İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
16-30 HAZİRAN 2020

AB GÜNDEMİ: AB Ticaret Politikasının Geleceğinde Söz Sırası Kamuoyunda

AB Ticaret Politikasının Geleceğinde Söz Sırası Kamuoyunda

2019 yılının sonunda Çin’de başlayan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan koronavirüsün bir sonraki merkezinin mart ayında Avrupa olduğu ilan edildi. Başta ilaç ile tıbbi cihaz olmak üzere birçok üründe dünyanın geri kalanına benzer şekilde, AB de küresel tedarik zincirlerinin durma noktasına gelmesi sebebiyle ağır bir tahribata uğradı. 2020 için İtalya ve İspanya gibi salgından en çok etkilenen AB ülkelerinde daha akut olmak üzere Birlik genelinde ciddi daralmalar bekleniyor. Nitekim hem DTÖ, Dünya Bankası ve OECD gibi kurumların tahminlerinde hem de 6 Mayıs’ta Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan AB’nin Bahar Dönemi Ekonomik Tahmin Raporu’nda küresel hasılada olduğu gibi Birliğin GSYH’sinin de bu yıl %6-7 civarında küçülmesi öngörüldü.

Bu süreçte AB’nin tekrar yaşanabilecek benzer bir krize daha hazırlıksız yakalanmaması gerektiği ve ticaret politikasının böyle durumlar için daha dayanıklı ve öngörülebilir olmasının gerekliliği gözler önüne serildi. Bu durum sadece koronavirüsle su yüzüne çıkmadı. Nitekim AB’nin hem uzun süredir muzdarip olduğu yapısal problemler hem de günümüz dünyasının karşı karşıya olduğu sınamalar da Birliğin şimdiki halinden daha güçlü olması gerektiğini fısıldıyordu. Altın vuruşu koronavirüsün yaptığı bu sürecin perde arkasındaki sınamalar arasında Çin’in artan gücü, ekonomide ve ticarette neoliberal değerlerin savunucusu olan ABD’nin Trump ile birlikte korumacı bir tutum benimsemesi, DTÖ’nün git gide işlevsizleşmesi ve iklim değişikliği ile dijital dönüşüm gibi etmenler yer alıyordu.

Tüm bunlar karşısında AB’nin daha güçlü olabilmesi için ise kaliteli istihdam yaratan, sınırlarının içinde ve dışında firmalarını haksız rekabetten koruyan ve sürdürülebilirlik, iklim değişikliği, dijital ekonomi ve güvenlik gibi alanlardaki öncelikleri gözeten bir ticaret ve yatırım politikası gerekliydi. Bu kapsamda Komisyon, ilgili paydaşları ve kamuoyunu sürece dâhil etmek ve ticaret politikasının geleceğine ilişkin görüş toplamak için düğmeye bastı.

Ticaret Politikasına İlişkin Kamuoyu Danışma Süreci

Birliğin ticaret politikasını revize ederek günümüzün şartları ile daha uyumlu hale getirmeyi amaçlayan Avrupa Komisyonu, 16 Haziran 2020 tarihinde kamuoyunun bu konudaki görüşünü almak üzere danışma sürecini başlattı. AP, Üye Devletler, ilgili paydaşlar ve sivil toplum da dâhil olmak üzere geniş bir kesimden görüş alımının yapılacağı süreçte koronavirüsün yanı sıra günümüzün diğer sınamalarından da alınan dersler doğrultusunda AB’nin ticaret politikasının daha dayanıklı bir hale getirilmesi ve yönünün yeniden tayin edilmesi amaçlanıyor.

Kamuoyu danışması, internet üzerinden yazılı olarak yürütülecek ve görüşler, 15 Eylül 2020 tarihine kadar bildirilecek. Bu kapsamda Komisyon tarafından dokuz sayfalık bir danışma notu yayımlandı. İçerisinde ticaret politikası ile doğrudan ya da dolaylı şekilde ilintili olan bazı alanlarda bilgilerin verildiği danışma notunda kamuoyuna 13 soru yöneltiliyor. Bu sorulara verilecek cevaplar doğrultusunda ticaret politikası ve yatırımlara ilişkin yeni bir bildirinin hazırlanması ve yılsonuna doğru kamuoyu ile paylaşılması öngörülüyor. Birliğin ticaret politikasını ilgilendiren alanlar arasından danışma notunda öncelik verilip soru yöneltilenler şu şekilde:

-Koronavirüs sonrasında dayanıklı ve sürdürülebilir bir AB ekonomisi inşa etmek,

-DTÖ’nün reformunu gerçekleştirmek,

-KOBİ’ler başta olmak üzere Avrupalı işletmeler için küresel ticaret fırsatları yaratmak,

-İklim değişikliği, sürdürülebilir kalkınma ve dijital dönüşüm gibi küresel sınamalar ile mücadelede ticaret politikasının katkısını en üst düzeye çıkarmak,

-Önemli ticaret ortaklarıyla ticaret ve yatırım ilişkilerini güçlendirmek,

-AB işletmelerini ve vatandaşlarını korumak ve onlar için eşit şartlar sağlamak.

Koronavirüs sonrasında dayanıklı bir AB ekonomisi inşa etmek için Birliğin “Açık Stratejik Otonomi” (Open Strategic Autonomy) modelini benimseyeceği, bu kapsamda bir yandan vatandaşlarının çıkarlarını korurken diğer yandan da önemli ortaklarla çalışmaya devam edeceği ifade ediliyor. Birbirine bağlı ve küresel bir dünyanın varlığını ve bu dünyanın bir parçası olduğunu kabul eden AB; vatandaşlarının, işletmelerinin ve standartlarının gerekliliklerine herhangi bir kriz esnasında ivedilikle cevap verebilecek hale gelmeyi hedefliyor. Bu durum, 1 Aralık 2019 tarihinden itibaren Avrupa Komisyonunun yeni başkanı olan Ursula von der Leyen’in görev süresindeki önceliklerini gösteren politika kılavuz ilkeleri arasında yer alan “dünyada daha güçlü bir Avrupa” hedefi ile de paralellik gösteriyor. Bu alan kapsamında kamuoyuna yöneltilen sorular; ticaret politikasının AB’nin dayanıklılığını geliştirmedeki ve Açık Stratejik Otonomi modelini inşa etmedeki rolüne ve AB’nin tek başına ya da ticaret ortaklarıyla KOBİ’ler de dâhil olmak üzere işletmeleri desteklemek, riskleri değerlendirmek ve tedarik zincirlerini çeşitlendirmek için alabileceği inisiyatiflere yönelik.

AB’nin ticaret politikasının geleceğine ilişkin hazırlanan danışma notunda DTÖ’nün reformuna yönelik kamuoyuna yöneltilen sorular ise istikrar, öngörülebilirlik, adil ve sürdürülebilir bir ticaret ve yatırım için kurallara dayalı bir çevre amacıyla DTÖ’nün ne şekilde güçlendirilmesi gerektiğini irdeleniyor. Ayrıca, AB’nin ihracatı ve yatırımcıları için pazara giriş koşullarını geliştirmek ve özellikle dijital ile yeşil teknoloji alanlarında uluslararası iş birliğini artırmak amacıyla Birliğin mevcut ya da yeni akdedeceği STA’ların kullanımına ve ticaret politikasının sanayi politikasına desteğine ilişkin sorular da bulunuyor. Benzer şekilde, revize edilecek ticaret politikası ile ilgilenen paydaşlara AB’nin hangi ortaklar ve bölgeler ile ilişkilerini artırması gerektiğinin yanı sıra özellikle komşu ülkeler ve Afrika ile ticaret ve yatırım ilişkilerinin nasıl genişletilebileceğine dair sorular da yöneltiliyor. Bunlar, jeopolitik bir Komisyon olma amacı güden ve bu kapsamda da son dönemde Afrika’ya yönelik önemli girişimleri bulunan von der Leyen ve ekibinin görüşleri ile uyumlu görünüyor.

Ticaret politikasını revize etmek için 16 Haziran’da başlatılan kamuoyu danışma süreci için yayımlanan notta, KOBİ’ler başta olmak üzere Avrupalı işletmeler için küresel ticaret fırsatları yaratılmasına ilişkin uluslararası ticaretin ve yatırımların sunduğu imkanlardan yararlanılmasına yardımcı olmak için neler yapılabileceği sorgulanıyor. Benzer şekilde, ticaret ile yatırım politikası önlemleri ve destekleri vasıtasıyla KOBİ’lerin hangi ihtiyaçlarının ya da karşı karşıya kaldıkları hangi zorlukların çözülebileceği masaya yatırılıyor. İklim değişikliği, sürdürülebilir kalkınma ve dijital dönüşüm gibi küresel sınamalar ile mücadele kapsamında Komisyonun kamuoyuna yönelttiği sorular ise ticaret politikasının daha adil, daha yeşil ve daha sorumluluk sahibi bir ekonomiye geçişteki ve BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin hayata geçirilmesindeki rolüne yönelik. Ayrıca şeffaf, sorumlu ve sürdürülebilir tedarik zincirlerinin hayata geçirilmesinde Birliğin ticaret politikasının üstleneceği görev de irdeleniyor. Benzer şekilde e-ticaret kurallarının KOBİ’ler de dâhil olmak üzere AB işletmelerine sağlayacağı faydalara ve AB içerisinde ve gelişmekte olan ticaret ortaklarında dijital dönüşümün ticaret politikası tarafından desteklenmesine ilişkin sorular da yer alıyor. Son olarak, Avrupalı işletmelerin üçüncü ülkelerle e-ticaret yaparken karşılaştığı zorluklar ve kendilerini bekleyen fırsatlar mercek altına alınıyor.

Avrupa Komisyonunun yenilenecek ticaret politikası kapsamında yayımladığı danışma notunda odaklandığı başlıklardan sonuncusu olan AB işletmelerini ve vatandaşlarını korumak ve onlar için eşit şartlar sağlamak kapsamında ise üçüncü ülkeler tarafından yürütülen adil olmayan, mücbir ve kural bozan uygulamalar karşısında AB’nin alması gereken önlemlerle ilgili görüşlerin toplanması hedefleniyor. Danışma notunun son sorusunda ise tüm sorular dışında kalan ve notta belirtilmeyen ancak soruları yanıtlayanlar tarafından önemli bulunan diğer konulardaki görüşlerin paylaşılması bekleniyor. 15 Eylül’e kadar internet üzerinden devam edecek kamuoyu danışma sürecinin yanı sıra aynı tarihe kadar ilgili paydaşlarla bir dizi toplantının da organize edilmesi ve görüş alımının bu şekilde pekiştirilmesi hedefleniyor.

Tüm bunların ışığında, yaklaşık altı aydır dünyanın birçok ülkesinden milyonlarca insanı evlerine neredeyse hapseden koronavirüsten en çok etkilenen bölgelerden olan AB’de, bu süreçte bazı alanlarda değişim ve dönüşüme ihtiyaç olduğu açığa çıktı. Aksayan küresel tedarik zincirleri ve temin edilemeyen mallar gibi sorunlar sonucunda önemi daha iyi kavranan sağlıklı işleyen, krizlere çabuk cevap verebilen ve dayanıklı bir ticaret politikası bu alanlardan biri oldu. Çoğu şeyin artık eskisi gibi olmayacağı yeni dönemde, ticaret politikasını da yeni gereksinimlerle uyumlu hale getirmek isteyen Avrupa Komisyonu, hazırladığı danışma notu ve içeriğindeki sorular vasıtasıyla başlattığı kamuoyu danışma süreci ile ticaret politikasının çehresini yenilemeye kararlı gözüküyor.  

Merve Özcan, İKV Uzman Yardımcısı