İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
14-20 ARALIK 2015

HAFTANIN HABERİ

Avrupa Komisyonu Dış Sınır Güvenliğine İlişkin Önlem Paketini Açıkladı

Avrupa Komisyonu 15 Aralık 2015 tarihinde sınır güvenliği ve göç yönetimine ilişkin bir dizi önlem üzerinde anlaşmaya vardı. Dış sınırların güvenliğine ilişkin yeni reform paketi, birtakım kökten değişikliklere işaret ediyor.

Şüphesiz ki en göze çarpan değişiklik, Avrupa Sınır ve Sahil Güvenliği (European Border and Coastal Guard) adı altında yeni bir sınır kontrol biriminin oluşturulması. Bahsi geçen yeni birimin, Frontex’in yetkilerinin, etki alanının ve kapasitesinin artırılması ile hayata geçirilmesi öngörülüyor. Yeni birimin Frontex’ten en büyük farkının, üye ülkelerle daha etkin işbirliği kurmak, üye ülke yetkili birimleri ile daha fazla ortak operasyon gerçekleştirmek ve üye ülke birimlerinin yetersiz kaldığı ve müdahale edemediği noktalarda onları ikame etmek olduğu görülüyor. Komisyon tarafından yapılan basın açıklamasında, AB’nin temel felsefesinin, yetkin hızlı ve anlık müdahalelerde bulunabilen, daha geniş çaplı ve daha fazla uzmanlığa dayalı bir birim oluşturmak olduğu ifade ediliyor.

Avrupa Sınır ve Sahil Güvenliği biriminin oluşturulmasıyla, sınır ve sahil güvenliğinde teknik ve mesleki yetkinliğin artırılması ve bunun için Frontex’in bütçesinden daha fazla mali kaynak ayrılması öngörülüyor. Öyle ki, 2015 yılında sahil güvenlik birimi Frontex’e ayrılan bütçe 143 milyon avro iken, 2016 yılında Avrupa Sınır ve Sahil Güvenliği’ne 281 milyon avro ayrılması beklenirken, 2020 yılında personel sayısının beklenen düzeye gelmesi halinde bütçenin 323 milyon avroya ulaşabileceği belirtiliyor.  2016’nın başında 402 olması beklenen personel sayısının 2020 yılında 1000’e ulaşması hedefleniyor. Personel sayısının, anlık müdahalelerin ve üye ülke birimlerinin yetersiz kaldığı durumların daha etkin ve hızlı müdahalelerle önlenmesi amacıyla artırılması amaçlanıyor.

Yeni birime ilişkin olarak Türkiye’yi ilgilendiren önemli nokta, birimin, komşu ve geçiş yollarındaki ülkelere irtibat görevlileri ataması olacak. Özellikle belge güvenliği ve ortak operasyonlar bağlamında üçüncü ülkelerle işbirliğinin artırılması öngörülüyor. Daha hızlı ve etkin müdahalelerin gerçekleşmesine yönelik olarak, daha yüksek seviyede teknik ekipmana sahip, daha fazla sayıda personelin hazır tutulmasının sağlanacağı, üye ülkelerin katkılarının artırılacağı belirtiliyor.

Paket kapsamında ikinci olarak Schengen Sınır Kodu’nun revizyonu gündeme getirildi. Bu alanda Avrupa Komisyonu bir dizi yeni korumacı eylemi tavsiye ediyor. Komisyonun tavsiyelerine göre, AB sınırları içerisinde serbest dolaşım hakkına sahip kişilerin dahi önümüzdeki dönemde sınır noktalarında geçişlerde detaylı ve sistemli kontrollerinin gerçekleştirilmesi öngörülüyor. Üçüncü ülke vatandaşlarının ise özellikle AB sınırlarından çıkışlarda kontrollerinin daha sistematik hale getirilmesi tavsiye ediliyor.

Son olarak üzerinde durulan bir diğer konu, hukuk dışı yollarda AB sınırlarına giriş yapmış üçüncü ülke vatandaşlarının ülkelerine gönderilirken kendilerine tebliğ edilen seyahat belgesinin niteliği. Bilindiği üzere, 2014 yılında ülkelerine geri gönderim kararı verilen düzensiz göçmenlere yönelik bu kararların sadece yüzde 40’ı uygulamaya koyulabilmişti. İlgili üçüncü ülke vatandaşlarının geri gönderiminin mümkün olabilmesi için, AB ülkesi tarafından hazırlanan seyahat belgesinin, üçüncü ülke tarafından meşru görülmesi ve kabul edilmesi gerekiyor. Komisyonun teklifi, bu belgelerin AB çapında standartlaştırılmış ve biyometrik içeriğe sahip hale getirilmesi.

Komisyonun Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans konuya ilişkin yaptığı açıklamada, serbest dolaşım alanında, Avrupa’nın dış sınırlarının korunmasının bütün AB ülkeleri tarafından paylaşılan ortak bir sorumluluk olması gerektiğini ifade etti. Timmermans, entegre bir sınır yönetim sistemine geçilmesinin öneminin altını çizdi.

Devam eden süreçte 17-18 Aralık 2015 tarihlerinde AB liderleri, AB Liderler Zirvesi’nde konuyu değerlendirdi. Liderler, göçmen krizine ilişkin atılması üzerinde anlaşılan adımların hızlandırılmasında fikir birliğine vardı. Konseyin, Hollanda Dönem Başkanlığı’nda, yeni Avrupa Sınır ve Sahil Güvenliği birimine ilişkin görüşünü ortaya koymasına karar verildi. Zirvede, bir süredir hazırlık çalışmaları devam eden ortak AB PNR Yönergesi üzerine anlaşmaya varılması olumlu karşılandı ve Yönergenin en hızlı şekilde AB ülkelerinde yürürlüğe girmesine karar verildi.

Göç gündeminin yanı sıra, 17-18 Aralık tarihinde gerçekleşen zirvede liderler, İngiltere'de AB üyeliğine ilişkin dört alanda referanduma gidilmesi kararını da gündemine taşıdı. Öte yandan ekonomik ve parasal meseleler de zirvede tartışıldı. Ekonomik ve Parasal Birlik’in daha ileri aşamaya taşınmasını öngören yol planı üzerinde daha etkin adımlar atılmasına karar verildi. Bununla birlikte Avrupa Tek Pazarı’nın bütün boyutlarıyla etkin hale getirilmesi çağrısında bulunuldu. Bağlantılı olarak, Enerji Birliği’nin sağlanabilmesine için COP21’in sonuçlarının da dikkate alınması gerektiği üzerinde anlaşmaya varıldı.