AB GÜNDEMİ: Doğal Gaz Fiyatlarındaki Yükseliş Ekseninde AB’de Enerji Krizi
Doğal Gaz Fiyatlarındaki Yükseliş Ekseninde AB’de Enerji Krizi
AB’de havaların soğumasıyla birlikte doğalgaza artan talebin karşılanamaması ve enerji fiyatlarının katlanarak artması AB vatandaşlarının giderek daha fazla endişelenmesine sebep oluyor. Ekim 2020’de 2 $/MMBtu olan doğal gazın fiyatı Ekim 2021’de 5$/MMBtu’nun üstünde değer görerek yaklaşık %150 yükseldi. Bu durumun endişe yaratmasının başka bir sebebi ise AB’nin depoladığı doğalgazın oranının Ekim 2020’de %95 iken, Ekim 2021’de daha düşük olması(%75). Uzmanlar, önümüzdeki kış aylarının mevsim normallerinden düşük sıcaklıklarda seyretmesini bekliyor. Doğal gaz deposu yetersiz olan AB için bu beklenti daha da fazla doğal gaz satın alma ihtiyacı oluşturacak.
Artan talebin karşılanamamasının önemli bir sebebi ise, AB’ye ithal edilen doğal gazın %35 ile en büyük tedarikçisi olan Gazprom’un doğal gaz miktarını azaltmasında yatıyor. Almanya’daki bağımsız doğal gaz nakil operatörü Gascade’ın verilerine göre, Polonya'dan geçen Yamal-Avrupa boru hattı üzerinden fiziksel akış, 7 Ekim 2021 akşamı Mallnow giriş noktası üzerinden saatte 22705 Megawatt’dan 8 Ekim 20201 sabahı saatte 5313 Megawatt’a düştü.
Düşüşün ardından Goldman Sachs, Kuzeybatı Avrupa’daki tahmini gaz depolama seviyelerini, daha önce tahmin edilen %32'den, 2022 Mart ayı sonuna kadar kapasitenin % 23'üne yani 12 milyar metreküpe düşürdü.
Vladimir Putin'in Rusya'nın endüstriyel faaliyetini frenlemek ve enflasyonu keskin bir şekilde yükseltmekle tehdit eden küresel enerji fiyatlarını istikrara kavuşturmaya hazır olduğunu söylemesinin ardından 6 Ekim 2021 günü gaz piyasaları dalgalandı.
Kuzey Akım 2 Hattı’nın Enerji Krizindeki Rolü
Toplam maliyeti 10 milyar avro civarında olması beklenen 1200 kilometre uzunluğundaki Kuzey Akım 2 projesiyle yılda 55 milyar metreküplük Rus gazının Baltık Denizi üzerinden Almanya'ya sevk edilmesi planlanıyor.
Gazprom, 2021 Eylül ayı sonunda Kuzey Akım 2 boru hattının inşaatını tamamlayarak gaz ihracat kapasitesini iki katına çıkardığını duyurdu. Alman otoritelerinden işletme izni bekleyen yeni hat aracılığıyla Avrupa'ya 5,6 milyar metreküp gaz göndermeyi planlamıştı. Gazprom'un Kuzey Akım 2'deki mali ortağı olan Uniper’in CEO'su 1 Ekim 2021’de yaptığı açıklamada, işletme ruhsatının hızlı bir şekilde verilmesini beklemediğini ifade etti.
Bu gelişmeler üzerine Gazprom’un yaptığı gaz kesintisi, eleştirileri de beraberinde getirdi. Bir grup AP milletvekili, Avrupa Komisyonundan, Gazprom’un olası piyasa manipülasyonundan ve AB'ye Kuzey Akım 2 gaz boru hattının hızlı bir şekilde başlatılmasını kabul etmesi için "baskı yapma çabasından" şüphelendiğini belirterek, şirketin yükselen fiyatlardaki rolünü araştırmasını istedi.
Buna karşılık, Kremlin yaptığı açıklamada, eski Sovyetler Birliği ülkeleri dışındaki gaz ihracatı 2021'in ilk dokuz ayında yıllık %15,3 artan Gazprom'un tüm sözleşme yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiğini yineledi.
Kuzey Akım 2 hattı, ABD tarafından Avrupa'nın enerji güvenliği açısından risk olarak görülüyor ve ABD, projenin Doğu Avrupa'daki Ukrayna ve diğer müttefiklerini ekonomik olarak zora sokacağını savunuyordu. Joe Biden hükümeti göreve geldikten sonra, Almanya ile Trump hükümeti sırasında yıpranan ilişkileri düzeltebilmek adına Kuzey Akım 2 projesi üzerine anlaşma kararı aldı. Merkel ve Biden, Temmuz 2021’deki görüşmelerinde Moskova'nın "enerjiyi silah olarak kullanmasını" engellemek noktasında hemfikir olduklarını belirttiler.
Mevcut durum, Rusya’nın AB üzerinde enerji teminatını hâlihazırda bir silah olarak kullanabileceğini gösterir nitelikte. AB’nin, Kuzey Akım 2 projesiyle Rusya’ya olan enerji bağımlılığını arttırması, gelecekte yaşanacak uyuşmazlıklarda daha tavizkar bir tutum almasını gerektirebilir.
İklim Değişikliği Zirvesi Öncesi Kömür Talebinde Artış
Bilindiği üzere, Birliğin iddialı iklim hedefleri kapsamında üye ülkeler 2030 senesine kadar kömürün kullanımını aşamalı olarak durdurmayı ve tüm kömür santrallerini kapatmayı taahhüt etti. Kömür kullanımının kademeli olarak düşecek olması, kömür arzının da azalmasına sebep oldu.
31 Ekim 2021’de Glasgow’da başlayacak olan BM İklim Değişikliği Konferansı COP26 öncesi doğalgaz fiyatlarının fırlaması, net emisyon hedefi sıfır olan ülkelerin de elektrik üretimi için kömür talep etmesine sebep oldu. Kömür arzının oluşan talepten düşük olmasından ötürü kömür fiyatları da 2020-2021 Ekim arasında ton başına 53$’dan 244$’a yükselerek %360 artış gösterdi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB'nin hammadde ithalatından bağımsız hale gelmesi ve fiyatları istikrara kavuşturması için yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak zorunda olduğunu vurguladı.
Von der Leyen’in bu açıklaması iklim değişikliğine karşı mücadelede olumlu bulunsa da AB’deki rüzgâr enerji santrallerinden üretilen elektrik miktarının yüksek orandaki düşüşü, elektrik üretiminde doğalgaza duyulan ihtiyacın artmasında başka bir etken oldu. Bağımsız hava durumu modelleme grubu olan Vortex tarafından derlenen verilere göre, Kuzey Avrupa'da esen rüzgârın gücü bu yıl bazı yerlerde ortalama %15'e kadar düştü. Bilim insanları, rüzgâr gücünün düşmesine “küresel durgunluk” adı verilen bir fenomenin sebep olabileceğini düşünüyor. Küresel durgunluk, iklim değişikliği nedeniyle ortalama yüzey rüzgâr hızındaki azalma olarak tanımlanıyor. Bu düşüş gelecekte de devam ederse, AB ülkeleri için yenilenebilir enerji yatırımları öncelik olmaktan çıkabilir.
Gıda Krizi Kapıda Mı?
Yükselen doğal gaz fiyatları ara madde üretim maliyetlerini de artırarak, muhtelif sektörlerde üretimi durma noktasına getirdi. Özellikle Petro-kimya sektöründeki üretimin sekteye uğraması domino etkisi göstererek AB için farklı krizlere yol açabilir.
Doğal gazdaki maliyet artışından en fazla etkilenenlerden biri de amonyak üretimi oldu.
Avrupa’nın önde gelen kimya şirketlerinden BASF, "Avrupa'da doğal gaz fiyatlarındaki son artış nedeniyle, bölgede bir amonyak tesisi işletme ekonomisi son derece zorlu hale geldi. BASF, gaz fiyat gelişimini sürekli olarak izleyecek ve amonyak üretimini buna göre ayarlayacaktır.” şeklinde bir açıklama yaptı.
Sonuç olarak BASF, Antwerp ve Ludwigshafen'deki üretim tesislerinde amonyak üretimini azalttı. Amonyak, suni gübre üretiminde iki ana maddeden biri olan(amonyum nitrat) amonyuma dönüştürüldüğü için kilit bir rol oynuyor. Amonyak üretiminin durması AB’de kısa vadede gübre talebinin karşılanamamasına ve orta vadede gıda krizine yol açabilir.
AB’nin Enerji Kriziyle Mücadele Planı Ne Olacak?
21-22 Ekim 2021 tarihlerinde yapılacak Zirve toplantısında AB’nin gündemi enerji krizine yönelik alınacak acil önlemler olacak.
Toplantı öncesinde AB, Üye Devletleri artan gaz ve elektrik fiyatlarından etkilenen tüketicilere yardım fonları sağlamaya çağırdı.
Komisyon ise ülkelerin yüksek elektrik faturalarıyla karşı karşıya kalan tüketicileri desteklemek için kullanabilecekleri politika adımlarından oluşan bir "paket" hazırlıyor.
Avrupa Komisyonunun Enerjiden Sorumlu Üyesi Kadri Simson, Birliğin destek sağlarken önceliğinin mevcut koşullardan olumsuz etkilenen vatandaşlar ve küçük işletmeler olması gerektiğini belirtti. Simson 6 Ekim 2021 tarihinde AP’de yaptığı konuşmasında "Enerji yoksulluğu riski altında olanlara doğrudan ödeme yapmak, enerjiden alınan vergileri kesmek, ücretleri genel vergilendirmeye kaydırmak, bunların hepsi AB kuralları altında çok hızlı bir şekilde alınabilecek önlemlerdir. Acil öncelik, sosyal etkileri azaltmak ve savunmasız haneleri korumak, enerji yoksulluğunun ağırlaşmamasını sağlamak olmalıdır.” diyerek AB’nin enerji krizinde almayı düşündüğü önlemlerle ilgili mesaj verdi.
Bu açıklamalardan tatmin olmayan ve AB’nin bu krizin çözümünde daha etkin rol almasını isteyen Üye Devletler de var.
İspanya Başbakanı Pedro Sánchez 6 Ekim 2021 tarihinde Slovenya'da Avrupa devlet ve hükümet başkanlarının Batı Balkanlar odaklı Zirve toplantısının oturum arasında, "Fiyat artışını kontrol etmek için AB'nin olağanüstü, yenilikçi ve ciddi önlemler alması gerekiyor, benzeri görülmemiş bir krizle karşı karşıyayız." şeklinde konuşarak, AB’den daha fazla sorumluluk almasını beklediklerini vurguladı.
Üye Devletler, birliğin toptan elektrik piyasasının büyük ölçüde yenilenmesinden, elektrik faturalarını düşürmek için Emisyon Ticareti Sistemi nakit kullanımına kadar çeşitli önerilerde bulundular. Bunun yanında, bakanların çoğunluğu Brüksel eşgüdümünde daha kapsamlı eyleme geçilmesi ihtiyacında ısrar etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen 5 Ekim 2021 tarihinde yaptığı açıklamada, AB liderlerinin stratejik gaz rezervi kurma fikrini ve elektrik fiyatlarının gaz fiyatlarından ayrıştırılmasını tartışacaklarını ifade etti. Toplantı sonrasında Brüksel’in Üye Devletlerin mali yükünü azaltacak ve krizin başlangıcına göre daha fazla sorumluluk alan bir tutum izlemesi bekleniyor.
Mehmet Can Sezgin, İKV Uzman Yardımcısı