozitif çıkan kişilerin %55’i erkek ve %45’i kadın olup, yaş ortalaması da 47’e tekabül ediyor. Hastalarda en sık rastlanan belirtilerin %54’ünü şiddetli öksürük, %40’ını ise yüksek ateş oluşturuyor.
Almanya yeni tip koronavirüsün yayılmasını durdurmak amacıyla, genel olarak hava ve demiryolu ile yapılan seyahatleri büyük ölçüde kısıtlarken; Fransa, Avusturya, Lüksemburg, Danimarka ve İsviçre ile olan kara sınırlarında daha sıkı kontrol yapılmasını kararlaştırdı. Ülke genelinde alınan diğer önlemler ise kişiler arasında sosyal temasın mümkün olduğunca azaltılması, kapalı alanlarda kişiler arasında en az bir buçuk metre mesafe bulundurulması, dışarı çıkmak zorunlu ise mümkün olduğunca açık havada bulunulması, her türlü toplantının yasaklanması olarak sıralanabilir. Bavyera eyaleti sokağa çıkma yasağı ilan eden ilk eyalet olurken, Saarland eyaletinde ise sadece işe veya doktora gitmek gibi nedenlerle tek başına sokağa çıkılabiliyor. Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde ise kişilerin grup halinde bir araya gelmesi yasaklandı.
Keza Brandenburg, Baden-Württemberg ve Kuzey Ren-Vestfalya gibi eyaletlerde okullar, üniversiteler, müzeler, barlar ve eğlence mekanları kapatıldı. Ülke genelinde spor müsabakaları 2 Nisan'a kadar askıya alındı. Alman hükümeti, ülkedeki işletmelerin salgın krizinden etkilenmemesi için 750 milyar avroluk kurtarma paketini onayladı. Alınan diğer bir önlem ise gerektiğinde ülke içinde kullanılabilmesi için koruyucu maske, muayene eldiveni, koruyucu iş kıyafeti gibi tıbbi malzemelerin ihracatının geçici olarak yasaklanması ve bu malzemelerin ülke içinde depolanması. 23 Mart 2020 tarihinde Başbakan Merkel’in eyalet başkanlarıyla yaptığı telekonferanstan sonra ise ülke genelinde ikiden fazla kişinin bir araya gelmesi yasaklandı. Ancak aileler, mecburi mesleki gerekçeler, toplu taşıma araçları ya da cenazeler, bu yasağın kapsamına dahil edilmemiştir. İki hafta boyunca geçerli olacak bu uygulamada, kuaförler, güzellik salonları ve restoranlar da kapalı kalmaya devam edecek. Restoranların ise sadece paket servisi yapmasına izin veriliyor. Almanya virüse karşı zaman kazanmak ve sağlık sistemine aşırı yüklenmeyi önlemek amacıyla virüs yayılımını uzun vadeye yayacak bir izolasyon ve yavaşlatma siyaseti izliyor. Böylece alınan bu önlemlerle, hasta sayısını az tutmak, zaman kazanmak, hastanelere aşırı ve eş zamanlı yüklenmeyi önlemek istiyor. Almanya Başbakanı Merkel kendisine aşı yapan doktorda koronavirüse rastlanması sebebiyle, kendisini evinde karantinaya aldı. Merkel’e yapılan her iki testin sonuçları negatif açıklanırken, başbakanın evden izole biçimde çalışmalarını sürdüreceği belirtildi.
Almanya’nın kabul ettiği ekonomik kurtarma paketinden yaklaşık 3 milyar avro sağlık harcamalarına ayrıldı ve öncelik halihazırda 28.000 olan yatak sayısının iki katına çıkarılmasına verildi. Bunun yanında küçük işletmelere ve sanatçılar gibi bağımsız çalışanlara üç ay boyunca 15.000 avroya kadar kredi verilmesi kararlaştırıldı. Kalkınma bankası KfW’nin kredi kapasitesi de büyük ölçüde artırıldı. Kurtarma paketi kapsamında koronavirüs nedeniyle faturalarını ödeyemez hale gelen kiracıların tahliyesi engellenirken, yarı zamanlı çalışma koşulları da değiştirildi. İflas kanunu gevşetilirken, halka açık şirketlerin hissedarlarıyla toplantılarını video konferans aracılığıyla yapmalarına izin verildi.
Avusturya
Şu ana kadar toplam 8536 kişinin koronavirüse yakalandığı Avusturya’da, 86 kişi virüs sebebiyle hayatını kaybederken, 479 kişi virüsü yenmeyi başardı. Günlük yapılan test sayısı her hafta artarak son olarak günlük 5000 test seviyesine geldi. Uzmanların değerlendirmesine göre her üç günde bir virüs kapmış insan sayısı ikiye katlanıyor. Bu durum, Avusturya nüfusundaki yaşlı oranının görece yüksek olmasının da etkisiyle, yakın bir gelecekte ülkedeki koronavirüs salgınının daha yaygınlaşabileceği ve faturasının daha ağır olabileceği anlamına geliyor.
Ülkede alınan başlıca bazı önlemler ise; eğitime ara verilmesi, tüm etkinliklerin, gösteri ve yürüyüş hakkının iptal edilmesi, günlük hayatta önem arz eden eczane, banka, postane vb. hariç tüm dükkanların kapatılması, vatandaşlardan zorunlu olarak işe gitme, acil ihtiyaçlarını karşılama ve yardıma muhtaç kişilere yardım amacı dışında evden dışarı çıkılmaması kuralına uyulmasının istenmesi, dışarı çıkıldığında birlikte yaşanılan kişiler dışında başkalarıyla temas kurulmaması, sosyal izolasyona dikkat edilmesi ve diğer kişilerle olan mesafenin en az bir buçuk metrede tutulmasının elzem olduğunun hatırlatılması olarak sıralanabilir.
Bunun yanında Avusturya, virüsün yaygın olarak görüldüğü Almanya, İspanya, İtalya ve İran gibi ülkelere yapılan uçuşlar durduruldu. Keza yine Avusturya ile İtalya, Slovenya, Slovakya ve Çekya arasındaki tren yolculukları iptal edilirken, Almanya’ya yapılan tren yolculukları da sınırlandırıldı. Almanya, İtalya, İsviçre, Lihtenştayn, Macaristan ve Slovenya’dan, Avusturya’ya gelecek yolculara ise koronavirüs testi test sonuçlarının negatif çıkması halinde ülkeye girişine izin veriliyor. Avusturya, virüs salgınının yayılmasını engellemek için yine komşusu olduğu Almanya ve İtalya gibi ülkelere sınırda kontrol uygulamaya başladı. Ülke genelinde yiyecek tedariki ve sağlık organizasyonu sektörlerinde faaliyet gösterenler hariç iş yerleri, kalabalık grupların bir araya gelebileceği toplantı ve spor salonları, organizasyon merkezleri gibi yerler kapalı tutuluyor.
Avusturya, sahip olduğu koruma maskesi, eldiven ve test kiti gibi tıbbi malzemelerinin yetersiz olması ve kendileri için gereken miktara ulaşılmasının zor olduğunu belirtirken, Almanya gibi bazı AB ülkelerinin de sahip olduğu malzemeleri depolayıp, başka ülkelere göndermemesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Konuyla ilgili olarak Avusturya Şansölyesi Sebastian Kurz ‘’İşler ciddi bir hal alınca Avrupa’da dayanışmanın işe yaramadığını da görmüş olduk’’ ifadesini kullandı.
Hükümetin tüm dükkanların kapatılması yönünde aldığı karar sonrasında iki gün içerisinde işsiz sayısının 74.000 artığı ülkede hızla 38 milyar avroluk destek paketi açıklandı. Bu paketin 9 milyar avrosu mevcut kredilerin garanti altına alınmasına, 10 milyar avrosu vergi alacaklarının ertelenmesine ve 15 milyar avrosunun da zor durumdaki iletmelerin kurtarılmasına ayrıldı. Yarı zamanlı çalışma koşulları değiştirilirken işletmelere çalışanlarına çalıştıkları süre kadar ücret ödemeleri, geriye kalan ücretlerin hükümet tarafından ödeneceği düzenlemesi getirildi.
Belçika
4 Şubat tarihinde tespit edilen ilk vakadan beri vaka sayısının toplam 10.836’ya ulaştığı Belçika’da, 1359 kişi iyileşmeyi başarırken, 431 kişi koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetti. Belçika Sağlık Bakanı Maggie de Block, Flaman bir gazeteye verdiği röportajda, Çin ve Güney Kore’deki durum göz önünde bulundurulduğunda, ülkesindeki durumun da yaklaşık 8 hafta daha süreceğini düşündüğünü belirtti. 30 Mart 2020 tarihinde 12 yaşında olan ve koronavirüs tanısı koyulan bir çocuğun hayatını kaybetmesiyle AB sınırları içerisinde koronavirüsten en genç ölün Belçika’da yaşandı.
Belçika’da, üniversiteler ve okullarda 3 Nisan’a kadar derslere ara verilmesi, ülke genelindeki tüm sportif ve kültürel etkinliklerin iptal edilmesi, eğlence mekanları, restoran ve kafe gibi kalabalık grupların bulunabileceği yerlerin kapatılması, gıda ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçları tedarik eden iş yerleri haricindeki yerlerin kapatılması, şirketlerin evde çalışma düzenine geçmeleri, bu düzene geçme imkanı bulunmayan şirketlerin iş yerinde sosyal mesafeyi gözetecek şekilde tedbir almaları, bu düzeni alamayacak işletmelerin ise faaliyetlerini durdurmaları ve bu kurallara uymayanlara yaptırım uygulanacağının belirtilmesi gibi önlemler alındı. Aynı zamanda, Adalet Bakanı Koen Geens Belçika’daki hapishanelere ziyaretlerin askıya alındığını duyurdu. Çok sayıda evsize ve başka ülkeye geçiş yapmak için parklarda kalan sığınmacılara ev sahipliği yapan başkent Brüksel, söz konusu kişileri zorla sokaklardan toplayarak bazı merkezlere dağıttı. Diğer taraftan Belçika, yurt dışında mahsur kalan yaklaşık 30 bin vatandaşını ülkeye geri getirmek için çalışmalar yürütüyor. Belçika Dışişleri Bakanı Philippe Goffin, İspanya, Senegal ve Fas’a tahliye uçaklarının gönderilmesi için yetkililerle irtibatın sürdüğünü açıkladı.
Belçika’da son olarak, 18 Mart tarihinden 5 Nisan’a kadar sürecek olan sokağa çıkma yasağı getirildi. Belçikalılar sadece süpermarket, eczane ve bankaya gitmek için sokağa çıkabiliyor. Süpermarkete giden kişiler ise gerekli azami sosyal mesafeyi korumak zorunda ve market içinde en fazla 30 dakika kadar kalma hakları bulunuyor. Tıpkı Avusturya’da olduğu gibi vürüs salgını ile mücadele etmek için yetersiz miktarda tıbbi malzemeye sahip olan Belçika, bu eksiğini 20 Mart’ta ülkeye getirttiği 5 milyon maske ile giderdi.
Belçika’da yeni kurulan federal hükümet koronavirüs kriziyle karşı karşıya kalan hastanelere 1 milyar avro tutarında acil yardım sağlayacağını açıkladı. Bunun yanında ekonomiye destek için 10 milyar avro tutarında paket oluşturuldu.
Birleşik Krallık
Birleşik Krallık’ta 24 Mart itibarıyla 19.522 kişinin koronavirüse yakalandığı açıklanırken, 135 kişi iyileşti, 1.228 kişi hayatını kaybetti.
Halihazırda günde 5.000 ila 6.000 arası kişiye test yapılıyor. Şu anda sadece hastanede yatan hastalar rutin olarak test ediliyor, yani Birleşik Krallık’ta yaşayanlar belirtiler gösteriyorlarsa ve emin değillerse, sağlık çalışanı dahi olsalar koronavirüse yakalanıp yakalanmadıklarını öğrenemiyorlar.
Önceleri toplumsal bağışıklık kazanılması için virüsün kontrollü bir şekilde yayılması stratejisini izleyen Birleşik Krallık hükumeti, eleştirilerin ve toplamda ölü sayısının 277 bini bulabileceğine yönelik değerlendirmelerin ardından politikasında değişikliklere gitmek zorunda kaldı.
Başbakan Boris Johnson, 23 Mart akşamı yaptığı açıklamada Birleşik Krallık’ta salgının yayılmasına karşı önlemler kapsamında üç hafta sürecek sokağa çıkma yasağı uygulanacağını belirtti. Johnson, yasağın işe gitmek zorunda olan kişiler dışında herkesi kapsadığını söyledi. Bu yasağın istisnaları ise gıda ve ilaç gibi zorunlu temel alışverişler, yardıma muhtaç birine yardım etmek ve günde bir kere egzersiz için dışarı çıkmak. Egzersizler de yalnızca aynı hanede yaşayan kişilerle birlikte yapılabilecek. Farklı hanelerden ikiden fazla kişi bir araya gelemeyecek. Johnson işe gitme konusunda ise “kesinlikle mecburi olan durumlar haricinde” herkesin evden çalışmasını söyledi.
Başbakan Johnson, kıyafet ve elektronik gibi hayati öneme sahip olmayan ürünler satan dükkanların da kapatılacağını açıkladı. Ülke genelinde tüm kütüphane, çocuk parkı, açık hava spor merkezleri, kapalı spor salonları ve ibadet yerleri kapatılırken, düğün ve vaftiz törenlerine izin verilmeyeceği belirtildi. Cenaze törenleri ise istisna kapsamında. Polislere bu kuralları uygulaması için yetki de verildi. Kuralları çiğneyenlere ceza kesilebilecek. Yasakların en az üç hafta süreceği açıklandı ama koronavirüsün yayılma hızına göre bu süre daha sonra uzatılabilir.
Korona virüs salgınının ülke genelinde giderek yaygınlaşmaya devam etmesiyle, Birleşik Krallık hükümeti ekonomi ve sağlığa yönelik tarihi tedbirler de almaya başladı. Maliye Bakanı Rishi Sunak tarafından yapılan açıklamalarda, işverenlerin çalışanlarını işten çıkarmaması halinde işçi maaşlarının %80’inin hükümet tarafından ödeneceği belirtildi ve ayrıca Birleşik Krallık Merkez Bankası da faizleri tüm zamanların en düşük seviyesi olan % 0,1’e düşürdü. Hükümet ülke genelinde milyonlarca işçinin maaşlarının ödemesine yönelik önlemler alırken, maliye bakanı maaş ödemelerine yönelik ayrılan fonda herhangi bir limit olmayacağını da söyledi. Ödemelerin mart ayının başından itibaren geçen dönemi kapsayacağı, birkaç hafta içinde ödemelerin başlayacağı ve ilk etapta en az üç ay devam edeceği belirtildi. Gerek görülmesi halinde bu sürenin uzatılacağı da ifade edildi.
Bunun yanında, Birleşik Krallık genelindeki özel hastaneler de 8 bin ekstra hastane yatağı, yaklaşık bin 200 solunum cihazı ve 20 bin tam nitelikli sağlık çalışanıyla Ulusal Sağlık Hizmeti’ne (National Health Service, NHS) katıldı. Yapılan anlaşma sonrasında özel sektördeki hastane kapasitesinin neredeyse tamamı NHS’e tahsis edildi. BBC tarafından yayınlanan habere göre NHS, başkent Londra’da iki binden fazla ekstra hastane yatağının yanında, 250’den fazla ameliyathane ve yoğun bakım yatağına erişim sağlayacak.
Birleşik Krallık hükümeti son olarak koronavirüs salgınının cezaevleri açısından yarattığı riski azaltmak amacıyla bir kısım mahkûmu salıverme fikrini değerlendiriyor. Adalet Bakanı Robert Buckland virüsün birçoğu aşırı kalabalık olan cezaevleri açısından çok büyük bir risk oluşturduğunu söyledi. Hükümetin verdiği bilgiye göre cezaevlerinde çalışan personelin yaklaşık %10'unu oluşturan 3 bin 500 civarında görevli, 24 Mart itibarıyla hastalandıkları için ya da hastalık kuşkusuyla kendilerini karantinaya almış bulunuyor.
Son olarak Birleşik Krallık’ta, virüs kraliyet ailesinde de görüldü. Tahtın varisi olan 71 yaşındaki Prens Charles'a yapılan koronavirüs testi pozitif çıktı. Öte yandan çok yakın bir çalışanının test sonuçlarının pozitif çıkması sonucunda Kraliçe II. Elizabeth’in de enfekte olduğuna dair haberler çıktı. Koronavirüs tehdidini başta ciddiye almamakla suçlanan Başbakan Boris Johnson ise test sonuçlarının pozitif çıkması üzerine izolasyonda çalışmaya devam ediyor.
Bulgaristan
26 Mart’taki son güncellemelere göre 346 koronavirüs vakasının olduğu Bulgaristan’da 8 kişi hayatını kaybetti. Tedavi edilenler arasında şimdiye kadar 14 kişinin hastalığı atlattığı bilgisini paylaşılan Bulgaristan, en sıkı önlem alan ülkeler arasında konumlanıyor. 7 milyon nüfusa sahip ülkede ilk iki vakanın 6 Mart günü görülmesinin ardından 11 Mart’ta hastalık sebebiyle ilk ölüm gerçekleşti. 13 Mart 2020 tarihinde olağanüstü hâl ilan eden Meclis, tedbirlerin en az bir ay süreceğini duyurdu. Aynı gün eczaneler ve marketler dışında mağazalar, restoranlar, kafeler ve diğer tüm etkinlik mekanları kapatıldı. Yasağı ihlal ederek işletmesini açanlara da 5 ila 25 bin avro cezal kesileceği belirtildi.
Olağanüstü halin ilan edilmesinden önce bazı ilk ve orta öğretim okulları tatil edilen Bulgaristan’da olağanüstü hâl ilanı ile tüm eğitim kurumları kapatıldı. Ülkeye 18 Mart 2020 sonrasında kara ve hava yoluyla giriş ve çıkışlar yasaklandı.
13 Mart 2020 tarihinde Avrupa Komisyonu, 27 üye ülkeye Koronavirüsle Mücadele Yatırım İnisiyatifi aracılığıyla toplam 37 milyar avroluk yardım yapacağını açıkladı. Buna göre 18 Mart günü gönderilen bilgilendirme metninde belirtildiği üzere ülkeye 118 milyon avro destek sağlanacak. Ek olarak AB 2020 bütçesinden iki aşamada ön ödeme yapılacağı belirtilen metinde Bulgaristan’a 209 milyon 476 bin avroluk bir miktar destek sağlanacağı açıklandı. Avrupa Yatırım Bankası’nın 16 Mart 2020 tarihinde üye ülkelerdeki KOBİ’leri pandeminin olumsuz etkileri karşısında desteklemek için ayırdığı 40 milyar avroluk destek de Bulgaristan’ın faydalanacağı ekonomik paketler arasında yer alıyor.
Çekya
Çekya Sağlık Bakanlığının son verilerine göre ülkedeki teyit edilen vaka sayısı 2716’ya ulaştı. 11 kişi tedavi edilirken 13 hasta hayatını kaybetti. 22.600 kişi test edildi.
Virüsün yayılmasını önlemek amacıyla 12 Mart tarihinde OHAL ilan edilen ülkede, yabancı ülke vatandaşlarının Çekya’ya girmesine müsaade edilmezken maskesiz sokağa çıkılmasına da izin verilmiyor. Çekya’da OHAL 1 Nisan 2020 tarihine kadar devam edecek. Ülkede yaşayanlar evlerini sadece işe ve doktora gitmek, gıda, temizlik malzemesi ya da ilaç satın almak amacıyla terk edebiliyor. Okullar ve üniversiteler de bu süre zarfında kapalı kalacak. Çekya’da 30 kişinin üzerinde toplantılar ve etkinlikler de yasak. Riskli 13 ülkeden gelenler Çekya’ya kabul edilmiyor (Çekya’da oturumu olmadığı sürece). Riskli ülkelerden gelip de oturumu olan kişiler için ise, belirtiler görülüyor ise 14 günlük karantina şart koşuluyor. 13 riskli ülke Çin, Güney Kore, İran, İtalya, İspanya, Avusturya, Almanya, İsviçre, İsveç, Norveç, Belçika, Birleşik Krallık, Danimarka, Fransa olarak sıralanıyor. Restoranlar ve eğlence yerleri akşam 20:00 – sabah 6:00 arasında kapalı tutulurken, spor salonları OHAL süresince kapalı kalacak. Avusturya ve Almanya sınırları 13 Mart tarihinden itibaren kapalı tutuluyor. Çekya’dan yurtdışına otobüsler ve diğer toplu taşıma araçlarının seferleri de durduruldu. Ev karantinasında olanların karantina kurallarına uyup uymadığı polis tarafından denetleniyor. Çekya uzun dönem (90 gün üzeri) vize başvuruları da şu anda durdurulmuş durumda.
Diğer taraftan Çekya, enfekte insanların hareketlerini izlemek için bir akıllı karantina sistemi uygulayacak. Paskalya'dan sonra başlatılacak akıllı karantina, cep telefonları ve banka kartları sayesinde enfekte olmuş bir kişinin hareketlerini son beş gün içinde yetkililerin haritalamasını mümkün kılacak. Ancak koronavirüs bulaşmış kişiler bu izlemeye bilinçli bir onay vermek zorunda.
Son olarak, Çekya İle İtalya arasındaki maske krizi de çözülmüş durumda. Hatırlanacağı üzere Çekya makamları, yürütülen soruşturma çerçevesinde kısa süre önce Çin’in İtalya’ya gönderdiği ve Losovice kentinde sevk için bekleyen 110 bin maskeden oluşan tıbbi yardım konvoyuna el koymuştu. İtalyan basını da Çekya makamlarının İtalya’ya gidecek maskelere el koymasını, “koronavirüs acil durumunda Çekya’dan İtalya'ya karşı ciddi AB dayanışması eksikliği” olarak yorumlamıştı. İtalya Dışişleri Bakanı Di Maio, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda da Çekya Dışişleri Bakanı Tomas Petricek’ten bir mektup aldığını belirterek, Çekya makamlarının el koyduğu İtalya’ya gelmesi gereken 110 bin maskenin 48 saat içinde geleceğini duyurdu. NATO’nun koronavirüs ile mücadele çabalarının bir parçası olarak, Çekya tarafından bağışlanan 10 bin koruyucu tıbbi giysi ve 90 solunum cihazı da 29 Mart tarihinde İspanya’ya gönderildi.
Estonya
Estonya'da ilk korona virüs vakası 27 Şubat'ta görüldü. Estonya Sağlık Kurulu’nun verdiği rakamlara göre 26 Mart itibariyle Estonya'da toplamda 679 onaylanmış Covid-19 vakası var. 60 yaşın üzerindeki kişilerin oranı, enfekte kişilerin %23'ünü oluşturuyor. Covid-19 vakalarından 20 tanesi iyileşirken 3 kişi hayatını kaybetti.
13 Mart tarihinde Estonya hükümeti 1 Mayıs'a kadar OHAL ilan etti. Bu minvalde, spor ve kültürel etkinlikler de dâhil olmak üzere tüm halka açık toplantılar yasaklandı; okullar ve üniversiteler kapatıldı, sınır kontrolleri artırıldı ve sınırlarda sağlık kontrol noktaları oluşturuldu. Tallinn-Stockholm feribotları için yolcu bileti satışı durduruldu.
14 Mart tarihinden itibaren hükümet tarafından daha fazla kısıtlama getirildi. Estonya'nın batı adaları Hiiumaa, Saaremaa, Muhu, Vormsi, Kihnu ve Ruhnu sakinleri dışındaki herkese kapatıldı. Spor salonları, kulüpler, havuzlar, su parkları, saunalar, kreşler ve çocuk oyun odalarının derhal kapatılması kararlaştırıldı. Eğlence ve dinlenme tesislerine de erişim yasaklandı. Estonya nakliye şirketi Tallink, feribot seferlerini 15 Mart'tan itibaren Tallinn-Stockholm güzergâhında askıya almaya karar verdi.
17 Mart'tan itibaren tam sınır denetimini artırmak amacıyla sadece yük taşımacılığı yapan nakliye işçileri ile daimî oturma izni olan kişiler ve akrabalarının ülkeye girmelerine izin verildi. Diğer taraftan ülkeye giriş yapanların kendilerini 14 gün karantinaya almaları gerekiyor.
Finlandiya
Finlandiya’da 24 Mart itibarıyla laboratuvarlar tarafından teşhis edilmiş 1240 tane Covid-19 vakası bulunuyor. Ülkedeki ilk vaka, virüsün çıkış noktası olan Vuhan’dan gelen 32 yaşındaki bir Çinli turistin test sonucunun ocak ayının sonunda pozitif çıkmasıyla görüldü. 27 Şubat’a kadar salgının yayılması önlenmiş ve ikinci vaka bu tarihe kadar görülmemişti. Sonrasında çoğu yurt dışı kaynaklı olan vakalar hız kazandı ve bugüne kadar 10 kişi iyileşirken COVİD-19 kaynaklı 11 ölüm meydana geldi. 24 Mart itibarıyla ülkede yaklaşık 12 bin kişiye COVİD-19 testi uygulandı. Ülkedeki vaka sayısının tespit edilenden 20 ila 30 kat daha fazla olabileceği yetkililer tarafından ifade edilmekte. Bu durum, Covid-19 testinin sınırlı sayıda olmasından ve sadece tüm belirtileri gösteren bireylere uygulanmasından kaynaklanıyor.
Finlandiya’nın koronavirüs konusunda önlem almada geç kaldığı ifade ediliyor. Başlangıçta benimsediği “bekle ve gör” stratejisi bu sebeple yoğun eleştirilere maruz kaldı. Finlandiya’da koronavirüs sebebiyle 20 Mart 2020 tarihinde olağanüstü hal ilan edildi. İlkokul ve ortaokulların 18 Mart ile 13 Nisan tarihleri arasında kapalı olmasına karar verildi. Sadece ebeveynleri bu kritik dönem için en gerekli mesleklerde çalışan birinci, ikinci ve üçüncü sınıfa giden öğrencilerin eğitimine devam ediliyor. İlkokul ve ortaokulların yanı sıra ülkedeki tüm üniversiteler, müzeler, tiyatrolar, kütüphaneler, hobi ve cazibe merkezler, yüzme havuzları, spor alanları ve diğer tüm kültürel ve sportif aktivite merkezleri 13 Nisan 2020 tarihine kadar kapalı kalacak. Sokağa çıkma yasağının şu an için gündemde olmadığı belirtilse de ülkenin tüm sınırları, 19 Mart 2020 tarihinde gece yarısından itibaren kapatıldı. Yurt dışından gelmekte olan Finlandiya vatandaşlarının iki hafta evlerinde karantinada kalmaları gerekiyor. Bu önlemlerin yanı sıra 10’dan fazla sayıda insanın bir araya gelerek toplantı düzenlemesi yasaklandı. 70 yaşından büyük bireylerin mümkün olduğunca dışarı çıkmaması gerektiği konusunda uyarılar yapılıyor. Salgının daha fazla yayılmasını engellemek amacıyla ülke içerisinde yapılacak seyahatlerin kısıtlanması ve restoranlar, gece kulüpleri ve barların kapatılması da gündemdeki diğer maddeler arasında yer alıyor.
Ülkede korona virüsün ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla da birtakım önlemler alınmakta. İşverenlerin emeklilik sigorta katkıları %2,6 oranında azaltılarak, özel sektöre destek sağlanması ve böylelikle 910 milyon avro kazanç elde edilmesi amaçlanıyor. Yaklaşık 100 bin kişinin korona virüs sebebiyle işten çıkartıldığı ülkede 20 Mart’ta Başbakan Sanna Marin, işletmeleri desteklemek ve olası bir ekonomik krizin önüne geçmek amacıyla 15 milyar avro değerinde destek verileceğini duyurdu. Ancak bunu takip eden günlerde işçiler açısından olumsuz olarak nitelendirilebilecek bir gelişme yaşandı. İşçi ve işveren temsilcileri bir araya gelerek, 16 maddelik bir anlaşma imzaladı. Yürürlüğe gireceği tarihin hükümet tarafından belirleneceği anlaşmanın, yılın son gününe kadar uygulamada kalacağı ifade ediliyor. Söz konusu uzlaşının olumsuz tarafı ise şirketlere, sendikalarla görüşmek koşuluyla çalışanlarını izne çıkarma ya da işten tamamıyla çıkarma hakkı vermesidir. Eskiden iş yerlerinin büyüklüğüne göre iki ile altı hafta arasında değişen pazarlık süresi, anlaşmaya varılan yeni paket ile beş güne düşürülüyor, bu durum işçilerin kazanılmış haklarından geriye gidiş olarak yorumlanıyor.
1994 ile 2000 yılları arasında Finlandiya Cumhurbaşkanı olarak görev yapan 82 yaşındaki Martti Ahtisaari’nin 23 Mart’ta yapılan Covid-19 testi pozitif çıktı. Ahtisaari’nin eşinin de birkaç gün öncesinde korona virüse yakalandığı duyurulmuştu. Ancak çiftin durumunun iyi olduğu açıklandı. Ülkede korona virüsle ilgili yaşanan bir diğer önemli gelişme ise hükümetin sosyal medya fenomenlerinden salgına ilişkin gerçekleri ve yapılması gerekenleri halk ile paylaşmalarını istemesi oldu. Tanıdık isimlerden bunları duymanın daha etkili olacağına inanılıyor.
Finlandiya’nın şu ana kadar koronavirüsle mücadele kapsamında AB’den herhangi özel bir talebi olmadı.
Fransa
Ülkede 25 Mart 2020 itibarıyla 37.574 koronavirüs vakası bulunurken, 5.700 kişinin iyileştiği, 2.314 hastanın ise hayatını kaybettiği açıklandı. Fransa, İtalya, İspanya ve Almanya’dan sonra en fazla enfekte olmuş nüfusa sahip ülkeler sıralamasında dördüncü sırada yer alıyor. Ölüm oranlarına bakıldığında ise AB ülkeleri arasında üçüncü sırada yer alıyor.
16 Mart 2020'de hükümet temas ve seyahati en aza indirmek amacıyla önlemler açıkladı. 17 Mart’tan itibaren uygulanmak üzere evde kalma zorunluluğu getirildi. Başbakan Edouard Philippe evde kalma önlemini sıkılaştıracaklarını ve uymayanlara yaptırım uygulanacağını belirtti. Bu kapsamda sadece mecburi işe gidiş- geliş, alışveriş, sağlık ve tedavi, çocukların bakımı, korunmasız insanlara yardım, adli veya idari bir konunun halli, bir idari makamın isteği üzerine bir etkinliğe katılmak, adli veya idari bir konuya cevap vermek, bir idari makamın talebi üzerine bir etkinliğe katılmak gibi sebepler ve faaliyetler nedeniyle sokağa çıkılabileceği ilan edildi. Bireysel egzersiz veya evcil hayvan bakımı için, halka açık toplantılar olmadan evin yakınında veya çevresinde kısa yürüyüş ve hareketlerin günde bir defa ve tek başına gerçekleştirilmesi şartı getirildi. Söz konusu gerekçelerle dışarıya çıkılarak bir yerden bir yere gidilmesi gerektiğinde kişilerin internetten indirdikleri izin belgesi ile sokağa çıkmaları, çalışanların da işverenlerden temin ettikleri belgeyi yanlarında bulundurmaları gerekiyor. Bu şartlara uymayanlar 135 ila 375 avro arasında para cezasına çarptırılıyor.
Fransız hükümeti koronavirüs ile mücadeleye yönelik, seçim düzenlemeleri, sağlık acil durumu ve ekonomik acil durum önlemlerini içeren kapsamlı bir acil düzenlemeler paketi sundu. Fransa Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire, ekonomiyi desteklemek için 345 milyon avro tutarında bir plan açıkladı. Bu kapsamında şirketlerin sosyal güvenlik katkı paylarının ertelenmesinin desteklenmesi amacıyla 45 milyar avro, başta KOBİ'ler olmak üzere işletmelerin iflasının önlenmesi amacıyla banka kredilerini güvence altına alınmasına sağlamaya yönelik olarak 300 milyar avro tahsis edilmesi planlanıyor. 45 milyar avroluk paketin büyük kısmı hükümet tarafından düşürülen sosyal güvenlik harcamalarından oluşuyor. Bunun yanında dükkân sahiplerine ve serbest çalışanlara 2 milyar avroluk destek ayrıldı. Fransa’nın ekonomik destek paketi şirketlere kredi garantileri sağlanmasını, koronavirüsten dolayı ekonomik açıdan etkilenen çalışanlara destek sağlanmasını, vergi alacaklarının ertelenmesini kapsıyor.
Fransa Başbakanı Emmanuel Macron da koronavirüse karşı savaş durumunda olduklarını bunun için de hükümet ve halkın hep birlikte harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Macron tarafından ayrıca büyük ya da küçük hiçbir şirketin koronavirüsten olumsuz etkilenmesine izin verilmeyeceği açıklandı. Bu nedenle AB ülkeleri içerisinde en cesur ekonomik paketin Fransa tarafından açıklandığı belirtiliyor.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY)
İlk koronavirüs vakalarının 9 Mart 2020 tarihinde teyit edildiği GKRY’de, 25 Mart 2020 itibarıyla vaka sayısı 214’e ulaşmış durumda. 15 hastanın iyileştiği, 5 hastanın ise Covid-19’dan hayatını kaybettiği biliniyor. 22 Mart’a kadar 3 bin 500 testin yapıldığı belirtilen GKRY’de, Rum Yönetimi Lideri Nikos Anatasiades de önlem olarak Covid-19 testi yaptırdı. Güney Kıbrıs makamlarının hiçbir bilimsel gerekçe olmadan adada daha vakaya rastlanmadan önce koronavirüs önlemlerini bahane ederek 29 Şubat’ta KKTC ile dört sınır kapısını kapatması, KKTC’nin tepkisine yol açmıştı. GKRY, 15 Mart itibarıyla sınırlarını vatandaşı olmayanlar için 15 gün süreyle kapatma kararı aldı.
16 Mart itibarıyla, GKRY’deki tüm mağazalar, alışveriş merkezleri, restoranlar, barlar, gece kulüpleri, kafeler, kuaför ve güzellik merkezleri, spor salonları, müzeler, tema parkları, sinemalar ve kütüphaneler en az dört hafta süreyle kapatıldı. Eczaneler, marketler, pazarlar, benzin istasyonları ve büfeler çalışmayı sürdürse de aynı anda hizmet alacak kişi sayısında sınırlamalar söz konusu. Süpermarketlerin açılış saatlerinden 10:00’a kadar yalnızca 60 yaş ve üzeri kişiler ve engelliler gibi savunmasız gruplara hizmet vermesi yönündeki düzenleme 21 Mart’ta yürürlüğe girdi.
Havalimanları 21 Mart itibarıyla 14 gün süreyle yolcu uçuşlarında kapatıldı. Rum tarafı Sağlık Bakanlığı 23 Mart’ta, 20 vakanın bulunduğu Baf Genel Hastanesi’nin, sağlık personelinin koronavirüs testinden geçirilmesinin tamamlanmasının ardından bir sonraki emre kadar kapalı kalacağını duyurdu. Limasol Genel Hastanesi’nin de 25 Mart’a kadar kapalı kalması bekleniyor. Otellerin 30 Nisan’a kadar faaliyet göstermeyeceği GKRY’de, okulların 10 Nisan’a kadar kapalı kalması öngörülüyor.
Covid-19 vakalarındaki artış nedeniyle 24 Mart’tan 13 Nisan’a kadar kısmi sokağa çıkma yasağı ilan edilen GKRY’de, Rum halkının sadece işe ve doktora gitmek ve temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere sokağa çıkmasına izin veriliyor. İbadet yerleri, parklar, oyun alanları, açık spor alanları, plajlar ve marinalar da 13 Nisan’a kadar kapatılmış durumda. Bu kısıtlamalara uymayanlar 150 avro para cezasına çarptırılıyor.
Koronavirüs salgınının ekonomi üzerindeki etkilerinin ele alınması için GSYH’nin yüzde 3’üne denk gelen 700 milyon avro tutarında bir destek programı açıklayan Güney Kıbrıs Hükümeti, programın AB genelinde açıklanan en büyük destek paketlerinden biri olduğunu dile getiriyor. 450 milyon avrosu mali önlemlerden 250 milyon avroluk bölümü ise likidite desteğinden oluşan program kapsamında, sağlık sektörüne 100 milyon avro aktarılacak. Ülke dışında öğrenim gören ve ülkeye dönemeyen öğrencilere 750 avro tutarında burs verilmesi ve KDV’nin %19’dan %17’ye indirilmesi alınan tedbirler arasında. Halihazırda destek programının GSYH’nin yaklaşık yüzde 7’sine denk gelecek şekilde 1,5 milyar avroya yükseltilmesi değerlendiriliyor.
Hırvatistan
Çin’in ardından koronavirüs salgınından en çok etkilenen İtalya’ya komşu olan Hırvatistan, 25 Şubat 2020 tarihinde Milano’dan dönen bir kişiye koronavirüs tanısı konmasıyla, Balkan ülkeleri arasında koronavirüs vakasına rastlanan ilk ülke oldu. 25 Mart 2020 itibarıyla 713 Covid-19 vakasına rastlanan Hırvatistan’da, 52 kişi iyileşirken, 6 hasta hayatını kaybetti.
Hırvatistan’ın aldığı önlemler incelendiğinde, ülkede koronavirüs vakasına rastlanması durumunda gerekli tüm hizmetlerin koordine edilebilmesi için Sivil Koruma Merkezi kurulduğu görülüyor. Bunu, 24 Şubat’ta Sağlık Bakanlığı tarafından İtalya ile sınır kontrollerinin sıkı şekilde denetlenmesi de dahil olmak üzere koronavirüs salgınına karşı alınabilecek ek önlemler takip etti. Bu kapsamda; risk düzeyi artırılırken, Çin, Güney Kore ve İtalya’nın Lombardiya ve Veneto bölgelerinden gelen kişilere ev karantinası ve günlük olarak bulundukları bölgedeki epidemiyoloji birimine bilgi verme yükümlülüğü getirildi; İtalya’ya okul gezilerini durdurulması tavsiye edildi.
Hırvatistan Halk Sağlığı Enstitüsü, 60 yaş üstü ve kronik hastalıkları bulunan kişilerin korunması amacıyla kalabalık kamusal alanlarda bulunmalarını ve acil durumlar dışında hastanelere başvurmalarını sınırlandıran tavsiye niteliğinde önemler açıkladı. 5 Mart’ta Covid-19’un salgın olarak açıklanmasına karar verildi ve böylece sağlık sistemindeki tüm kaynakların harekete geçirilmesinin önü açıldı. Hastanelere 400 milyon kuna (52,7 milyon avro) ek kaynak aktarıldı.
9 Mart tarihinde; koronavirüsün etkili olduğu Çin’in Hubei bölgesi, Güney Kore, İran ve İtalya’dan gelen yabancıların Hırvatistan’a giriş yapmadan 14 gün karantinada kalması zorunlu hale gelirken katılımın bin kişinin üzerinde olduğu tüm etkinliklerin ertelenmesi kararı alındı. 13 Mart itibarıyla İtalya sınırına en yakın bölge olan Istria’da uzaktan eğitime geçildi ve ülkedeki tüm okul ve üniversitelerde 16 Mart itibarıyla eğitime iki hafta ara verildi.
Ülkede 19 Mart gece yarısı itibarıyla kapsamlı sosyal mesafe önlemleri yürürlüğe koyuldu. İki kişi arasındaki mesafenin iç mekanlarda en az 2 metre; dışarıda ise en az 1 metre olması kuralı getirilerek, tüm kamusal etkinlikler ile beşten fazla kişinin bir araya gelmesi yasaklandı. Halktan gıda ve ilaç alışverişi gibi durumlar dışında evlerini terk etmemeleri istendi. Bu kapsamda; restoranlar, kafeler, barlar, gece kulüpleri, alışveriş merkezleri, spor salonları, sinemalar, müzeler, tiyatrolar, ibadet yerleri, kuaförler ve güzellik salonları gibi insanların yakın şekilde etkileşimde bulunduğu yerler kapatıldı. Marketler, eczaneler, benzin istasyonları ve gıda ile hijyen ürünleri satan dükkanların sosyal mesafe kurallarına uygun şekilde çalışmayı sürdürdüğü Hırvatistan’da, tüm önlemlerin 30 gün boyunca geçerli olması öngörülüyor. 22 Mart itibarıyla ülkede taksi hizmeti dışındaki tüm toplu taşıma hizmetleri 30 gün süreyle durduruldu. Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic, ülkenin daha önce böyle bir krizle karşılaşmadığını söyleyerek koronavirüse karşı uygulanan önlemlerin 1991-1995 savaşı sırasındaki önlemlerden bile daha katı olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Koronavirüs salgınının ekonomik etkilerini ele almak üzere Başbakan Plenkovic, 63 maddelik bir önlem paket açıkladı. AB düzeyindeki çabalarla paralel şekilde hazırlanan pakette yer alan önlemler, istihdamın korunmasını ve maaşların ödenmesinin sağlanmasını amaçlıyor. 30 milyar kuna (3,9 milyar avro) tutarındaki paket; işletmelerin gelir ve kâr vergileri ile sağlık ve emeklilik katkılarının ötelenmesi, her çalışanın maaşının 3.250 kuna (435 avro) asgari ücret tutarındaki bölümünün devlet desteğiyle ödenmesi ve Hırvatistan İmar ve Kalkınma Bankası (HBOR) ile diğer ticari bankalara olan borçların üç ay süreyle ertelenmesi gibi önlemleri kapsıyor.
Evde karantina kurallarına uymayanlar için 8 bin kunadan (1052 avro) başlayan cezalar belirlendi. Bunun yanında bebek maması, yağ, şeker, konserve gıdalar, tıbbi eldiven, deterjan ve dezenfektanlar gibi temel ürünlerin fiyatını artıran tedarikçileri için ise 10 bin kuna (1.318 avro) ile 100 bin kuna (13.180 avro) arası cezalar uygulanmaya başlandı.
Kapsamlı koronavirüs önlemlerinin uygulandığı Hırvatistan’da 22 Mart sabahı başkent Zagreb’in kuzeyinde meydana gelen 5,3 büyüklüğündeki deprem paniği artırdı. Ülkede 140 yıl sonra meydana gelen en güçlü deprem, çok sayıda kişinin yaralanmasına ve bir kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. Binalarda büyük hasarların oluştuğu ve artçı depremlerin sürdüğü Zagreb’de halkın sokağa çıkması, sosyal mesafe kurallarının uygulanmasını zorlaştırdı. Depremin ardından Hırvatistan’ın talebiyle AB Sivil Koruma Mekanizması harekete geçirilirken, Avrupa Komisyonu depremden etkilenen bölgeye Slovenya, Macaristan, Avusturya ve İtalya’dan çadır, battaniye, uyku tulumu, ısıtıcı gibi malzemelerin iletilmesini sağladı.
Son derece kritik bir dönemde AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nı yürüten Hırvatistan, bazı üye ülkelerde koronavirüs vakaları görülmesi üzerine 28 Ocak 2020 tarihinde AB’nin Entegre Kriz Müdahale Mekanizması’nı (IPCR) harekete geçirmişti. Kriz durumunda AB karar alma süreçlerinin hızlı ve eşgüdümlü şekilde işlemesini destekleyen bu mekanizma ile Üye Devletler, AB kurumları ve DSÖ gibi aktörler arasındaki bilgi akışının hızlandırılması amaçlanıyor. 13 Şubat 2020 tarihinde AB Dönem Başkanı Hırvatistan’ın girişimiyle düzenlenen AB Sağlık Bakanları olağanüstü toplantısında koronavirüs salgınına karşı eşgüdümün artırılması ve bulaşma riskiyle mücadele edilmesi amacıyla bir dizi önlem kabul edilmişti.
İrlanda
Halihazırda İrlanda'da 2.635 onaylı Covid-19 vakası olduğu, bunlardan 5 tanesi iyileşirken 46 hastanın hayatını kaybettiği açıklandı.
12 Mart tarihinde İrlanda Başbakanı Leo Varadkar tarafından yapılan açıklamada, dünya genelinde yayılmaya devam eden koronavirüs nedeniyle ülke genelindeki tüm okulların 29 Mart'a kadar tatil edildiği duyuruldu. 17 Mart tarihinde İrlanda hükümeti Covid-19 yüzünden işini kaybeden veya çalışma saatlerinde azalma olan herkese haftalık 203 avro ödeme yapılacağını duyurdu.
İrlanda’da Covid-19 vakalarının artmasıyla beraber Başbakanı Leo Varadkar 24 Mart tarihinde yeni önlem maddeleri açıkladı. Bu minvalde, okullar 3 hafta daha kapalı kalacak (19 Nisan'a kadar). İşsizlik maaşı ödemesi haftalık 203 avrodan 350 avroya çıkarılacak. Gerekli olmayan tüm işyerleri kapatılacak. Bu tüm tiyatroları, kulüpleri, spor salonlarını, kuaförleri, bahis bürolarını ve kütüphaneleri kapsıyor. Kafeler ve restoranlar sadece paket servisi yapabilecekler. Bütün spor aktiviteleri iptal edilecek. Dışarıda 4 kişiden fazla toplanılamayacak. Fiziksel mesafenin gözlemlendiğinden emin olmak için parklarda ve halka açık yerlerde park korucularının sayısı arttırılacak. Şu aşamada İrlanda sokağa çıkma yasağı ilan etmedi.
İrlanda Cumhurbaşkanı ayrıca Parlamento (Oireachtas) tarafından kabul edilen ve Sağlık Bakanı'na, Covid-19'un yayılmasıyla mücadele etmek için daha fazla güç ve belirli durumlarda da insanları alıkoymak ve izole etmek için önemli yetkiler veren yasayı (Health Preservation and Protection and other Emergency Measures in the Public Interest Act 2020) 20 Mart 2020 tarihinde onayladı.
İspanya
İtalya’dan sonra en fazla vakanın görüldüğü üye ülke olan İspanya, yayılma hızının kontrol altına alınamamış olmasının sağlık sistemi ve ekonomide yarattığı baskıyı fazlasıyla hissediyor. 29 Mart 2020 verilerine göre 78.799 kişinin enfekte olduğu ülkede 6.606 hasta hayatını kaybetti. 14.709 kişinin enfeksiyonu atlattığı İspanya’da bakanlar arasında ve Parlamento’daki temsilcilerden hastalığa yakalananlar olduğu için tedirgin bir politik hava hâkim. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’in eşinin de koronavirüsten etkilenmesi, başbakanın sağlığına ve ülkedeki politik istikrara dair endişeler doğurdu.
14 Mart 2020 tarihinde sokağa çıkma yasağı ilan edilen ülkede, bu karardan 4 gün önce aşırı sağcı Vox Partisi milletvekillerinin bazılarının test sonuçlarının pozitif çıkması nedeniyle Parlamento kapatıldı. 12 Mart günü tüm eğitim kurumlarının kapatılmasına karar verilerek; bu kapsama müzeler de dahil edildi. 25 Mart 2020 tarihinde İtalya’ya giden ve İtalya’dan gelen tüm uçuşlar durduruldu, Barselona ve Madrid’den ise diğer AB ülkelerine de gidişlere ara verildi.
16 Mart 2020 tarihinde AB’den maske ve çeşitli sağlık malzemesi talep eden İspanya, 450 bin solunum cihazı, 500 bin test kiti, 500 solunum cihazı ve 1,5 milyon ameliyat maskesine ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. 24 Mart günü NATO’dan da yardım talep eden ülkeye 17 Mart’ta Çin’den 500 bin maske ve birçok sağlık malzemesi iletildi. NATO kapsamında ise 29 Mart tarihinde Çekya tarafından bağışlanan 10 bin koruyucu tıbbi giysi ve 90 solunum cihazı İspanya’ya ulaştı.
17 Mart günü Başbakan Pedro Sanchez, ülke GSYH’sinin %20’sine tekabül eden ekonomik önlem paketini açıkladı. Salgından etkilenen firmalar ve çalışanlar için 200 milyar avro destek sağlanacağını duyuran Sanchez, paketteki 3 milyar avronun özel şirketlerin desteğiyle sağlanacağını belirtti. Ekonomik paketin 600 milyon avrosu sosyal hizmetlere ayrılacak.
13 Mart 2020 tarihinde Avrupa Komisyonu, 27 üye ülkeye Koronavirüsle Mücadele Yatırım İnisiyatifi aracılığıyla toplam 37 milyar avroluk yardım yapacağını açıkladı. Buna göre 18 Mart günü gönderilen bilgilendirme metninde belirtildiği üzere İspanya’ya 1 milyar avro destek sağlanacak. Ek olarak 2020 bütçesinden iki aşamada ön ödeme yapılacağı belirtilen metinde İspanya’ya yapılacak ödemenin 866 milyon 131 bin avro olacağına dair bilgi verildi.
İspanya aynı zamanda, AYB’nin 16 Mart 2020 tarihinde üye ülkelerdeki KOBİ’leri pandeminin olumsuz etkileri karşısında desteklemek için ayırdığı 40 milyar avroluk destekten de faydalanacak.
AMB, 24 Mart 2020 tarihinde açıkladığı Pandemiye Karşı Acil Alım Programı kapsamında Avro Alanı ülkelerine toplam 750 milyar avroluk destekte bulunacağını duyurdu. Bu destekten faydalanacak olan İspanya, aynı zamanda Avrupa Komisyonunun 20 Mart günü esnettiği bütçe ve mali kuralları sayesinde ülkedeki yüksek vaka sayısının ekonomi üzerinde yarattığı baskıyı azaltabilecek.
İtalya
Son günlerde rekor düzeyde nitelendirilen can kayıpları yaşayan İtalya’da Covid-19 pandemisinden etkilenen 97.689 kişiden 10.779’u hayatını kaybetti. Enfekte olanların ise 13.030’u hastalığı atlatmayı başardı.
29 Mart 2020 tarihinde anayasal referanduma gidilmesi planlanan ülkede 19 Nisan ve 31 Mayıs 2020 tarihlerinde bölgesel seçimler gerçekleşecekti. 5 Mart günü anayasal referandumun ertelendiğini duyuran İtalyan hükümeti, ilki 26 Ocak günü gerçekleşen bölgesel seçimler konusunda ise henüz bir değişikliğe gitmedi.
9 Mart 2020 tarihinde tüm ülkede geçerli olmak üzere sokağa çıkma yasağı ilan edildi. İlk olarak 25 Mart gününe kadar devam edeceği ilan edilen yasak, 3 Nisan’a uzatıldı. Ülke içindeki tüm seyahatlerin yasaklandığı ve neredeyse bütün endüstriyel üretimin 7 Mart gününden bu yana durduğu bir süreçte, Başbakan Giuseppe Conte 25 milyar avroluk bir ekonomik paket açıkladı.
Okulların ve üniversitelerin 3 Nisan 2020’ye kadar kapalı kalacağı sokağa çıkma yasağı kapsamında yolculuk yapmak isteyen vatandaşlar öncesinde bir form doldurmak zorunda. Market ve eczane dışında tüm mağaza, restoran ve kafelerin kapalı olduğu ülkede aşama aşama genişleyen ve sıkılaşan sokağa çıkma yasağının bir kere daha uzatılması bekleniyor. Verilere göre bin kişiye ortalama 3,2 hasta yatağının düştüğü İtalya, vaka sayısındaki hızlı artıştan dolayı ciddi zorluklar yaşıyor.
İtalya’nın salgın ülkede hızla yayılırken 26 Şubat günü AB Acil Mücadele Koordinasyon Merkezi üzerinden yaptığı maske ve medikal kit yardım çağrısı, diğer AB ülkeleri tarafından ilk aşamada karşılıksız kaldı. İtalya Başbakanı Giuseppe Conte AB’nin 500 milyar avroluk bir yardım paketini üye ülkeler için ayırması gerektiğini belirtti. Özellikle Almanya ve Fransa’nın üye ülkelere sınırlarını kapaması ve maske ve medikal malzeme ihracatını durdurması, eleştirileri üzerine çekti. 12 Mart 2020 tarihinde Çin’den gelen sağlık ekipleri getirdikleri 31 ton sağlık malzemesi, solunum cihazı, yüz maskeleri ve ilaçlar ile İtalya’nın acil ihtiyaçlarına karşılık verdi. Almanya’nın ise ilk aşamada getirdiği ihracat yasağını kaldırarak İtalya’ya 1 milyon maske ve sağlık malzemesi gönderdiği belirtildi. Ek olarak 22 Mart 2020 tarihinde Rusya, sağlık malzemelerinin yanı sıra ve 100 enfeksiyon uzmanını İtalya’ya gönderdi.
17 Mart 2020 tarihinde İtalyan Sağlık Enstitüsü (Instituto Superiore di Sanita) Covid-19 pandemisinin İtalya’daki sonuçlarına dair yayımladığı çalışmada, ülkede hayatını kaybedenlerin %99,2’sinin başka rahatsızlıkları olduğunu ortaya koyuyor. Buna göre en az bir rahatsızlığı bulunan kişilerde en fazla görülen rahatsızlık %76,1 ile hipertansiyon olurken; ikinci sırada %35,5 ile diyabet yer alıyor. Her gün 5 bin 500 kişiden fazla kişinin Covid-19 pozitif olduğu açıklanan İtalya’da hayatını kaybedenlerin yaş ortalaması ise 78,5.
13 Mart 2020 tarihinde Avrupa Komisyonu, 27 üye ülke için Koronavirüsle Mücadele Yatırım İnisiyatifi aracılığıyla toplam 37 milyar avroluk yardım yapacağını açıkladı. Buna göre üye ülkelere 18 Mart günü gönderilen bilgilendirme metninde belirtildiği üzere İtalya, 800 milyon avroluk bir destek alacak. Ayrıca bu metinde açıkça söylendiği üzere İtalya’ya, 2020 bütçesindeki yaklaşık 952 milyon 509 bin avro normal takvimden erken ödenecek. Komisyonun bu ödemeyi Mart sonu ile Nisan başında olmak üzere iki aşamada yapacağı taahhüt ediliyor.
AMB’nin 24 Mart 2020 tarihinde açıkladığı Pandemiye Karşı Acil Alım Programı kapsamında ise Avro Alanı ülkelerine toplam 750 milyar avroluk destekte bulunulacak. Aynı zamanda Avrupa Komisyonu, 20 Mart günü bütçe ve mali kurallarını esnettiklerini duyurarak; üye ülkelere gereken ekonomik önlemleri alabilmesi için imkân sağladı. Ayrıca İtalya, AYB’nin 16 Mart 2020 tarihinde üye ülkelerdeki KOBİ’leri pandeminin olumsuz etkileri karşısında desteklemek için ayırdığı 40 milyar avroluk destekten de pay alacak.
Letonya
İlk koronavirüs vakasının 2 Mart 2020 tarihinde Riga’da Milano’ya seyahat etmiş bir kadında saptandığı Letonya’da, 29 Mart itibarıyla Covid-19 vakalarının sayısı 347’ye ulaşmış durumda. Bunlardan 1 kişinin iyileştiği biliniyor. İlk vakaların çoğunun İtalya’nın kuzeyine seyahat etmiş kişilerde rastlandığı Letonya’da, 29 Şubat’tan bu yana 7 bin 957 kişiye Covid-19 testi yapıldı.
Letonya’da 13 Mart’tan 14 Nisan’a kadar geçerli olmak üzere olağanüstü hal ilan edildi. Tüm eğitim öğretim kurumlarının kapatıldığı ve uzaktan eğitime geçtiği ülkede 200’den fazla kişinin katılımıyla düzenlenecek tüm kamusal etkinlikler ve toplantılar yasaklandı. Letonya’ya yurtdışından giriş yapan kişilerin 14 gün boyunca kendilerini karantinaya almaları isteniyor. 17 Mart itibarıyla ise yabancıların ülkeye girişlerine kısıtlamalar getirilerek, Letonya vatandaşı olmayanların veya ülkede oturum izni bulunmayanların Letonya’ya girişi yasaklanmış durumda.
Letonya hükümeti, ülkede ilk Covid-19 vakasına rastlanmasından bir gün sonra koronavirüs salgınının yayılmasını önlemek üzere alınacak tedbirler için 2,6 milyon avro fon ayrıldığını duyurdu. Koronavirüs salgınının ekonomi üzerindeki etkilerinin ele alınması amacıyla Letonya hükümeti, işletmeler için 1 milyar avroya eşdeğer finansal araç kabul edeceğini açıkladı.
Covid-19 tanısı konan bir kişiyle etkileşimde bulunmasının ardından koronavirüs testi yaptıran ve testi negatif çıkan Letonya Başbakanı Krišjanis Karinš’in kendini 30 Mart’a kadar karantinaya aldığı biliniyor. Ülkede koronavirüs salgınının yayılmasını önlemek amacıyla ilan edilen olağanüstü halin 14 Nisan sonrasına uzatılması söz konusu.
Litvanya
Litvanya'daki ilk korona virüs vakası 28 Şubat 2020'de ortaya çıktı ve o tarihten beri, hasta sayısı sürekli olarak artmıştı. 29 Mart 2020'de Litvanya’da 460 onaylanmış koronavirüs vakası olup ve aynı tarih itibariyle 7 kişi virüs nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Litvanya Sağlık Bakanlığı'na göre, bugüne kadar 3,471 numune test edildi. NATO'nun Litvanya'da konuşlu olan çok uluslu taburundaki 20 askerin de koronavirüse yakalandığı bildirildi.
Ülkede koronavirüs vakalarının artmasıyla birlikte Litvanya hükümeti ilk olarak 12 Mart tarihinde, 100'den fazla katılımcının yer aldığı halka açık tüm kapalı etkinliklerin iptal edilmesine karar verdi. Aynı gün anaokulları, devlet okulları ve üniversiteler de dâhil olmak üzere tüm eğitim kurumlarının çevrimiçi öğrenmeyi kullanma önerisiyle kapatıldı. Tüm müzeler, sinemalar ve spor salonları da kapatıldı.
Daha sonrasında ise 16 Mart tarihinde bütün ülke karantina altına alındı. Tüm halka açık ve kapalı toplantılar yasaklandı; marketler, eczaneler ve veteriner eczaneleri hariç tüm dükkânlar ve işletmeler kapatıldı; tüm restoranlar ve barlar kapatıldı. 16 Mart itibariyle Litvanya sınırlarını neredeyse tüm yabancılara kapattı. Litvanya vatandaşlarının iş seyahatleri dışında ülkeyi terk etmeleri de yasaklandı. Kamyon şoförleri, diplomatlar ve ülkelerine giderken Litvanya’dan geçen kişiler için istisna olan bu karantinanın 30 Mart'a kadar devam etmesi planlandı. Litvanya demiryolları da tüm uluslararası demiryolu hizmetlerini karantina süresi boyunca durdurdu.
24 Mart tarihinde mevcut sınır kontrolleri 12 Nisan’a kadar uzatıldı. Karantina sıkılaştırıldı - tüm insanların ağız ve burunlarını maskelemesi tavsiye edildi, kişilerin sadece ikiden büyük olmayan gruplarla alışveriş yapmasına izin verildi, aile üyelerinin yalnız alışveriş yapması gerektiği belirtildi. Ayrıca 24 Mart'tan itibaren Vilnius Havalimanı'na uçakla yurt dışından gelecek kişilerin otelde karantinaya alınacağı duyuruldu.
25 Mart tarihinde büyük otobüs şirketleri, aşırı düşük talep nedeniyle Litvanya'daki şehirlerarası rotalarını geçici olarak askıya aldı. Yine aynı gün ülke çapındaki karantina 13 Nisan'a kadar uzatıldı.
Lüksemburg
Lüksemburg’da 29 Şubat tarihinde Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan ilk pozitif vakadan bu yana hasta sayısı 1950’ye ulaştı. Virüse yakalanan 40 kişi iyileşmeyi başarırken, 21 kişi ise yaşamını yitirdi. Ülke çapında üç test merkezinde günde 1500 kişinin test edildiği belirtildi. Avrupa’nın, virüs salgının yeni merkezi olması ve Lüksemburg’un da Avrupa’nın merkezinde yer alması nedeniyle vaka sayısının artmasından endişe ediliyor.
Sağlık Bakanı Lennert tarafından yapılan açıklamalara göre ülkede yeterli sayıda hastane yatağı ve oda bulunmakta ve ağır durumdaki hastalar için de yeterli miktarda solunum cihazı mevcut. Doktor, hemşire ve eczacı gibi sağlık çalışanlarına da askerler tarafından dağıtılmak üzere 120.000 tane koruyucu maske ve kıyafet verilecek. Alınan diğer önlemler çerçevesinde 16 Mart tarihi itibarıyla ülkedeki tüm okullar kapalı olacak.
AB, Lüksemburg’un Komisyona yaptığı bilgilendirmeden sonra ülkede koronavirüsten etkilenen şirketlere yardım etmek için toplamda 300 milyon avroluk devlet yardımına izin verdi. Bu 300 milyon avroluk programla Lüksemburg, koronavirüs salgınından etkilenen şirketlerin ve serbest meslek sahiplerinin işletme maliyetlerini karşılamasına ve krizi atlatmasına yardımcı olacak.
Macaristan
29 Mart 2020 itibarıyla ülkede 408 koronavirüs vakası tespit edildi. Koronavirüs hastalarından 34’ü iyileşti, 13 kişi hayatını kaybetti.
11 Mart’ta olağanüstü hal ilan edilen ülkede üniversiteler, ardından 13 Mart’ta ise ilk ve orta dereceli okullar kapatıldı. Eğitim ve öğretimin çevrimiçi olarak sürdürülmesi kararlaştırıldı. Kapalı mekânlarda 100, açık mekânlarda 500’den fazla kişinin katıldığı faaliyetler yasaklandı. Eğlence mekânları, kulüpler, barlar, sinemalar, tiyatrolar, kütüphaneler ve kültürel faaliyet mekânları kapatıldı. Kafeler, restoranlar ve mağazaların çalışma saatleri sınırlandırıldı. Eczane ve marketlerin faaliyetleri ise söz konusu sınırlamaların dışında tutuldu. Saat 15:00'ten sonra sadece marketler, eczaneler, benzin istasyonları ve tütün mağazalarının açık kalmasına izin verildi.
65 yaş üstü sağlık personelinin hastalarla teması riskli bulunarak çalışmaları durduruldu.
Hükümet koronavirüsün etkilerini azaltmak amacıyla 18 Mart’ta bir dizi ekonomik önlemler aldı. Bu kapsamda hane halkı ve işletmelerin borçlarını yılsonuna kadar erteledi. Turizm, konaklama, kültürel hizmetlere yönelik sektörlere ilişkin önlemler alarak işgücü piyasalarına yönelik düzenlemeleri daha esnek hale getirdi. Bu şekilde çalışanların işlerini kaybetmelerinin önüne geçerek, işveren ve çalışanların uzlaşmalarını destekledi.
81.480 KOBİ 30 Haziran’a kadar vergiden muaf tutulurken, 1 Mart’tan önce tahakkuk eden vergi borçları OHAL’in sona ermesine kadar ertelendi. Basın-yayın hizmetleri de reklam gelirlerindeki kayıp nedeniyle vergiden muaf tutulacak. Salgının sona ermesine kadar tahliye ve hacizler askıya alındı. Doğum yardımları uzatıldı.
Budapeşte Borsası, posta servisi, petrol şirketi MOL grubu, Merkez Bankası başta olmak üzere enerji, sağlık, ilaç, kimya, nakliyat gibi ülkenin işleyişinde stratejik öneme sahip 71 şirkette ordu görev yapmaya başladı.
Başbakan Victor Orban AB liderleriyle yaptığı telekonferansta koronavirüs ve yasa dışı göçmenler arasında bağlantı olduğunu iddia etti. Özellikle İran’dan gelen göçmenleri enfeksiyonun kaynağı olarak gösteren Orban bu yüzden sınırları kapattıklarını açıkladı.
20 Mart’ta hükümet, koronavirüs sebebiyle sınırsız süre ile ülkeyi kararname ile yönetmek üzere Parlamentoya bir kanun tasarısı sundu. Başbakan Victor Orban’a olağanüstü yetkiler veren tasarı 30 Mart 2020 tarihinde Macaristan Parlamentosunda üçte iki çoğunlukla kabul edildi. Kabul edilen kanuna göre, hükümet OHAL süresince kanun hükmünde kararname çıkarabilecek, bazı kanunların uygulanmasını askıya alabilecek ve asılsız haber yayanlar 1 ile 5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılabilecek. Kanun, hükümete sınırsız ve süresiz yetki verdiği için eleştiriliyor. Asılsız haberlerle ilgili getirilen hapis cezasının ülkenin halihazırda kötü olan basın özgürlüğü karnesine daha da zarar vereceği endişesi dile getiriliyor.
Malta
Ülkedeki ilk tanının, 7 Mart tarihinde 12 yaşındaki bir İtalyan kıza koyulduğu Malta’da, son olarak mevcut vaka sayısı 151, iyileşen hasta sayısı 2 olarak açıklandı. Ülkede koronavirüs kaynaklı herhangi bir ölüm meydana gelmedi.
11 Mart tarihinde Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve İşviçre gibi virüsten yüksek oranda etkilenmiş ülkelere seyahat yasağı getirilirken, bahsi geçen ülkelerden dönen yolculara da kendilerini karantinaya alma zorunluluğu getirildi. Karara uymayan vatandaşlara 1000 avroluk para cezası uygulanıyor. 12 Mart tarihinde açıklanan yeni önlem paketinde ise tüm okulların, üniversitelerin, huzurevlerinin kapatılması, grupça yapılan aktivitelerin iptal edilmesi, spor müsabakalarının ertelenmesi ve son olarak tüm siyasi merkezli konferans, açık oturum gibi buluşmaların iptal edilmesi yer alıyor. 17 Mart tarihinde ise Malta hükümeti tarafından ülkedeki tüm bar, restoran, kafe, spor ve sinema salonlarının kapatılmasına karar verildi. Keza bu kurallara uymayan vatandaşlara 1000 ile 3000 avro arasında para cezası uygulanıyor. 23 Mart tarihi itibarıyla koronavirüse yakalanıp evlerinde izole olmaları gerekirken dışarı çıkıp, virüsü diğer insanlara bulaştırma riskine giren kişilere de 10.000 avro tutarında para cezası uygulanıyor.
Polonya
Polonya hükümeti tarafından ülkede toplam vaka sayısı 1.862, iyileşen hasta sayısı 7 ve hayatını kaybeden kişi sayısı 22 olarak açıkladı. Polonya Sağlık Bakanı Lukasz Szumowski günde 3 bin kişiye test yapıldığını söylüyor.
Polonya, koronavirüsün yayılmasını önlemek amacıyla 13 Mart tarihinde “salgın tehdidi durumu” (state of epidemic threat) ilan etti. Bu kapsamda 14 Mart itibarıyla ülkenin tüm sınırları yabancılara kapatıldı. Bu tarihten itibaren ülkeye dönen tüm Polonya vatandaşları 14 gün süreyle karantinaya alındı. Tüm uluslararası hava ve demiryolu seferleri de askıya alındı ve sınırlardan yalnızca malların geçişine izin verildi. Bu kapsamda ülkedeki kreş, anaokulu, ilk ve orta düzey eğitim kurumları tatil edildi. Üniversiteler nisan ortasına kadar eğitimlerine ara verirken, ülke çapında tüm tiyatro, filarmoni orkestrası konserleri, opera temsilleri askıya alındı; sinemalar, müzeler, kütüphaneler kapatıldı. Hükümet, koronavirüsle mücadele kapsamında 470 milyon zloti (yaklaşık 110 milyon avro) değerinde ek kaynak aktarırken, Polonya futbol liginin en üst seviyesi Ekstraklasa’da tüm maçların seyircisiz oynanmasına karar verildi.
20 Mart tarihinde hükümet, okulların ve üniversitelerin kapatılmasını Paskalya'ya kadar uzatmaya karar verdi. Derslerin askıya alınması gündüz bakım merkezleri, çocuk kulüpleri vb. için de geçerli olacak.
Başbakan Morawiecki bundan sonra vatandaşların sokağa çıkışlarına sınırlama getirileceğini de duyurdu. İşe gidenler, koronavirüsle mücadelede gönüllü çalışanlar ve hastalık, ilaç alımı gibi zorunlu nedenler dışında vatandaşların sokağı çıkışlarına sınırlama getirileceğini belirten Başbakan Morawiecki, aile bireyleri dışında ikiden fazla kişinin bir araya gelmesinin yasaklandığını duyurdu. Söz konusu rakamın kilisede ayin, tören gibi durumlarda 5 olabileceğini aktaran Başbakan Morawiecki, toplu taşıma araçlarına alınacak yolcu sayısına da sınırlama getirdiklerini bildirdi. Başbakan Morawiecki, toplu taşıma araçlarında oturma kapasitesinin yarısı kadar yolcu taşınmasına izin verileceğini söyledi. Alınan son önlemler 11 Nisan’a kadar geçerli olacak.
Polonya’da korona virüsüne karşı alınan son önlemler kapsamında yurt dışından gelenlerin 14 gün kuralına uyup uymadıklarını kontrol edebilmek için özel bir uygulama da geliştirildi. Geliştirilen bu özel uygulama aracılığıyla insanlardan evde kaldıklarını selfie ile kanıtlamaları isteniliyor. “Ev Karantinası” adlı uygulamayı edinenler, uygulamaya selfie ile kaydoluyor ve kendilerinden belirli aralıklarla, konum bilgileriyle birlikte selfie yollamaları talep ediliyor. Gelen talebe 20 dakika içerisinde yanıt vermeyen kullanıcıların evine polis gönderiliyor. Uygulamada hesaplar koronavirüs şüphesi taşıyanlar için otomatik oluşturuluyor.
Polonya hükümeti, 18 Mart tarihinde koronavirüsün etkilerini giderebilmek için yaklaşık 212 milyar zloty (47 milyar avro) büyüklüğünde bir kurtarma paketi de açıkladı. Bu tutar ülkenin GSYH'sinin %9'una denk geliyor. Girişimcileri desteklemek ve işgücü piyasasını korumak için hazırlanan bu paket borç geri ödemelerinde ertelemeleri, sosyal katkıları, kredi garantilerini ve çalışamayacak durumdakilere ücret ödeme gibi tedbirler içeriyor.
AMB piyasaları sakinleştirmek ve Covid-19 salgınının etkileriyle mücadele eden Avro Alanı ekonomilerini korumak için 750 milyar avro tutarında ek acil tahvil alım programı başlattığını duyurmuş olsa da, Polonya Maliye Bakanı Tadeusz Koscinski bunun yetersiz olduğunu ve işletmelerin işten çıkarmalarını engellemek için AB’nin fon sağlaması gerektiği ifade etti.
Portekiz
29 Mart tarihli verilere göre 5.962 kişinin koronavirüsten etkilendiği Portekiz’de, hayatını kaybedenlerin sayısı 119 olarak açıklandı. Şimdiye kadar 43 kişinin tedaviye olumlu yanıt verdiği ülkede 18 Mart günü 15 günlük olağanüstü hal ilan edildi. Aynı gün ülke GSYH’sinin %4’üne tekabül eden 9,2 milyar avroluk ekonomik paket açıklandı. Turizm, sağlık, tekstil sektörleri ile KOBİ’leri desteklemek için açıklanan paket aynı zamanda esnek vergilendirme imkanları da getiriyor.
Restoranların, müzelerin, alışveriş merkezlerinin kapatıldığı Portekiz’de futbol maçları iptal edildi. Risk bölgelerine seyahatlerin sınırlandırıldığı ülkede 12 Mart’ta alınan karar ile okullar 9 Nisan’a kadar kapatıldı.
13 Mart 2020 tarihinde Avrupa Komisyonu, 27 üye ülkeye Koronavirüsle Mücadele Yatırım İnisiyatifi aracılığıyla toplam 37 milyar avroluk yardım yapacağını açıkladı. Buna göre 18 Mart günü gönderilen bilgilendirme metninde belirtildiği üzere Portekiz’e düşen pay 390 milyon avro. Ek olarak 2020 bütçesinden iki aşamada ön ödeme yapılacağı belirtilen metinde Portekiz’e yapılacak ödemenin 604 milyon 556 bin avro olacağına dair bilgi verildi. Ödemeler Mart sonu ve Nisan başında yapılacak. Portekiz ayrıca, AYB’nin 16 Mart 2020 tarihinde üye ülkelerdeki KOBİ’leri pandeminin olumsuz etkileri karşısında desteklemek için ayırdığı 40 milyar avrodan pay alacak.
AMB’nin 24 Mart 2020 tarihinde açıkladığı Pandemiye Karşı Acil Alım Programı kapsamında Avro Alanı ülkelerine yapacağı 750 milyar avroluk destekten Portekiz de yararlanacak.
Romanya
29 Mart 2020 itibarıyla koronavirüse yakalanmış hasta sayısı 1.815, iyileşenlerin sayısı 206 ve hayatını kaybedenlerin sayısı 43 olarak açıklandı.
Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis 16 Mart’ta ülkede olağanüstü hal ilan etti. Bundan sonra hükümet salgın ile mücadele amacıyla aşamalı olarak daha sıkı önlemler almaya başladı. Halkın, işe gitme, alışveriş, tedavi, ihtiyaç sahibi vatandaşlara yardım, evcil hayvan gezdirme gibi sebepler ve belirlenmiş bazı acil durumlar dışında sokağa çıkması yasaklandı. Sokağa çıkan kişiler bu sebeplerini belgeleyen bir izin kâğıdı taşımak zorunda bulunuyorlar. 65 yaş üstü kişilere sokağa çıkma yasağı getirildi. Karantina kurallarına uymayan kişilere ciddi yaptırım uygulama kararı alındı. Bar ve restoranların sadece dışarıdan sipariş ile çalışmasına izin verildi. Kültürel, dini ve spor amaçlı faaliyet gösteren bütün kapalı mekânların yanı sıra kumarhanelerin de kapatılmas kararlaştırıldı. Açık alan faaliyetlerine 100 katılımcıdan az olduğu takdirde ve katılımcıların aralarında 1 metreden fazla mesafe olması şartıyla izin veriliyor. Okullarda eğitime 21 Nisan’a kadar ara verildi.
Romanya, 22 Mart’tan itibaren yabancıların ülkeye girişini yasakladı. Komşu ülkelerden özel yollarla transit gelen yolcular istisna kapsamına alındı. İtalya-Romanya arası ve İspanya-Romanya arası uçuşlara ara verildi. Almanya ve Fransa’dan Romanya’ya ve Romanya’dan Almanya ve Fransa’ya ticari uçuşlar kaldırıldı.
Hükümet 18 Mart’ta korona virüs salgını nedeniyle sıkıntıya giren işletmeleri destekleme kararı aldı. AB Fonları Bakanı Marcel Bolos 19 Mart’ta yaptığı açıklamada, koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında ülkedeki sağlık sistemini ve iş dünyasını desteklemek amacıyla AB’den 680 milyon avro mali yardım alınacağını belirtti.
Slovakya
Slovakya’da 29 Mart itibarıyla laboratuvarlar tarafından teşhis edilmiş 314 tane Covid-19 vakası bulunuyor, bunlardan 2 tanesi iyileşti. Orta Avrupa’da salgından en son etkilenen ülkedeki ilk vaka, 52 yaşındaki bir erkek hastanın test sonucunun 6 Mart’ta pozitif çıkmasıyla görüldü. Herhangi bir yurt dışı teması olmayan hastanın oğlunun koronavirüs belirtileri olmadığı ancak yakın geçmişte İtalya’da bulunduğu açıklandı. Sonrasında ise testi pozitif çıkan hastanın eşinde ve oğlunda da koronavirüs rastlanmadı. Slovakya’da bugüne kadar Covid-19’dan kaynaklanan ölüm yaşanmadı.
Slovakya’nın koronavirüsle mücadele kapsamında en sıkı önlemleri alan AB ülkelerinden biri olduğu ifade edilebilir. Dünyada artan vakalara paralel olarak henüz ülkede ilk vaka görülmeden önce Sağlık Bakanlığı altında bir kriz masası oluşturuldu. 28 Şubat itibarıyla ülkedeki üç uluslararası havalimanındaki tüm yolcuların vücut sıcakları ölçülmeye başlandı.11 Mart 2020 tarihinde ülkedeki ilk vakanın görülmesinden beş gün sonra olağanüstü hal ilan edildi. İnsanlara evlerinden dışarı çıktıklarında koruyucu maske takma zorunluluğu getirildi. Alışveriş ya da herhangi beklemeyi gerektirecek başka bir durum için sıraya girildiğinde insanlar arasındaki mesafenin en az 2 metre olması kuralı getirildi. . 30 Mart’tan itibaren mağaza, hastane ve fabrika gibi ortak kullanım alanlarının girişinde vücut sıcaklığı temassız ateş ölçerler ile ölçülmeye başlandı. Tüm mağazalar pazar günleri kapalı tutuluyor. İlk önce 24 Mart’ta kadar uygulanan kalabalık organizasyonların gerçekleştirilmesi yasağı uzatıldı. Okullar ikinci bir bilgiye kadar kapalı kalacak olup, lise bitirme sınavlarının yazılı kısmının bu yıl yapılmaması kararlaştırıldı. Hükümet 65 yaşından büyüklerin gerekli olmadıkça evden çıkmamaları ve çıktıklarında da sosyal mesafeyi korumaları konusunda uyarılarda bulunuyor. 65 yaşın üzerindeki vatandaşlara yönelik mağazalarda alışveriş için belirli saat uygulaması getirildi, böylelikle söz konusu yaştaki vatandaşların yoğun saatlerde toplu taşıma araçlarını kullanmasının engellenmesi amaçlanıyor.
Ülkede ayrıca ulusal acil durum ilan edildi. Yaşlılar ve emekliler için günlük hizmet sunan merkezler kapandı, belediyelerin yaşlılara yönelik hizmetleri evlerinde sağlaması kararı alındı. Hükümet, televizyon kanallarına her gün saat 18:00’da dini yayın ve gündüzleri de ilkokul öğrencileri için eğitimsel içerik yayını yapma görevi verdi. Dışişleri Bakanlığı 20 ülke seçerek, bu ülkelerde Covid-19 ile ilgili yaşanan gelişmeleri ve alınan önlemleri yakından takip etme kararı aldı. Polis ve askerler bu dönemde önlemlerin ve kuralların uygulanmasını reddeden bazı hastalar ile mücadelede sağlık çalışanlarına destek sağlıyor. Her hastanenin önünde Covid-19 testi yapacak arabaya servis test noktaları hayata geçirilmekte. Slovakya Sağlık Bakanlığı tarafından ülkenin ihtiyacı olan tıbbi malzemeler ve ilaçlar tespit edilerek, bunların yurt dışına ihracatı yasaklandı. Savunma Bakanlığı ise gerektiği durumlarda kullanılmak üzere sağlık asistanı olarak yetiştirilecek askerleri tespit ediyor. Duruşmalar ve müzayedeler de 30 Nisan’a kadar yapılmayacak.
Slovakya’nın yeni başbakanı seçilen OL’aNO partisi lideri Igor Matovic, 22 Mart’ta kabinesini Cumhurbaşkanı Zuzana Caputová’ya sundu. Bratislava’daki Başkanlık Sarayı’nda gerçekleşen törene herkesin koronavirüs önlemleri kapsamında maske ve eldiven ile katılması dikkat çekti. Cumhurbaşkanı’nın kıyafetiyle uyumlu renkte maske tercih etmesinin çok konuşulduğu tören ile halkın bilinçlendirilmesi amaçlandı.
Slovakya’nın şu ana kadar koronavirüs ile mücadele kapsamında AB’den herhangi özel bir talebi olmadı
Slovenya
Başbakan Marjan Šarec'in 27 Ocak 2020 tarihindeki istifası üzerine erken seçime gitmek zorunda kalınan ve 3 Mart günü erken seçimlerin gerçekleştiği Slovenya’da koronavirüs pandemisinin tam ortasında yeni hükümet kuruldu. Koalisyon hükümetleri tarafından yönetilen ülkede Slovenya Demokratik Partisi (SDP) 90 sandalyeli Meclis’te 25 sandalye elde etti. Merkez sağ partisi SDP’nin lideri Janez Janša ise 13 Mart günü düzenlenen yemin töreni ile ülkenin yeni başbakanı oldu.
29 Mart 2020 verilerine göre 730 vakanın görüldüğü Slovenya’da 10 kişi iyileşirken 11 kişi salgın nedeniyle hayatını kaybetti. 2 milyon 68 bin kişilik nüfusa sahip ülkede yeni hükümet göreve gelir gelmez pandemiye karşı sert önlemler alınacağını duyurdu. 16 Mart 2020 tarihinde okullar tatil edildi ve toplu taşıma hizmeti durduruldu. 24 Mart gününden itibaren ise sokağa çıkma, alışveriş, eczane, iş yeri gibi yerler dışında kısıtlandı. Herhangi bir yasak ihlalinin 400 avro cezaya tabi tutulacağı duyuruldu. Kayak Dünya Kupası’nın 14-15 Mart 2020 tarihlerinde Slovenya’da düzenlenmesi planlanan yarışlarının iptal edildiği açıklandı.
İtalya’ya sınırı olan Slovenya, iki ülke arasındaki kara ve demir yolu seyahatinin 12 Mart’ta durdurulduğunu açıkladı. Sınıra 6 kontrol noktası yerleştiren Slovenya, vatandaş olmayan ve oturma izni bulunmayan kişilerin ülkeye girişinde en geç 3 gün içinde alınmış bir test sonucu göstermesi gerektiğini belirtiyor. Test sonucu olmayanlar ise vücut sıcaklığının 37,5 C’den yüksek olmaması ile üst solunum yolu enfeksiyonu semptomları göstermediğinden emin olunması için sağlık kontrolünden geçiriliyor.
Geçen yılın eylül ayında 2020 yılında GSYH büyümesinin %3 olacağına dair öngörüler, Covid-19 pandemisi nedeniyle yarıya düşürüldü. 13 Mart 2020 tarihinde Avrupa Komisyonu, 27 üye ülkeye Koronavirüsle Mücadele Yatırım İnisiyatifi aracılığıyla toplam 37 milyar avroluk yardım yapacağını açıkladı. Buna göre Slovenya’ya 18 Mart günü gönderilen bilgilendirme metninde belirtildiği üzere ülkeye 114 milyon avro destek sağlanacak. Ek olarak AB 2020 bütçesinden Slovenya’ya iki aşamada ön ödeme yapılacak. 86 milyon 549 bin avroluk ödeme, Mart sonu ve Nisan başında gerçekleşecek. Aynı zamanda Avro Alanı ülkesi olan Slovenya, AMB’nin 23 Mart günü açıkladığı 750 milyar avroluk Pandemiye Karşı Acil Alım Programı’ndan da faydalanacak. AYB’nin 16 Mart 2020 tarihinde üye ülkelerdeki KOBİ’leri pandeminin olumsuz etkileri karşısında desteklemek için ayırdığı 40 milyar avroluk destek de Slovenya ekonomisini destekleyecek araçlardan birini oluşturuyor.
Yunanistan
İlk koronavirüs vakasının 26 Şubat 2020 tarihinde İtalya’ya seyahat eden 38 yaşında bir kadında saptandığı Yunanistan’da, Covid-19 tanısı koyulanların sayısı 29 Mart 2020 itibarıyla 1.156’ya ulaştı. Bunlardan 52’sinin iyileştiği, 38 hastanın ise Covid-19’dan yaşamını yitirdiği açıklandı.
13 Mart itibarıyla önlemlerin sıkılaştırıldığı Yunanistan’da; kafeler, barlar, restoranlar, alışveriş merkezleri, sinemalar, çocuk oyun alanları, güzellik salonları, kütüphaneler, spor merkezleri, müzeler, arkeolojik alanlar ile plajlar kapatılırken restoranların sadece paket servis hizmeti vermesine izin veriliyor. Süpermarketler, fırın ve eczaneler ise bu süreçte hizmet vermeyi sürdürüyor. Tüm okullar ve üniversitelerde eğitime ara verilmiş durumda. 10’dan fazla kişinin bir araya gelmesine izin verilmiyor; geniş katılımlı etkinlik ve konferansların ise 5 Nisan’a kadar yapılmaması kararı alındı. Otellerin de 30 Nisan’a kadar kapalı kalması bekleniyor. Sıkı koronavirüs tedbirleri altındaki Yunanistan’da, ocak ayında gerçekleşen seçimlerde Yunanistan’ın ilk kadın cumhurbaşkanı seçilen Ekaterini Sakelaropulu 13 Mart’ta, neredeyse boş bir Parlamentoda yemin ederek görevini devraldı.
16 Mart itibarıyla yurtdışından gelenler için 14 günlük zorunlu ev karantinası uygulayan Yunanistan, 18 Mart itibarıyla sınırlarını AB ülkeleri dışından gelenlere kapatmış durumda. Yetkililer şimdi tüm yurtdışı uçuşlarının yasaklanması seçeneğini değerlendiriyor.
Koronavirüs vakalarının artmaya devam etmesi üzerine Yunanistan’da 23 Mart 2020 itibarıyla sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis’in 94 kişiye Covid-19 tanısı koyulmasıyla vaka sayısında en büyük artışın yaşandığı 22 Mart günü, İtalya’nın durumunu örnek göstererek “kimin yaşayacağı, kimin öleceği konusunda seçim yapmak zorunda kalma noktasına gelmemeliyiz” diyerek halka evlerinde kalmaları çağrısında bulunması, Yunanistan’daki durumu çarpıcı şekilde ortaya koyuyor.
Yunanistan’da halkın gıda ya da ilaç alışverişi yapmak, işe veya doktora gitmek üzere evden çıkmasına izin verilirken, araba ile seyahatte araçta sürücü dışında yalnızca bir kişi bulunabiliyor. 6 Nisan’a kadar uygulanması öngörülen sokağa çıkma yasağı kapsamında kimlik belgesi ve evden çıkış nedenini belirten belge bulundurma zorunluluğu getirilen Yunanistan’da, bu uygulamaya uymayanlar 150 avro para cezasına çarptırılıyor.
Birçok kişinin şehirleri terk ederek kırsal kesimde veya adalarda bulunan yazlıklarına gitmelerinin salgının ülke geneline yayılma riskini artırması, sokağa çıkma yasağı kararı alınmasında rol oynadı. Yunan adalarına erişim burada daimî ikamet edenler dışındakiler için kısıtlanmış durumda. Önlemler kapsamında, deniz seyahati gemilerinin ve yatların Yunanistan liman ve marinalarına demirlemesi veya Yunanistan açıklarında iki nokta arasında seyretmesi de yasaklandı.
Koronavirüs salgını, 2010-2018 yılları arasında kurtarma paketleriyle ayakta duran ve kısa zaman önce sermaye piyasalarına geri dönerek toparlanmaya başlayan Yunanistan ekonomisini sarsmış durumda. Salgının etkisiyle artan rezervasyon iptallerinin, üretimin dörtte birini oluşturan turizm gelirlerini ciddi şekilde etkileyeceği düşünülüyor.
Koronavirüs salgınının ekonomi üzerindeki etkilerini ele almak üzere 3,8 milyar avroluk ekonomik önlem paketi açıklayan Atina, bunun yanında bütçeden ve AB yapısal fonlarından 3’er milyar avro tutarında kaynağın şirketleri ve ekonomiyi korumak üzere harekete geçirileceğini duyurdu. AMB tarafından başlatılacak 750 milyar avroluk acil tahvil alım programına daha önce düşük kredi derecesi nedeniyle dışarıda bırakılan Yunanistan tahvillerinin de dahil edilmesi bekleniyor.
Yunanistan’da kapasitesinin üzerinde mülteci barındıran kamplarda koronavirüs salgının yayılma riski yüksek seyrediyor. Moria kampının bulunduğu Midilli’de Covid-19 vakası tespit edilmesi bu yöndeki endişeleri artırdı. İnsan hakları kuruluşları durumun ciddiyetine dikkat çekerek kampların kapatılması çağrısında bulunuyor. Koronavirüs önlemleri kapsamında, Yunan adalarındaki mülteci kamplarının 19:00 ile 07:00 arasında kapatılması, gündüz vakti ise her aileden yalnızca bir kişinin polis denetiminde çıkışına izin verilmesi kararlaştırılırken, İleryoz (Leros) ve İstanköy (Kos) adalarındaki bazı kamplar tamamen kapatılmış durumda
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)
Bilindiği üzere, AB’nin hatalı yaklaşımı sonucu GKRY, adada çözüme “hayır” demesine karşın 2004 yılında adanın tamamını temsilen AB üyesi oldu. Adanın tamamı AB toprağı kabul edilirken GKRY’nin Katılım Antlaşması’na ek 10 No’lu Protokol ile AB müktesebatının uygulanması çözüme kadar KKTC’de askıya alınmış durumda.
10 Mart 2020 tarihinde bir Alman kadın turiste Covid-19 tanısının koyulduğu KKTC’de, 25 Mart itibarıyla vaka sayısı 42’ye ulaşmış durumda.
14 Mart’ta KKTC Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararlar uyarınca; kamuda polis, itfaiye, sağlık, sivil havacılık maliye ve benzeri hizmetler haricinde görev yapan tüm görevlilerin 27 Mart’a kadar idari izinli sayılmaları öngörülüyor. Özel sektörde eczane, benzin istasyonu, fırın ve market gibi temel ihtiyaçların karşılanması çerçevesinde hizmet veren işletmeler haricindeki tüm mağazalar, işletmeler, gazinolar, gece kulüpleri ve eğlence merkezleri 27 Mart tarihine kadar kapatıldı. Okullar 27 Mart’a kadar tatil edilirken, dernek, birlik gibi yerlerde toplanılması ve toplu ibadet yapılması 1 Nisan’a kadar durduruldu.
19 Mart itibarıyla kadar ülkeye girişler KKTC vatandaşları dışındakiler için 1 Nisan’a kadar kapatılmış durumda. Ülkeye giriş yapanların 14 gün karantinada kalmaları zorunluluğu bulunuyor. Bu kısıtlamaya uymayanların tutuklanarak, belirlenen gözlem merkezlerinde zorunlu olarak tutulması söz konusu.
KKTC’de 23 Mart itibarıyla kısmi sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yasağı ihlal edenler hapis cezasına veya para cezasına çarptırılıyor. Temel ihtiyaçların karşılanması için markete, eczaneye, benzin istasyonuna, hastaneye ve bankaya gitmek yasağın kapsamı dışında bırakıldı.
KKTC’de 26 Nisan’da düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri de koronavirüs tedbirleri kapsamında 11 Ekim’e ertelendi. Koronavirüs salgınının ekonomisi üzerindeki etkilerinin azaltılması amacıyla alınması gereken ekonomik ve mali önlemler konusunda görüş oluşturmak üzere KKTC Cumhurbaşkanlığı bünyesinde Ekonomi Danışma Kurulu oluşturuldu. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhurbaşkanlığı bütçesinde Tanıtma ve Enformasyon Hizmetlerine Katkı Projesi kaleminde bulunan ve örtülü ödenek olarak bilinen tahsisatın, nisan ayından itibarıyla yıl sonuna kadar koronavirüsle mücadele kapsamında kullanılacağını duyurdu.
21 Mart tarihinde, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay Türkiye’nin KKTC’ye koronavirüsle mücadele kapsamında acil ihtiyaçlarda kullanılmak üzere 72 milyon lira tutarında finansal destek sağladığını ve ekonomik tedbir paketinin bir benzerinden KKTC’nin de yararlandırılması konusundaki çalışmaların sürdüğünü açıkladı. Avrupa Komisyonu, koronavirüs ile mücadele kapsamında Kıbrıs Türk toplumuna tıbbi ekipman ve malzeme tedarik edilmesine yönelik 5 milyon avro bütçe ayrıldığını duyurdu.
Koronavirüs salgınının yayılma riski adadaki iki toplum arasındaki işbirliği gereksinimini artırırken İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’nın girişimiyle 3 Şubat’ta koronavirüs salgını gündemiyle iki liderin katılımıyla ilk toplantısını gerçekleştirdi. Teknik komitenin daha sonra 20 Şubat ve 3 Mart’ta koronavirüs konusundaki durumu ele almak üzere toplandığı biliniyor.
İKV Uzmanları