İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
1-15 MAYIS 2020

AB GÜNDEMİ: Koronavirüs Sonrası Avrupa`da Normalleşme: Ne Zaman ve Nasıl?

Koronavirüs Sonrası  Avrupa`da Normalleşme: Ne Zaman ve Nasıl?

Salgının ilk ortaya çıktığı Çin'in Vuhan kentinden hızla tüm dünyaya yayılan koronavirüsü (COVID-19) hemen hemen hemen her ülkeyi etkiledi. Bu süreçte pek çok ülke sert önlemler aldı, sınırlarını tüm komşularına ve hava trafiğine kapattı. Ancak dünya genelinde koronavirüsü nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 300 bine yaklaşmış olmasına karşın, COVID-19 salgınıyla mücadelede alınan sert önemler, bazı ülkeler tarafından gevşetilmeye başlandı. Özellikle Avrupa'da bir çok ülke yavaş yavaş normale dönme stratejileri açıklıyor ve haftalardır devam eden sokağa çıkma yasağı ile okulların ve iş yerlerinin kapalı kalması gibi sınırlamaları kademeli olarak kaldırmaya başlıyor. Peki hangi Avrupa ülkesi nelere izin veriyor? Daha da önemlisi koronavirüs salgını dünya genelinde yayılmaya ve can almaya devam ederken, acaba bu ülkeler uyguladıkları kısıtlamaları kaldırmakta erken mi davranıyolar?

Avrupa Ülkelerinden Normalleşmeye Yeşil Işık

Hatırlanacağı üzere, Avrupa'da da nisan ayından itibaren koronavirüs salgınına ilişkin tedbirlerin gevşeltilmesi yönünde kararlar alınmaya, adımlar atılmaya başlanmıştı. Danimarka ve Norveç gibi İskandinav ülkeleri ile Almanya bu konuda öncü konumda.  Danimarka Hükümeti, vakaların istikrarlı bir seyir izlemesi nedeniyle 15 Nisan'da okulların ve anaokullarının açıldığını açıklamıştı.  20 Nisan'da sürücü kursları, kuaförler, SPA merkezleri, güzellik ve bakım salonları da  yeniden hizmete girmişti. Danimarka'da alışveriş merkezleri 11 Mayıs'tan itibaren açıldı. Restoran, kafe, orta okullar, profesyonel spor faaliyetleri, kilise ve hayvanat bahçeleri ise 18 Mayıs'tan itibaren açılacak. Koronavirüs sürecinde sıkıntılı dönemler yaşayan ülkelerden biri olan Norveç'te de 20 Nisan'dan itibaren sınırlamalar aşamalı olarak kaldırılmaya başlandı. Öncellikli olarak anaokulları ve  klinikler açıldı. Ancak çocukların kendi oyuncaklarını anaokuluna getirmelerine izin verilmiyor ve anaokulu çalışanlarına "çocukları olabildiğince uzun süre açık havada tutun" çağrısı yapılıyor. Norveç'te 27 Nisan'dan itibaren ilkokul, orta okul ve liseler de açıldı.

Almanya da adım adım yeniden normal hayata geçilmesine yeşil ışık yaktı. Okullar küçük çocuklar ve sınava girecek olanlar için yeniden açıldı. Diğer öğrenciler okullara yaz ayları boyunca kademeli olarak dönüş yapacak. Hijyen kurallarının ve sosyal mesafenin korunması koşuluyla 800 metrekareye kadar büyüklükte olan mağaza, dükkan ve kitapçıların 20 Nisan'da açılmasına izin verilmişti. 800 metrekareden daha büyük olan işyerleri ve kuaförler de 4 Mayıs'ta tekrar açıldı. Bundesliga, yani Alman Futbol Ligi'ndeki maçlar da 16 Mayıs tarihinden itibaren seyircisiz yapılacak. Tüm kitlesel açık hava etkinlikleri ve konserler 31 Ağustos tarihine kadar yapılamayacak. Turistik amaçlı otel hizmetleri yüzme havuzları, spor salonları, kültür tesisleri, oyun parkları, masaj salonları, dövme stüdyoları ve benzeri yerler kapalı kalmaya devam edecek. Koronavirüs salgınına ilişkin tedbirlerin gevşeltildiği Almanya'daki 16 federal yönetim kendi kontrolü altındaki bölgeler için hangi önlemlerin hafifletileceğine karar verebilecek.

Avrupa'da COVID-19 salgınından en çok etkilenen ülke olan İtalya ekonomisini  faaliyete geçirmeye hazırlanıyor. Kitapçılar, çamaşırhaneler, kırtasiyeler, çocuk kıyafeti satan dükkanlar ülkenin bazı bölgelerinde yeniden açıldı. Müzeler ve kütüphaneler ile birlikte daha fazla dükkan da 18 Mayıs'ta açılacak. Bilgi işlem sektöründe imalat yapan şirketler de üretime dönmüş durumda. Ülke içerisinde seyahat halen yasak ancak aynı şehir içerisinde az sayıda kişi olmak kaydıyla insanlar akrabalarını ziyaret edebiliyorlar. Restoranlar paket servis hizmeti verebiliyor ve 1 Haziran'dan itibaren tam kapasite hizmet vermeye başlamaları bekleniyor. Kuaförler ve güzellik salonları da  haziranda yeniden açılacak. Okullar ise eylül ayında açılacak. 

Avrupa'da İtalya'dan sonra virüs salgınından en kötü etkilenen ikinci ülke olan İspanya'da 27 Nisan tarihinde 7 haftadır evde kapalı kalan çocukların yürüyüşe çıkmasına izin verilmişti. İspanya'da ayrıca KOBİ'lerde çalışanlar ve küçük esnaf iş yerlerine dönmüş durumda. Belirli fabrikaların da üretime dönmesine izin verildi, bazı şantiyelerde ise inşaatlar yeniden başladı. Ofis çalışanlarının önemli bölümü ise evden çalışmaya devam ediyor. Dükkanlar, kafeler ve restoranlar ise hâlâ kapalı ve 10 Haziran'a kadar tamamen açılmayacak. 11 Mayıs'tan itibaren sadece teras barların açılmasına izin verildi ancak müşterilerin sosyal mesafe kurallarına dikkat etmesi gerekiyor. Sinemalar, tiyatrolar ve sergilerin 26 Mayıs'tan itibaren açılmasına izin verilecek. Konserlere katılımcı sayısı 400'ü aşmamak ve katılımcıların birbirlerinden uzakta durmaları kaydıyla izin verilecek. İbadet yerleri 11 Mayıs itibarıyla yeniden açıldı ancak kısmi kapasiteyle hizmet veriyorlar. Sınavların gerçekleştirilebilmesi için okullar 26 Mayıs'tan itibaren kısmen yeniden açılacak. Okulların ?eylül ayında tamamen açılması bekleniyor.

En dikkate değer normalleşme süreci şüphesiz ki Çekya'da gözlemleniyor. Bu ülkede 27 Nisan'dan itibaren vatandaşların tatil amaçlı olanlar da dahil yurtdışı seyahatlerine izin verildi. Ancak geri dönenlerin iki hafta boyunca kendilerini izole etmeleri isteniyor. Ayrıca ülke içinde en fazla 10 kişilik gruplar halinde seyahat izni çıktı. AB içerisinde de iş için ülkeye seyahatlere yeniden izin veriliyor. Dışişleri Bakanlığı iş seyahati için Çekya'ya gelenlerin ülkede en fazla 72 saat kalabileceğini ve en fazla dört gün önce alınmış negatif bir koronavirüs testine sahip olmaları gerektiğini duyurdu. Yine 27 Nisan tarihinden itibaren tüm dükkanlar ile hizmet sektöründe faaliyet gösteren ve 2,500 metrekareye kadar satış alanına sahip işletmeler de açıldı. Ülkedeki ibadet yerleri, spor salonları, kütüphaneler ve hayvanat bahçeleri de yeniden açıldı.  Çekya'da 11 Mayıs'tan itibaren alışveriş merkezleri ve büyük mağazaların yanı sıra restoran,  kafe ve müzeler açıldı. Son olarak, Çekya Futbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamada, hükümetin salgın tedbirlerini gevşetmesi sebebiyle birinci ve ikinci lig karşılaşmalarına 25 Mayıs'ta devam edilmesinin planlandığı duyuruldu.

Fransa, Avusturya ve Belçika gibi diğer Avrupa ülkeleri ise mayıs ayı itibarıyla kademeli bir normalleşme süreci başlattı. Fransa'da 17 Mart tarihinden bu yana devam eden sokağa çıkma yasağı 11 Mayıs'ta sona erdi. İnsanlar artık izin kağıdı olmadan dışarı çıkabiliyor ancak 100 kilometre mesafeden fazla seyahatlere yalnızca zorunlu hallerde izin veriliyor. 11 Mayıs itibarıyla kuaför salonları, mağazalar, çiçekçiler ve kütüphanelerin yeniden açıldığı ülkede, bar, restoran, tiyatro ve sinema salonları kapalı kalmaya devam ediyor. Kreşler ve ilkokullar da salgının etkili olmadığı bölgelerde 11 Mayıs'ta açıldı. Orta okullar 18 Mayıs'ta açılacak. Sınıflarda en fazla 15 öğrenci öğrenim görebilecek ve maske zorunlu olacak. Lise öğrencileri ise haziranda eğitime başlayacak. Spor müsabakaları, parklar, büyük müzeler, sinemalar, kalabalık kültürel etkinlikler de yasak olmaya devam edecek.

Avrupa ülkelerinde başlayan normalleşme süreci kapsamında Avusturya'da da belli adımlar atıldı. Avusturya belli koşullar altında lokantaların 15 Mayıs, otellerin de 29 Mayıs'tan itibaren açılacağını açıkladı. Lokantalarda masa başına çocuklarıyla birlikte dört kişi oturabilecek. Genelde iki kişi arasında geçerli olan bir metrelik mesafe şartı aynı masada oturanlar için aranmayacak. Lokantaların açılış saatleri ilk etapta 06.00-23.00 arasında sınırlandırıldı. Yeni düzenlemeye göre kamuya açık alanlarda on kişiden fazla bir arada bulunamayacak, cenaze törenlerine en fazla otuz kişi katılabilecek. Toplu taşıma araçlarında maske zorunluluğu da devam edecek. Koronavirüse yakalanan vaka sayısının 54 bini geçtiği Belçika'da, salgın kapsamında uygulanan "kısmi tecrit" ise üç aşamada kaldırılıyor. Buna göre; 4 Mayıs'tan itibaren bazı mağazalar açıldı ve yeniden çalışma hayatına dönüldü. 18 Mayıs'ta ise okullarda yeniden kademeli olarak eğitime başlanacak. Vakalardaki düşüş oranının hızla devam etmesi halinde 8 Haziran'dan sonra tüm restoran, kafe ve mağazalar açılacak.

Normalleşme İçin Henüz Erken mi?

Her ne kadar bu ülkeler salgını nispeten kontrol altına almış olsalar da önlemleri gevşetme kararları aynı zamanda riskleri de barındırıyor. Çünkü COVID-19 ile mücadelede en başa geri sarma olasılığı bulunuyor. Uzmanlar, Avrupa'da erken normalleşmeye geçilmesinin ikinci dalgaya sebep olabileceğini söylüyor. Bu uyarıların temelinde, sosyal mesafe ve sokağa çıkma kısıtlamalarının bir anda kaldırılması halinde salgının yayılma hızının artırabileceği, hatta durumun daha da kötüleşebileceği kaygıları yatıyor.

Uzmanları korkutan diğer bir etmen ise yasakların kalkmasıyla salgının devam ettiği ülkelerden yeni bir dalganın yayılması tehlikesi. Salgının kontrol altına alındıktan sonra yeniden yayılabileceğine ilişkin en somut örnek ise Singapur. Hatırlanacağı üzere dünyanın metrekareye düşen kişi sayısı en fazla ülkelerinden biri olan ve tek şehirden oluşan Singapur'da salgın hızlıca kontrol altına alınmıştı. Yetkililer salgına yakalananları temas ettikleri insanlarla birlikte izole etmeyi başarmıştı. Ancak ülkeye dışarıdan gelen insanların getirdiği koronavirüsü vakaları nedeniyle yeni COVID-19 kümelerinin oluştuğu tespit edilmişti. Bu durum nedeniyle COVID-19'un ilk olarak 15 Şubat'ta görüldüğü ülkede Mart'ın 15'ine kadar 250'nin altında olan vaka sayısı son verilere göre 3 bine yaklaştı.

Neticede yaşanacak ani bir gevşeme, tedbirsizlik ve rehavet havası bir anda tabloyu tepetaklak edebilir. Bilim insanları ve Dünya Sağlık Örgütü de normale dönüşün kademeli olması gerektiğini vurguluyor ve mevcut sosyal mesafe düzenlemelerinin öngörülebilir bir geleceğe kadar devam etmesi gerektiği uyarısını yapıyor. Bu minvalde salgının yayılma hızının takip edilerek, gerekli olması halinde kısıtlamaların tekrar devreye sokulması gerekiyor.  En azından haziran ya da temmuz ayına kadar tedbirlerden tamamen vazgeçilmemesi ve sosyal mesafe kuralına dikkat edilmesi gerekiyor.

Nitekim, Avrupa Komisyonu da bazı Schengen ülkelerinin koronavirüs salgınına karşı aldığı önlemleri gevşetmeye başladığını fakat durumun hala kırılgan olduğunun altını çiziyor. Bu minvalde Komisyon, 8 Mayıs tarihinde koronavirüs salgını nedeni ile yabancılara uygulanan seyahat kısıtlamasının 15 Haziran'a kadar uzatılması çağrısında bulunduğu bir açıklama yayımladı. Hatırlanacağı üzere mart ayında AB liderleri AB'nin dış sınırlarını kapatması yönündeki düzenlemeyi onaylayarak, koronavirüs nedeniyle üçüncü ülke vatandaşlarının AB üyesi ülkelerin ve AB üyesi olmayıp Schengen Bölgesi'nde olan ülkelerin dış sınırlarından girişlerine 30 günlük kısıtlama getirildiğini duyurmuştu. Öte yandan, düzenlemede, AB veya AB dışındaki Schengen ülkelerinde oturum veya çalışma izni olan kişilerin, COVID-19 ile ilgili çalışma yürüten bilim insanları ve sağlık çalışanlarının muaf olacağı belirtilmişti. AB'nin seyahat kısıtlaması, tüm Schengen ülkeleri ile beraber İzlanda, İsviçre, Norveç ve Lihtenştaynı kapsıyor.

Sonuç olarak, Avrupa'daki günlük yaşamın COVID-19 salgınından önceki haline çok hızlı bir şekilde geri dönemeyeceği kesin. COVID-19 hastalığını atlatanların bağışıklık kazanıp kazanmadığı netleşene ve bu hastalığa karşı etkili olan aşı bulunana kadar kısıtlamaların devam etmesi gerekiyor. Aşı için tahminler ise en erken 12-18 ayda hazır olacağı yönünde. Dolayısıyla yakın bir dönemde aniden normale dönülmesini beklemek kesinlikle gerçekçi değil.

Emre Ataç, İKV Uzmanı